• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Serdar Arseven
Serdar Arseven
TÜM YAZILARI

Cumhurbaşkanı: “Esed’in gitmesini istemiyorlar… Çünkü?..”

26 Ekim 2014
A


Serdar Arseven İletişim: [email protected]

Hayli zamandır Güneydoğumuz için öngördükleri modele dikkat çekmeye çalışıyorum.

İstiyorlar ki, “Pozitivist düşünce,  değerlerini büyük ölçüde muhafaza etmiş Kürtleri esir alsın!”

PKK’nın, PYD’nin esas yönü budur.

Her ikisi de “Din Karşıtı”dır!..

Mesele “Laisizm” ile ilgilidir.

Dindar Kürt istenmemektedir.

Siyonizm’in, ona eklemlenmiş bazı derin solcuların, derin laikçilerin vs. derdi budur.

Bu berbat stratejiye karşı yapılması gereken bellidir:

Bölge’nin “politik oyunlar” içine girmemiş, Paralel Yapı ile ilişki halinde olmayan, çizgisi sağlam, güvenilir “manevi dinamikleri” ile temaslar yoğunlaştırılmalı, onların birleştirici mesajları öne çıkartılmalıdır.

Günlerce bunları yazmışken, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Letonya, Estonya programlarına katılma imkânı buldum.

Dönüş yolunda uzun bir söyleşimiz oldu.

Sayın Erdoğan’ın geniş bir özetini haber sayfalarımızda bulacağınız açıklama ve değerlendirmelerinden “günlerce üzerinde durduğum meseleyi” birebir ilgilendiren bölümü müsaadenizle buraya taşımak istiyorum.

Soru –mealen- şu:

“Batı Esed’e karşı niçin ciddi tavır almıyor? Esed niçin adeta kollanıyor, korunuyor?”

Sayın Cumhurbaşkanımızın cevabı bakın ne mânidar:

“Esed’in gidip gitmeyeceği konusunda da kafalarından şu düşünceyi silmeleri lazım; hala batıda şu mantık var: 

‘Esed giderse yerine kim gelecek?..’ Bir defa şuna kafayı yormuyorlar: Halkın iradesi ile kim seçildi ise o gelecek. Esed giderse kim gelecek? Bırak Esed bir gitsin. Ha ondan sonra halk kimi isterse o gelsin. Yani, Saddam Hüseyin’i gönderdiniz, Saddam giderse yerine kim gelecek dediniz mi?.. Ne oldu, gelen belli. Aynı şeyi Kaddafi ile alâkalı. Kaddafi giderse yerine kim gelecek, dediniz mi? Mursi gibi bir insan yüzde 52 oyla geldi, yerine darbeyle adam getirdiniz, onu meşru kıldınız, onu demokratik kıldınız, ama buradaki takınılan tavırları bir defa demokratik bir yaklaşıma uygun bulmuyoruz. Ama diyorum ki dünya 5’ten büyüktür. “

Evet bu bölümde çok önemli bir gerçeğin altını çizmiş oluyor Sayın Erdoğan.

Meselenin özünü ortaya koyuyor.

Bir takım çevrelerin “laiklik” adı altında ne zulümler yaptıklarını biliyoruz.

Bu memleket, son 12 yılda özellikle de son birkaç yılda nefes alabildi.

Devletlerinden kopartılmak istenen mütedeyyin insanlar, tabii hak ve özgürlüklerine son birkaç yılda kavuşabildi.

Sayın Erdoğan’ın liderlik ettiği siyasi hareket, hak ve özgürlük ihlallerine önemli ölçüde son vermek suretiyle millet-devlet kaynaşmasını sağladı.

Bunlar yapılmasaydı, mağdur kitle çok farklı yerlere savrulabilirdi.

Bugün çok farklı şeyleri konuşuyor olabilirdik.

Bu, özellikle bugünlerde AK Parti’ye acımasızca saldıranlara zarar veren bir durum olurdu.

AK Parti bu aziz milletin nefes almasını sağlayarak “patlamayı” engelledi.

Laiklik de elden filan gitmedi!..

Bunu nasıl görmezler, nasıl fark etmezler?..

Aynı durum Güneydoğu bölgemiz için de geçerli.

Bölge insanının yıllar yılı maruz bırakıldığı zulme karşı çıkan AK Parti, büyük sosyal patlamaları engelledi.

AK Parti bunları başarabilmesinde, siyasi hareketin Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın ve dava arkadaşlarının dindar olmalarının çok büyük bir payı var.

Ülkeyi kazara “pozitivist adamlar” yönetmiş olsaydı, bugün Suriyelilerin yaşadıklarından çok daha fazlasını yaşıyor olurduk!..

Onlara sahip çıkan bir Türkiye var, bizlere sahip çıkan da bulunmazdı!..

Esed giderse yerine  bir Recep Tayyip Erdoğan ya da en azından bir Mursi’nin gelmesinden endişe duyuyor adamlar.

Esed gider de yerine bu ruhta birisi gelirse Türkiyeli kazanır, Suriyeli kazanır…

Biz kazanırız onlar kaybeder.

Meselenin özü bu;

Esed’in yerine daha zaliminin geleceğini bilseler, Esed’i anında indirirler!.. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23