• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Serdar Arseven
Serdar Arseven
TÜM YAZILARI

Hedef, CHP ile koalisyona zorlamak!

13 Ekim 2015
A


Serdar Arseven İletişim: [email protected]

Ankara’da Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör eylemini gerçekleştirtenler neyi hedeflediler?

Suruç saldırısıyla neyi hedefledilerse onu!

O gün…

Bu hedefi ortaya koyduğumuz yazımızda şu ifadelere yer vermiştik:

-----Şanlıurfa-Suruç’ta korkunç patlama, büyük tezgâh...

Oyun çok büyük; Türkler ve Kürtler, bütün Anadolu hedefte!..

Çeşitli yazılarımızda ve canlı yayınlarda, AK Parti’nin “Büyük Koalisyon” denilen “oyun”a getirilmek istendiğini, bunun için korkunç “olayların” tezgâhlanmasının kuvvetle muhtemel olduğunu belirtmiştik.

Türkiye, “IŞİD”e, (diğer terör örgütleri gibi) şiddetle karşı olduğunu her vesileyle ortaya koydu, bu karanlık yapıyı “terör örgütü” olarak ilan eden ilk ülke oldu, son günlerde de sınır güvenliğini temin açısından attığı kararlı adımları daha da güçlendirdi.

Bütün bunlara rağmen, Türkiye’yi “terör örgütüne destek veren” bir ülke olarak göstermek için dünya çapındaki kara propaganda devam etti.

Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için elinden geleni ardına koymadı “Üst Akıl” ittifakı!

Bayramdan hemen sonra, koalisyon görüşmelerinde dananın kuyruğunun kopmasından hemen önce, böylesine büyük bir olay...

Suruç’ta korkunç patlama!..

AK Parti’yi (daha doğrusu Türkiye’yi) köşeye sıkıştırmak ve bitirmek için ne gerekiyorsa onu yapıyorlar!

Evet…

Suruç’u patlatanlar Sayın Davutoğlu’nu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yani Esed ruhu ile “koalisyon”a itmek istemişlerdi.

AK Parti tabanının “CHP ile koalisyona” karşı sesini iyice yükseltmesi ve Sayın Erdoğan ile Sayın Davutoğlu’nun son derece isabetli tasarrufları sayesinde  bu tehlikeden bir süreliğine kurtulduk.

“Tekrar seçim” kararı alındı.

Türkiye için yeni bir “umut ışığı” doğdu.

Sayın Davutoğlu’nun 7 Haziran seçimleri sonrasında oluşan kritik süreci son derece başarılı  bir şekilde yönetmesi, Türkiye’yi  “derin krizlerden” uzak tutması, geçen seçimde farklı siyasi tercihlerde bulunan vatandaşlarımızın önemli bir bölümünü etkiledi.

HDP’nin barajı aşamaması halinde ülkenin felakete sürükleneceği, ortalığın kan gölüne döneceği yönündeki “dış kaynaklı” söylem etkisini kaybetti.

Arkasını terör örgütüne yasladığını ilan eden bu “parti”nin barajı aşmasının “felaket” anlamına geldiğini acı tecrübelerle gören vatandaşlarımızdan önemli bir bölümü de “tek başına iktidar”a yöneldi.

Dikkatinize arz ederim:

Selahattin Demirtaş ve diğer HDP önde gelenleri, 7 Haziran öncesinde bilhassa “bir kısım medya”da bol bol yer bulurlardı.

Son süreçte bu durum değişti.

Terör olaylarının yol açtığı toplumsal tepkiden ürken “bir kısım medya”, HDP’lilere ekranlarında daha az yermek mecburiyetinde kaldı!

Demirtaş propaganda için paralel yapının en dandik kanallarından medet umar hale düştü.

Van’da son derece cılız bir miting gerçekleştirebildiler.

En güçlü oldukları yerleşim birimlerinden Cizre’yi ayaklandırmak istediler…

Bu da olmadı; yalnızca otuz, kırk kişilik bir topluluk destek verdi çağrılarına.

HDP hızla zemin kaybediyordu.

“Çözüm süreci”nin hatırına HDP’ye oy veren Güneydoğulu vatandaşlarımız da, bu “parti”nin süreci zehirlediğini görünce tercih değiştirmeye başladı.

AK Parti’nin seçim beyannamesi büyük yankı uyandırdı.

Ufukta görünen tek başına iktidardı.

HDP için ciddi biçimde “baraj altında” kalma tehdidi belirmişti.

Öte yandan; MHP de, Devlet Bahçeli’nin “garip” tutumlarından dolayı oy yitirmeye başlamıştı.

Durum “kötü”ye gidiyordu.

“Üst akıl” bu gidişi tersine çevirmek için Ankara’yı patlattı.

Muhalefet partilerinden hiçbiri “tek başına” iktidarın yanından bile geçemeyecek durumda olduğundan, AK Parti’nin 276’yı aşamaması ve “koalisyon görüşmelerine” yeniden mecbur edilmesi planlandı.

Oyun bu:

HDP, tıpkı Suruç saldırısının ardından yapıldığı gibi “mağdur” olarak gösterilecek ve oylarının yükselmesi sağlanacak…

AK Parti tek başına iktidar rakamının altında bırakılacak…

Ve, 7 Haziran sonrasında becerilemeyen “CHP’ye mahkum etme” işi bu sefer gerçekleştirilmiş olacak…

Plan bu…

Buradan “Saldırıları HDP vb. plânladı” gibi bir sonuca gitmiyoruz…

Onlar “üst akıl” oyununda birer unsur.

Rüzgar önünde sürüklenirken “yapışacak” bir dal arayan yapılar.

Oyun çok daha büyük.

Sayın Davutoğlu’nun “stratejik derinlik” vizyonunu, bu konuna ona en fazla yüklenen Kemal Kılıçdaroğlu’na “ortak” etmek suretiyle yerle yeksan hale getirecekler…

Hesap bu… 

Ve bu hesap inşallah milletimizden dönecek!..

Aynı delikten iki defa ısırılmayacak bu aziz millet!..

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23