AB, hem Avrupa’yı hem de Birliğini yitiriyor..
Ülkeler arası fark, zengin devletlerin küçük devletlere değer vermemesi, göçmenler,Brexit, etnik ayrışmalar,enerjide dışa bağımlılık,dünya çapında askeri güç olamama, her zaman ABD gölgesinde kalma vb sıkıntılar AB nin “birlik” kavramını çatırdatmada başrolü oynuyor.
AB çatırdıyor mu?
'AB fikri artık neden tutmuyor?' sorusunun cevabını Belçika’da aramak gerekir. AB, yeni bir proje değildir. 19. yüzyılın ilk çeyreğinde kurdurulan Belçika, bu modelin ilk uygulamasıdır. Bu ülkenin sınırları içerisinde Hollandaca konuşan Flamanlarla (Vlaanderen), Fransızca konuşan Valonlar (Wallonie)bir araya getirildi. Başlarına da İngiltere’den bir kral atandı. Sonuçta yapay Belçika devleti oluştu. Bu modelde mantık şu idi: “İnsanların milli kimlikleri önemli değil, herkesin karnının doyuyorsa mesele bitmiştir.” Ama Belçika da şimdilerde Katalonya’da geçen yıllarda İskoçya da gördüğümüz sahne hep aynı oldu. “Cepleri dolu olanlar kendi devletlerini kurmak istiyorlardı.” Bu yeni yapılar bırakın AB yi içlerinde bulundukları devletleri istemiyorlar.
Avrupa’da her şeyi başlatan kavram “ben ve öteki”
Avrupa’ya tarihine baktığımızda “Avrupalılık “kavramı bir kültür olgusudur. Avrupalılığı Roma, katolik, akıl ve İhtilal gibi sosyal genler meydana getirdi. Bu genlerin içinde en baskın olan hiç şüphesiz“Romalılık”dı. Onunda özü olan “Ben ve öteki” idi. Roma imparatorluğundan,Fransız ihtilalına kadar Avrupa’da değişmeyen “bireyselcilik ve ego” söylemleri Avrupalıların karakteri oldu. ”Ötekisini” hakir görme ve “benlik” kavramı, Avrupa da imparatorlukları, devletleri parçalandı.
AB, parçaların bütünü mü?
Avrupa devletlerin oluşumlarına baktığımızda parçalanmanın Avrupa’da kaçınılmaz bir son olduğudur. Avrupa ‘da küçük parçalar bütünü oluşturuyor.Aragon kralı ile Kastilya kraliçesi bir araya geliyor İspanya oluşuyor.Prusya Şansölyesi Bismarck demir yumrukla diğer Alman prenslerini bir araya getiriyor , Almanya devleti çıkıyor. Roma,Venedik,Milan gibi şehir devletleri Garibaldi’nin liderliğinde birleşerek,
İtalya’yı oluşturuyorlar. Avrupa’da nereye baksanız küçük parçaların bir araya geldiği “bulmaca devletleri” görüyorsunuz.
Parçaları tutan para mı?
Fransa’da milliyetçilik, Almanya’da dil birliği, İtalya ,Hollanda,Belçika ise para devletleri tutan unsurlardır. İlginçtir,yapıştırıcı maddelerin arasında “din” yoktur. Çünkü, Avrupa bu kartı tüketip bitirdi.Tüm Avrupa’nın elinde sadece ve sadece “ para” kaldı. 17.yy. dan bu yana dünyayı acımasızca sömüren Avrupalılar dedeleri Romalıların yaptığı gibi” bütün yolları Roma’ya çıkardılar.” Bütün yollar her devrin Roma’sına çıksa da mantık aynı idi. Roma bazen Berlin,bazen Paris, bazen Londra oldu.Bunun için sömürüye dayanan ekonomik sistemler inşa ettiler.Dünyanın kanını(yer altı yer üstü zenginliklerini) kendilerine “hayat iksiri” yaptılar.Afrika’dan İslam coğrafyasına kadar bütün dünyada sistemlerinin devam etmesi için kaos ve kargaşa çıkardılar.Sonuçta insanlar ülkelerini bırakıp Avrupa’ya göç ettiler.Onlardan da faydalandılar.Gelen göçmenleri ucuz iş gücü veya “modern köleler” yaptılar.
Yolun sonu bir adım..
Bugün Avrupa’ya baktığımızda, “dört vitesli modele” geçmeye çalışıyor.Bu model, Fransa,İtalya İspanya ve Almanya’nın başını çektiği ülkelerin hızına diğer ülkeler uyacaklar ,uymazlarsa ya birlikten çıkacaklar ya da büyük parçaların içinde eriyecekler.Polonya başkanlığında eski Sovyet ülkeleri isyandalar.AB de giderek artan Alman hegemonyasına rahatsız olan İngiltere o yüzden trenden indi.Macron Fransa’sı Almanya’nın peşine takıldı.İspanya can derdine düştü.Yakında benzer şeyleri İtalya’da yaşayacaktır. Şu an itibariyle AB baktığımızda Alman hegemonyasını doğru verilen AB var.Ama bunun yanında İspanyada olduğu gibi devletleri içindeki etnik oluşumlar ayrılıp kendi devletlerini kurmaya çabalıyorlar. Ama buna izin vermeyecekledir. Başta AB ve karışıklığın çıktığı ülkelerdeki etnik devletlere önce sözle,sonra ekonomik baskılarla oluşumları engellemeye çalışacaklardır.Ama yapı küçük parçalara doğru evirilecektir.