• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Serdar Arseven
Serdar Arseven
TÜM YAZILARI

Cizre’de de alçaklık... Aman ha!..

27 Ağustos 2016
A


Serdar Arseven İletişim: [email protected]

Bütün dünyanın gıptayla takip edeceği Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılışına hazırlanırken, her gün yeni bir terör saldırısına hedef olan “yüreğimize” Cizre katliamı “indi”.

Cerablus’ta DEAŞ ve PYD’yi, bütün dünyada FETÖ’yü ezdiğimiz bugünlerde şer ittifakının boş durmayacağı belliydi.

Saldırıların şiddetini daha da artıracaklardır.

Köşeye sıkışmış durumdaki bu alçak ittifak, can havliyle canımızı ne kadar yakabilirse o kadar yakacaktır.

Türkiye, hiçbir şer organizasyonunun yıkamayacağı kadar büyük ve güçlü bir ülkedir.

Tek meselemiz, birlik ve beraberlik havasına zarar verecek tutumlardan özenle kaçınmaktır.

Dikkatli olalım; her kelimemizi bin bir itinayla seçelim, “Kürt koridoru” gibi ifadeler mesela, terörün ekmeğine yağ sürer.

Durum bu değil, ifade çok yanlış, PKK-YPG insanlık düşmanı ve en fazla da Kürtlerin düşmanı.

Kürtlerin dostları bizleriz ve terörden nefret eden bütün Kürtler de bizim dostlarımız.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Cizre saldırısıyla ilgili mesajında, terörle mücadeledeki azmimizin daha da arttığına işaret etti.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik menfur saldırının da bu “mücadeledeki birlik ve beraberlik havasına” katkıda bulunduğu ortada.

Düşmana fırsat vermeyeceğiz Allah’ın izniyle, terörün tuzağına düşmeyeceğiz.

Dilimize dikkat edeceğiz, bin düşünüp bir söyleyeceğiz.

TEDBİRLER TEDBİRLER!

İşin bu tarafı da son derece hayati.

Bir misal:

Muhabirlerimizden biri, Başkent Ankara’nın terör tehdidine en açık, en fazla korunması gereken mekânlarının önlerinde, civarlarında bir hafta boyunca gezdi durdu.

Hem de kırık dökük,  tam mânâsıyla  “bombalı araç” görüntüsü arz eden ve dahi “plâkasız” bir otomobille!..

Bunu da Face’den canlı olarak yayınladı…

Bir hafta boyunca, canlı yayında cayır cayır duyuru yaptığı halde bir tek “güvenlikçi” yolunu kesmedi!..

Muhabirimiz yerine kötü niyetli bir adam olsaydı…

Bir bayrak aşığı, millet aşığı, Reis aşığı değil de, bir terörist olsaydı Ankara’yı rahatlıkla havaya uçurabilirdi, 

Efendim, bunlar olurken günlerden bir gün “güvenlikten”  telefon geldi…

Dendi ki,

 “Sizin muhabir, canlı yayında güvenlik zafiyetimiz varmış gibi gösteriyor!”

Hemen muhabir arkadaşı aradım:

“Nedir bu iş?” diye sordum.

Dedi ki;

“Ağabey, benim Yeni Türkiye’ye destek için ne haberler yaptığımı en iyi siz bilirsiniz. Bununla birlikte, güvenlik açıklarını ortaya çıkartıp yetkilileri uyarmak ve tedbir almaya teşvik etmek görevimiz değil mi?”

“Ama” diye karşılık verdim:

“Bu hırsıza yol göstermek olarak da nitelendirilebilir. Böyle, canlı yayın yapacağına ziyaret edip uyarabilirdin.”

“Hayır ağabey” diye itiraz etti:

“Tedbir alınmasını talep etmek yerine beni mi suçluyorsunuz?”

Muhabirimiz ile anlaşamadık!..

Neyse…

İşin güzel tarafı:

Yedinci gün “ekipler” yakalamış muhabirimizi…

Sağlam bir de  “trafik cezası” kesmiş!..

Bir başka sahne:

Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun basın toplantısına gitmiştim.

Otelin girişinde arabamızın altından şöööyle bir “ayna” tuttular, bir de bagaj kapısını açıp kapattılar.

Sürekli olarak “tehdit alan”  Genel Başkan’ın yanına doğru giderken, lobidekilerden bazılarının da yukarı çıktıklarını fark ettim.

Kemal Bey’e hayran imişler ve öpmeye gelmişler!..

Güvenlik tedbirleri noktasında nice facia görüyoruz…

Geçtiğimiz günlerde bakanların yoğun olarak bulunduğu etkinlikte bir arkadaş dikkatimi çekti.

Boynundan aşağı sallanan ipin ucunda “Başkan Başdanışmanı” yazıyordu.

Öyle, normal bir yazı, normal yurdum yazısı!

O ortama girişler çok sınırlıydı.

Kurnazlık işte, arkadaş kırtasiyeye gitmiş ve “Başkan Başdanışmanı” yazdırmış ve o yazıyı da “gösterişli” bir boyunluğa asmış!

“Başkan Başdanışmanı” hüviyetiyle etrafı dolaşıyor.

Allah’tanki kötü niyetli değildi, sadece bakanları yakından görmek, onları bir nefes kadar yakınında hissetmek istiyordu…

Gönül verdiği AK Kadro’nun önde gelenleri ile yakın olmak istiyordu.

Ya kötü bir şeyler isteseydi?

Ya kötü niyetli olsaydı?

Allah muhafaza!..

Kanal A televizyonunda güvenlik zafiyeti konusunda, “Bugünlerde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu korumaya matuf tedbirler de iyice artırılsın!” çağrısını da öne çıkararak uyarılarda bulunmuştum ki…

Yarım gün sonra Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırdılar.

Dün de, Cizre’de polislerimizi toplu halde katlettiler, alçaklar!..

Cerablus operasyonunun gururumuzu artırdığı ve bununla birlikte riskleri de iyice tırmandırdığı ortada.

Aman tedbirlerde eksiklik olmasın, eski teknoloji ve taktiklerle mücadeleye son verilsin!

Başbakanımız Binali Yıldırım’ın “ihmal” vurgusunun gereği yapılsın!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23