• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sinan Burhan
Sinan Burhan
TÜM YAZILARI

Menderes, Sevr, Erdoğan

24 Aralık 2016
A


Sinan Burhan İletişim: [email protected]

Bu aralar rahmetli Aydın Menderes’in Babam ve Ben kitabını okuyorum. Bu kitap vesilesiyle hem Adnan Menderes’i hem de Aydın Menderes’i bir kez daha rahmetle anıyorum. Bu kitapta bir siyasi portreden daha çok insan unsuru dikkatimi çekti. Aydın Bey çocukluğundan başlayarak yaşadıklarını anlatıyor.

Güzel bir kitap. Bu kitapta çok çarpıcı notlar var. Ama en önemlilerinden bir tanesini burada ele almak istiyorum. Kitapta Aydın Bey, Kıbrıs sorunu ile ilgili bir toplantıdan bahsediyor. Babası Adnan Menderes’in Kıbrıs olayları ile ilgili bir toplantı talep ettiğini ve bu konuda Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a öneride bulunduğunu belirtiyor.

Toplantıya devrin önemli isimlerinden Hamdullah Suphi’nin de davet edildiğini belirtiyor. Bu toplantıda Hamdullah Suphi: “Biz ülke olarak 1699 Karlofça anlaşmasından beri hep toprak kaybediyoruz. Ehli Salip yani haçlılar bize bu toprakları Kıbrıs’ı vermez. Bu toprakları alırlar” diyor. Bunun üzerine Adnan Menderes, “Hamdullah Bey Hamdullah Bey bu defa ehli salip, haçlı orduları hilale karşı kazanamayacaklar. Kıbrıs’ı vermeyeceğiz” diyerek tepkisini koyuyor.

Bu ifade tarihi bir ifadedir. Siz Kıbrıs’ı vermem derseniz, ezanı Arapça’ya çevirirseniz bunun bir bedeli olur. Bu bedeli rahmetli Menderes canıyla ödemiştir. Buradan hareketle günümüze ışık tutmak isterim.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan önceki gün batılıların ehli salibin ülkemize Sevr’i dayattığını belirtti. Ben bütün yazılarımda bu konuya değiniyorum. Yirminci yüzyıl bitti. Yirmi birinci yüzyıla geçerken ülkemiz bölünecek mi bölünmeyecek mi meselesi en önemli noktadır. Erdoğan bu noktanın altını çiziyor. Türkiye’nin direnerek bu süreçten çıkacağını söylüyor. Batılılar Erdoğan diktatör diyerek bir algı yapıyorlar. Bunun nedeni Erdoğan’ın güçlü Türkiye, üreten Türkiye demesidir.

Bu ülkede Erdoğan’ın kaderini rahmetli Menderes’e benzetmek isteyenler oldu.15 Temmuz Darbesi başarılı olsaydı Sayın Erdoğan’ı idam edeceklerdi ya da infaz edeceklerdi. Gezi olaylarından bu yana Erdoğan aleyhine yazılıyor çiziliyor. Bırakın 17-25 darbe girişimini ondan daha önceki gezi olayları ile ilgili bu bir darbe girişimidir diye kitap yazdım.

Rahmetli Aydın Bey bu kitapta muhalefetin ve bazı Demokrat Partililerin Aydın Bey’i yıpratmak için yolsuzluk edebiyatına sarıldıklarını belirtiyor. Aile olarak çok yıpratıldıklarının altını çiziyor. 17-25 Aralık darbe girişiminde de Cumhurbaşkanımızın oğlu Bilal Bey’i uydurma montaj kasetleriyle hedef aldılar. Kızı Sümeyye Hanım’ı, Esra Hanımı hedef aldılar.

Yani yöntem aynı. Rahmetli Adnan Bey’e ne demişlerse Erdoğan’a da aynısı yapıyorlar. Kim Kıbrıs bizimdir derse kim Sevr’e karşıyız ve hatta Lozan’ı bile kabul etmiyoruz diyorsa hedef haline getiriliyor. Bu ülkede milli olmak, yerli olmak suçtur. Bu suçu işleyenlerin cezası ağır oluyor. Sadece lider değil, ailesi de hedef alınıyor. İlgili kitapta Aydın Bey ailesinin yaşadıkları sorunları, iftiraları da anlatıyor.

Şu bilinmelidir ki tarihi bir dönemeçten geçiyoruz. Ya hep birlikte bu sürece dur diyeceğiz. Fitneyi bitireceğiz ya da Sevr’i kabul edeceğiz. Erdoğan geriyor, Erdoğan kavga ediyor diyenlerin alternatifi Sevr’dir bölünmüş Türkiye’dir. Hemen bazıları, ‘İyi de kardeşim tüm dünya ile kavgamı edelim. Bütün dünya bize düşman mı olsun’ diyenler çıkabilir. Elbette kavga etmeyelim. Elbette diyalog kapıları açık olsun. Ama realiteye de gözlerimizi kapamayalım. Bütün söylediğim budur. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23