• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Serdar Arseven
Serdar Arseven
TÜM YAZILARI

Bir daha aldatılacak mıyız?

20 Temmuz 2016
A


Serdar Arseven İletişim: [email protected]

Paralel teröristler bir Whatsapp grubu kurmuş ve kapatmış.

Okuyalım:

“Önemli!!!

Durum kötü, çok acil duyuru.

Tüm il ve ilçe imamlarına, abilere, ablalara kurum imamlarına iletin.

Tüm hizmet mensupları darbeyi şiddetle kınayan açıklama yapsın, meydanlara inip kendisini kamufle etsin, resim çekilip sosyal medyada yayınlasın. Demokrasi, seçilmiş irade filan desinler ama asla ve asla Muhterem Hocaefendi’nin adı geçmesin açıklamalarda. Hepimizi alabilirler, herkes ‘Darbeden haberim yok, tv’de gördüm ilk kez’ desin.

Asla hükümete ve Tayyip’e karşı açıklama yapmayın, bu grubu kapatıyorum şimdi.”

Bu mesaj sağlam bir kaynaktan ulaşmış olmasına rağmen, “fake olup olmadığı” konusunda tereddüt yaşadım.

Taaa ki, bazı yakın dostlarım “yakınları olan paralelcilerin” kendilerini arayıp neler söylediklerini aktarana kadar.

Yukarıdaki ifadeler üç aşağı beş yukarı tekrarlanıyor.

Yakınlarını arayan şerefsizler, darbeyi televizyondan öğrenince deliye döndüklerini söylüyorlar, Tayyip Erdoğan’ı övüyor ve yapılanların kendilerini ne kadar üzdüğünü” anlatıyorlar!...

Bunlar daha bir hafta, iki hafta önce Fetullahı öven Recep Tayyip Erdoğan’a saldıran alçaklar!..

Akılları sıra, “dinlenen” telefonlar aracılığı ile mesaj vermiş olacaklar!.

Milli Eğitim’de de benzeri durumlara rastladım; görüştüğüm “sağlam” arkadaşlar, paralelci bürokratlardan meydanlarda resim çektirip paylaşanları gösterdi.

Bunlarda her türlü namussuzluk var!

Bunların eğitim sendikalarının bağlantıları çok daha derinlemesine inceleniyor.

Artık, “yaş, kuru karışmasın” diyecek durumumuz da yok.

Çoğu deşifre oldu.

Karşınızdaki üst düzey orta düzey bürokratın söylediklerine hiç bakmayın, 28 Şubat sürecinde ve 17-25 Aralık sürecinde neler yapmışlar ona bakın.

Her iki darbe girişimine de net bir şekilde, risk alarak karşı çıkmış olmalıdır karşınızdaki.

O sütü bozuk 28 Şubat sürecinde kıvrık hareketler yapmışsa, kafadan siliniz!..

İki şart bir arada olmalı, ikisinden birisi eksikse silip atın, gözünün yaşına bakmayın.

Hem 28 Şubat sürecinde, hem de 17-25 aralık sürecinde ilk andan itibaren risk almış olmalıdır, şerefli davranmış olmalıdır.

Bunları teker teker kazımak gerekiyor.

Daha düne kadar, geçen haftaya kadar Erdoğan’a saldıranların, bugün “darbeye karşıyız!” demelerine aldanmayın!..

Bir kez daha aldatılma tablosuyla karşılaşmaya kimsenin tahammülü olamaz!..

Yeter artık;

Bunca uyarının, bunca mücadelenin, fedakârlığın sonrasında Külliye bile “paralelci yuvası” haline getirilmişse, burada çok büyük boşluklar var demektir!..

Böyle giderse bunlar, farklı maskelerle yine devreye girerler!..

Bizim sivil toplum örgütlerinin tamamına da yüzde yüz güvenmeyin; herhangi bir “şubesi”ne 50 bin lira bağış yapan paralelci “aklanmış” oluyor.

Ben, böyle paralelcileri çok deşifre ettim.

Amma velâkin bir baktım ki, bu şerefsizlere “kefil” olanlar, bizim sivil toplum örgütlerinden!..

Nasıl oluyor bu?

Bağış, mağış, bin türlü yolu var.

Şirketi istediğin kadar kapat, başka isimle şirket kurup, arkadan dolanıyorlar, tıpkı Filistin’i “kimi muhteris” Arapların toprak satmasıyla ele geçiren Siyonistler gibi!..

Çok zor bir iş, AK Parti iktidarı ince bir deri gibi, güneşte soyulup atılıyor.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “15 dakika daha gecikseydim beni ya öldürecek ya da alıp götüreceklerdi” diyor.

Sahi, 15 dakikalık bir gecikme olsaydı, ne olacaktı?

Sayın Erdoğan’ı katletmelerinden sonra darbeyi püskürtmüş olsaydık, bugün ne yapıyor olacaktık, kimlerle, nasıl?

Böyle bir durumla karşı karşıyayız, darbe tehdidi bitmiş değil ve tehdit sadece “paralelcilerden” de gelmiyor!..

Ömrümüz denize düşmek ve yılana sarılmakla geçti, şimdi etrafımızı yılanlar sarmış durumda, birinin başını kesiyorsun diğeri çıkıyor!

Bu arada “bugünkü MGK” da merakla bekleniyor, Sayın Erdoğan’ın açıklamadığı “büyük adım” ne?

Mecliste de Olağanüstü Hal konuşuluyor.

Her girişimin yan etkisi olacak, durum çok sakat.

Dün Meclis’teydim, Geziciler şimdi orada eylem yapsın, Meclis’teki ağaçları katletmişler!..

¥

Bizim yapabileceğimiz meydanları boş bırakmamak!..

Darbe tehdidi bitmiş değil, üç gün, beş gün, bir ay, altı ay, bir yıl, iki yıl...

Yeniden kurmak gerekiyor her şeyi...

Ey Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat ve 17-25 aralık süreçlerinde dik duranlara ihtiyaç var!

İkisinden birisi yetmez, ikisinde de dik duranlarla çalışmak şart!

Recep Tayyip Erdoğan ve rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu gibi adamlar lazım bize...

Geçmişine inceden inceye bakacağız ve en ufak bir yamuğu olmayanları tercih edeceğiz!..

Fire olur böyle işlerde, olursa olsun, yapacak bir şey yok. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23