• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Padişahlar nasıl eğitilirdi?

16 Mayıs 2016
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Padişah adaylarının (şehzadeler) eğitimi, Efendimizin buyruğu istikametinde anne karnında başlardı…

Bunun ilk şartı, namazları (özellikle de sabah namazı) kaçırmamaktı (annenin uyku saatlerinin aynen çocuğa geçtiğini bugün ilim adamları söylüyor)…

İkinci şartı, her türlü haramdan kaçınmak, şüpheli yiyecek-içeceklerden uzak durmaktı…

Üçüncü şartı, “besmele”yi dilden düşürmemekti…

Dördüncü şartı, bol bol Kur’an okumaktı…

Beşinci şartı, sesi nâmahreme duyurmamaktı…

Altıncı şartı, öfkelenmemek, bağırıp çağırmamaktı…

Kendini bilen, anneliğin kudsiyetini dikkate alan olgun her Osmanlı kadını gibi, hamile padişah eşleri de bunlara her zamankinden daha fazla dikkat eder, çocuk terbiyesini hamilelikten itibaren başlatırlardı.

Şehzade (yahut sultan) dünyaya geldikten sonra ise bir sütanne (Daye) tutulur, sütanneler özenle seçilirdi. Sütannelerin şehzadeler üzerindeki etkisi o kadar büyüktür ki, Fatih Sultan Mehmed, minnetinin ifadesi olarak sütannesi Ümmügülsüm Hatun adına bir cami (“Daye Hatun” ya da diğer adıyla “Tarakçılar” Camii), öldüğünde de Bursa’da güzel bir türbe yaptırmıştır (Muradiye semtindedir). 

Bundan başka padişah adayları özel hocalardan ders alır, ayrıca zaman zaman diğer öğrencilerle birlikte Enderun derslerine katılır, normal müfredattan daha ağır bir müfredat uygulanırdı.

Her şehzadeye bir “Lala” (özel hoca) tayin edilir, bunlar şehzadenin yetişmesinden birinci derecede sorumlu tutulurdu.

Okutulan derslerin başında Kur’an (tefsir), Hadis, “Siyer-i Nebi” (peygamberler tarihi), dil, tarih, coğrafya, astronomi gelirdi…

Örnek gösterilen kişiler arasında ise Hz. Âdem, Hz. İbrahim, Hz. Asiye, Hz. Yusuf, Hz. Ebubekir, Hz. Ali, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Hacer, Hz. Hatice, Hz. Ayşe, Hz. Meryem vardı…

Arkasından Eba Eyyûb el Ensarî, Tarık bin Ziyad, Selâhaddin Eyyûbi, Sultan Alp Aslan, Büyük İskender, vs. gibi isimler yer alırdı…

Diplomaside maharet ve barış andlaşmalarında örnek alınması açısından Hudeybiye Musalâhası…

Kardeşler arasında savaşın acılarını kavramaları için Kerbelâ Vak’ası…

Ve benzer bazı kişiler, olaylar daha… 

Hele Harem’de yetiştirilenler arasında zekâsı, dirayeti, güzelliği, kavrama kabiliyeti, nezaketi, nezafetiyle padişahlara eş olabilecek kapasitede olduğu gözlemlenen cariyelere özellikle Hz. Havva (cennetten çıkarıldıktan sonraki metaneti, dirayeti ve kararlılığıyla); Hz. Meryem (iftiralara karşı duruşuyla); Hz. Hacer (yavrusuna su arayışı ve Zemzem ikramına mazhariyetiyle); Hz. Hatice (maddi-mânevi bütün varlığıyla Efendimizi desteklemesiyle); Hz. Ayşe (ilmi, zekâsı ve eşine bağlılığıyla) örnek gösterilir, sık sık onların hayatları, yaşantıları, karakterleri anlatılırdı…

Haremde bunların hayatlarına ilişkin menkıbeler okunur, ibret dersleri çıkarılırdı…

Buna rağmen, başarılı padişahların da zaman zaman tıkandıkları noktalar olmuştur…

Çaresizliğe düşmüşler, engellere takılmışlar, ihanetlere uğramışlardır… 

Ancak ne zaman çaresizliğe düşseler, aldıkları eğitim ve terbiyenin bir gereği olarak, çaresizliği aşmanın yollarını aramışlar, asla umutsuzluğa sürüklenmemişlerdir. Bu konuda peygamberlerin hayatı onlara en iyi, en sağlam yol gösterici olmuştur…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23