• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Kaybolmuş mektuplara gecikmiş cevaplar 3

27 Ağustos 2016
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Bazen fark etmediğim mektuplar oluyor. Bilgisayarımın bir köşesinde kalıyor. Tesadüfen gördüğümde ise üzerinden aylar, bazen hatta yıllar geçmiş oluyor. 

Fakat büsbütün cevapsız bırakmaya gönlüm elvermediğinden, okuyucularımın affına sığınarak, bir şekilde unutulmuş bazı mektuplara bugünlerde cevap vermek istiyorum…

Halit Babür;

“Arkadaşlarla oturup hasbihal eylerken, konu birden Hürrem Sultan’a geldi. Kimisi haindir, kimi Hürrem Rus dönmesidir, kimi Hürrem Sultan saltanatı kapmak için kargaşa çıkaran bir kalleştir filan dedi... 

“Ben öyle olmadığını düşündüm, ama fazla bilgim olmadığı için bir şey söyleyemedim. Bu konuda aydınlanmaya ihtiyacım var: Hürrem Sultan gerçekten hain midir?”

Halitciğim, tarihi konular arkadaş sohbetlerinde yapılan büyütmeler ya da küçültmelerle anlaşılmaz. Zaten anladığım kadarıyla arkadaşlarınız takım tutar gibi tarihi insanların yanında yahut karşısında yer almışlar. Kimisini sevmişler, kimisinden nefret etmişler. 

Oysa tarih “sevgi” veya “nefret” üzerinden okunmaz, “bilgi” ve “belge” üzerinden okunur.

Kısacık yazışmalarla da bu iş olmaz. “Kanuni Sultan Süleyman” isimli kitabımla “Şehzade Katli” isimli kitabımı okumalısınız (Nesil Yayınları). Hem Hürrem Sultan’ın gerçekte kim olduğunu, hem de şehzade katlinin ne anlama geldiğini anlarsınız. Selamlar.

Şeyma Sivrikaya;

“Yazınızı (acaba hangisiydi?) o kadar beğendim ki, hayatımda gerçekten yeni bir dönem açıldı, çünkü geçmişte yaşamış olduğumuz olaylar beni ve ailemi çok etkilemiş ve yıkmıştı.

“Babam canı sıkıldıkça yazılarınızı okuduğunu ve- bunu tüm samimiyetimle söylüyorum- çok rahatladığını, huzur bulduğunu söylerdi. Bu yazınızı da babamın sayesinde okuma fırsatı buldum. Gerçekten çok etkilendim. Hayatımın her anında şu sözünüz aklımda olacak: “Yenileceğine değil, yeneceğine inan”... Günlüğüme de kaydettim.

“Umarım ben ve ailem gibi, bu yazıyı pek çok kişi okumuş ve faydalanmıştır. Yazınız için çok teşekkür ederim. Başarılarınızın devamını diliyorum.”

Teşekkür ederim.

Melek Yazıcıoğlu;

“Yavuz Bey, Allah’sız bir yaşamın insanı ve evreni ne hale getirdiğini çok güzel maddeler halinde yazdığınız yazınızı okudum, her kelimesine katılıyorum, yalnız bir  yerde takıldım…

“Benim hayatımda Allah var, hayatımı Kur’an’a göre yaşamama rağmen, depresyondan kurtulamıyorum. Kendime kızıyorum, böyle olmamalı diye, ama vicdanım hep rahatsız, en çok da her şeye rağmen tüm imtihanlara rağmen, dimdik ayakta durabilen insanlara gıpta ediyorum, ama ben başaramıyorum. Yazınızdan çok etkilendiğim için yazma ihtiyacı duydum. Saygılarımla…”

Demek ki, sizde ters giden bir şeyler var, çocukluğunuzdan kalma da olabilir, bu yüzden vicdanınız rahatsız belki. Bence iyi bir psikiyatristle görüşmelisiniz.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23