• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Serdar Arseven
Serdar Arseven
TÜM YAZILARI

“Çözüm Süreci”nde gelinen nokta?..

01 Kasım 2014
A


Serdar Arseven İletişim: [email protected]

Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş’ın davetlisi olarak Bingöl’deyiz.

Son zamanlarda üzerinde sıkça durduğumuz “Çözüm sürecine Doğu’daki medreseler ve manevi önderler de katılsın, çözüm sürecinin tabanı genişletilsin!” çağrımıza uygun konu başlıklarıyla özel olarak ilgileniyoruz.

Mesela...

Doğu’da medrese geleneği”nin enine boyuna ele alınacak olması dikkat çekici.

“Yeni Türkiye Yeni Kimlik” başlığı ilginç.

“Çözüm süreci ve ulus devletten vatandaş devlete”, “Son dönem sokak hareketleri ve medya” başlıkları da konuyu tamamlıyor.

Uzun yıllar boyunca “kışla” mantığı ile yönetilen üniversitelerin böylesine “sıcak” konularla ilgilendiğini görmek heyecan verici.

Sayın Rektör, “çözüm süreci”nin büyük provokasyonlara muhatap olduğu böylesine hassas günlerde, son derece kritik bir çalışmaya imza atıyor.

ODTÜ’deki terör eylemlerine, malum yapılanmaların hükümeti yıkma girişimlerine “vaktinde” cevap veren Rektör Baydaş, bugün de bu “yakıcı” konuya el atmaktan çekinmiyor.

Çözüm Süreci’nin çok kritik bir aşamada olduğu malûm...

Sayın Cumhurbaşkanı “Çözüm süreci için 2015 final yılı olacak!” şeklindeki yaklaşımlara kesin bir dille karşı çıkıyor.

Belli ki daha kat edilmesi gereken çok uzun ve tehlikelerle dolu bir yol var.

Sınırımıza dayanan ateş söndürülmeden ve yakın coğrafyamızda istikrar sağlanmadan, Güneydoğu merkezli sıkıntılarımızın bitme noktasına yaklaşması çok zor.

Bölgede “yabancı ajanlar” cirit atıyor, “Kırmızı Kitap”lık yapılar ortalığı karıştırmaya çalışıyor, çözüm sürecini başlatarak büyük risk alan hükümeti yıkmanın en kestirme yolu olarak “provokasyonlara” bel bağlanıyor...

Bugünlerde “AK Parti’ye yakın” gibi görünen kimi çevrelerden de “tepkilerin” yükselmeye başladığını görüyoruz.

İnce manevralarla Sayın Erdoğan’ı hedef almaya başlamış durumdalar.

“Ulusalcı” reflekslerini uzun süre “bastıran” bu çevreler, “maskeli teröristlerin” askerlerimizi katletmelerini fırsat bilerek, “Çözüm süreci başından beri yanlıştı!” mesajlarını veriyorlar.

Bu çevrelerin uzunca bir zamandır kimi “akil adamları” da  – hedef aldıklarını biliyoruz.

Çözüm Süreci’ni sadece masa başından değil, fırsat buldukça bölgeyi dolaşarak izledim, izliyorum.

Binlerce Kürt kardeşimiz ile birebir görüştüm, görüşüyorum.

“Türk Milliyetçiliği”nin güçlü tabana sahip olduğu illerimizde Türk kardeşlerimizle buluştum, konuştum, konuşuyorum.

Gördüğüm şu ki, “Kürt’ün Türk” ya da “Türk’ün Kürt” düşmanlığı gibi durumlar yaygın değil.

Yer yer böyle yaklaşımlar oluyor ama bunlar ihmal edilebilir oranlarda.

Her iki taraftan onbinlerce insanımızı kaybetmemize, trilyon dolarımızın heba olmasına yol açan bu kirli tezgâhın ortadan kaldırılması yönündeki istek çok yaygın.

Politik veya iktisadi çıkarı olmayan “çözüm”den yana.

Mesele bu “çözüm”ün nasıl sağlanacağında...

Doğrusu, hükümet bugüne kadar alabileceği bütün riskleri aldı.

Bazı maçlar tribün desteği ile kazanılır.

“Çözüm süreci”nin daha sağlıklı bir yola girerek devam edebilmesi için sivil toplum örgütlerine ve üniversitelerimize büyük iş düşüyor...

Bugüne kadar ağırlıklı olarak, kimi dönem “kışla”nın kimi dönem de “siyasi irade”nin peşine takılan sivil toplum örgütleri ve üniversiteler gördük.

Türkiye’nin tıkanan borularını açmak için uğraşan yapılara ihtiyacımız var.

Bingöl Üniversitesi’nin çalışması bu bakımdan ümit verici. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23