• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Eski çamlar “bardak” oldu!

10 Ekim 2015
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Rize benim memleketim. Her yıl mutlaka bir kez (bazen birkaç kez) gidip doğduğum toprakları koklarım. Kısacası Rize benim hasretimdir...

Hem güzeldir, hem bana özeldir...

Yöneticileri pek tanımam. Pek işim düşmez. Düşse de zaten yapmazlar (sağolsunlar, şimdiye kadar hiçbir ricamı kabul etmediler. Köyümün bir su problemi var, maalesef çözülmedi).

Yine de Rize’de olup bitenler beni ilgilendirir. Takip etmeye çalışırım. Anlayacağınız gönlümle birlikte gözüm de Rize’de...

Bu yüzden gazetelerde okuduğum haberle iki kat fazla ilgilendim. Sonra baktım, haberi esas alan anlı-şanlı bazı köşe yazarları dillerine dolamış, Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Sayın  Reşat Kasap’a verip veriştiriyorlar.

Neymiş biliyor musunuz? Cumhuriyet Meydanı’na (“bilirsiniz, meydanların genel adı ya “Cumhuriyet”tir ya da “Atatürk”) dev boyutlarda bir çay bardağı dikilmiş...

Haberin başlığını gördüğümde, düşündüm ki: Rize çay üretimiyle meşhur bir kent... Böyle bir kentin meydanına herhalde mantar dikecek değiller...

Haberin tamamını okuyunca anladım ki, orada bir Atatürk heykeli varmış (nerede yok ki?) Yeni meydan düzenlemesi sırasında onu valiliğin önüne kaldırıp yerine dev bir bardak heykeli dikmişler.

Bir düzine kemalist yazar, “Seni gerici-mürteci-cumhuriyet düşmanı seni, Atatürk’ümüze nasıl dokunursun” şeklinde özetlenebilecek envai çeşit isyan ve ithamla Belediye Başkanı’nın üzerine gidince, “Tamam” demiş o da, “madem demokratız Rize halkına soralım, referanduma gidelim!”

Gördük ki, yalancının mumu yatsıya kadar, kemalistlerin mumu Atatürk heykeline kadar yanıyor: “Olmaz”ı basmışlar.

Haddim olmayarak hak verdim: Ya her belediye, Rize’den esinlenerek, meydanlardaki heykellerin yerine şehir simgelerini koymak için referanduma giderse, ne olur bu memleketin hali?

Heykelsiz kalmaz mı?

O zaman döviz kurları, hatta enflasyon gemi azıya almaz mı?..

İrtica hortlamaz mı, laiklik elden-ayaktan gitmez mi?

Hele de, “Amiral Gemisi”nin “derin akıllı” yazarının dediği gibi, kente “gelecek Azeri, Rus turistler filan kentin merkezindeki bir meydanda dev bir ‘bardak’ heykeli görürlerse, ne düşünürler?”

Turistler heykel görmeye geliyor sanki?

Turistler, her şehrin meydanında, her okulun kapısında Atatürk heykeli, Atatürk büstü, her meydanda, bulvarda, okulda, havalimanında “Atatürk” ismi görünce, acaba ne düşünüyorlar?

Yani turistler Azerbaycan’dan, Rusya’dan, Ukrayna’dan, “Rize Meydanındaki Atatürk heykelini görüp bilgimi, görgümü artırayım, kültürüme kültür katayım, Türk medeniyeti ve doğal güzellikleri hakkında iyice bilgileneyim”  diye mi geliyor?

“Seçim” ve “Referandum” denince, bazılarının ödü kopar, zira ikisi de doğrudan doğruya halka fikrini sormak anlamına geliyor. Halktan kopuk “Beyaz Türkler” ise “Halkın dediği değil, bizim istediğimiz olsun” havasında...

Kendilerini böyle ifade edemedikleri için de dalga geçmeye çalışıyorlar. Nitekim “Amiral Gemisi”nin yazarı da bu yola başvurdu:

“Soruya bak: Meydana Atatürk heykeli mi koyalım, çay bardağı heykeli mi?” sorusunun arkasına saklanıp “Atatürk düşmanı” damgasını vuruverdi.

Türkiye’de en kolay suçlama yolu bu, ön almak için en sık başvurulan yöntem yine bu... 

Adam, hemşehrilerim pratik zekâsını hesaba katıyor ve böyle bir soruya ne cevap vereceklerini tahmin edebiliyor: “Çay bardağı”!..

Ne de olsa ekmeklerini heykelden değil, çaydan kazanıyorlar.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23