• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sefa Saygılı
Sefa Saygılı
TÜM YAZILARI

Zulmün böylesi

02 Ekim 2021
A


Sefa Saygılı İletişim: [email protected]

Karşımdaki kişi 50 yaşlarında iri yarı bir erkek hastamızdı. Başı öne eğik, ağlamaklı ve sıkıntılıydı. Kendisini bitmiş, tükenmiş ve halsiz hissediyordu. İçinden bir şey yapmak gelmiyor, ağır bir yorgunluk çekiyordu. Çabuk sinirleniyor, eşine ve çocuklarına eziyet ediyordu. Sonradan pişmanlık duyuyor ama bu kötü huyundan da vazgeçemiyordu. Onların da psikolojileri bozulmuştu.

Muhammed Hoca, Türki cumhuriyetlerinden birinden Türkiye’ye yıllar önce ailesi ile gelmiş, İslami ilimlerde yetişmek istemişti. Orada cami imamıydı. Evli ve dört çocuk babasıydı.

Yıllarca ülkemizde kalmış; bu arada hafızlığını, Arapçasını ilerletmişti. Ayrıca tabii ki hocalığıyla ilgili çeşitli bilginlerden dersler almıştı. 

İyice yetiştiğine kanaat getirince kurs heyeti toplanmış ve ona güzel haberi tebliğ etmişlerdi:

“Artık yeterli seviyeye geldin. Kendi ülkende sana çok ihtiyaç var, oraya git ve öğrendiklerini orada öğret. Gençler temel bilgileri bile bilmiyor ve öğrenecekleri bir yer de yok.”

Muhammed Hocamız çok mutlu olmuş ve ülkesine dönmüştü. Hemen kollarını sıvamış, imanlı insanların da yardımı ile kurs binası alarak faaliyete başlamışlardı. Burada siyaset yoktu. Sadece İslami bilgiler veriliyordu. 100 civarında da talebesi olmuştu. Her şey iyi gidiyordu.

Talebeler memnundu, aileler mutlu idi. Hocamız da hizmet ettiği için gayet iyiydi ve kendisini işe yarar hissediyordu. Ancak kurs hakkında bir ihbar resmi makamlara gidene kadar… Birden polisler bu ilim müessesesine baskın yaptılar; Muhammed Hoca kendisini demir parmaklıklar arkasında buldu. Kurs binasını ve ikamet ettiği iki göz evine devlet el koydu, daha doğrusu birtakım hırsızlar gasp ettiler.

Suçlama DEAŞ üyesi terörist olmak idi. Hâlbuki hocamız Nakşi tarikatından, ehlisünnet ve kesinlikle teröre karşı biriydi. Kursunda Kur’an öğretiliyor, İslam’ın temel prensipleri anlatılıyordu.

Verilen ceza 14 sene ve indirimi de yoktu. Cezaevi şartları çok kötüydü. Orada bina inşaatında çalıştırılıyor, ağır kerpiçler taşıtıyorlardı. Dinlenmesine fırsat verilmiyordu. Namaz kılmak, oruç tutmak yasaktı. Biraz dalgınlaşacak olsa, ‘Sen ima ile namaz mı kılıyorsun, zikir mi yapıyorsun?’ diye dayak atıp ağır eziyetler ediyorlardı.

Zaman geçmek de bilmiyordu. Dışarıda bakıma muhtaç eşi ve dört de çocuğu vardı. Onların durumu nasıldı? Acı üstüne zulüm eklenerek çığ olup akıyordu.

Bu arada cezaevinde kalanların yüzde 70’i kendisi gibi İslami suçlamalarla yatıyordu. Aralarında sohbete bile izin verilmiyordu. Zalimlere, en ufak bir ters gelen davranışları, ‘kural ihlâli’ sayılarak cezaları artırılıyordu. Bu yüzden 10 sene ceza yiyen biri bu cehennemden 15 senede bile çıkamıyordu.

Derken zalim devlet başkanı öldü. Hesap âlemini boyladı. Yeni gelen başkan kısmen de olsa daha merhametli ve hoş görülü idi.

 İşte bu sırada Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni devlet reisine hayırlı olsun ziyaretine gideceği haberi gelince, cemaat ona bu hocamızın durumunu bildirdiler. O da bilgi istedi ve gittiğinde yeni devlet başkanına durumu anlattı. Bu cemaatin son derece yapıcı ve barış yanlısı olduğunu, terörle ilgisi olamayacağını söyledi.

Cezasını tamamlamasına daha 9 yıl varken Hocamız serbest kaldı, pasaport işlemlerinin ardından Türkiye’ye geldi. Ancak çektiği acılar, zulüm ve eziyetler bir yük olup bütün benliğine sinmişti. İnşallah zaman içinde atlatacaktı. 

Sayın Cumhurbaşkanımız iyi ki varsınız. Bu mazlum ve mağdur hocamız gibi sayısız insana yardımcı oluyorsunuz. Size çok teşekkürler…

FAHREDDİN HOCAMIZIN 

ARDINDAN

Geçen hafta üzücü haber geldi ve İsmailağa Cemaatinin ileri gelenlerinden mümtaz ve muhterem insan Fahreddin Başeğmez Hocamızı 80 yaşında ebediyete uğurladık. Onun yanındayken kendinizi huzurlu hissediyor ve Yaratanınızı hatırlıyordunuz. Rabbim rahmetiyle muamele buyursun…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mümin

Amin. Gözlerim doldu, sağ olun, sizden de ALLAH cc. RAZI olsun,

Ahmed 61

Reis'i'imiz,Allah CC sana seni başımızdan eksik etmesin.Sana ümmeti Muhammed'in çok ihtiyacı var.Seni Allah için seviyoruz.İslam ülkeleri-nin başındaki yöneticileri görüpte sana söz edenlerin,sesleri kısılsın, konuşmaz olsunlar.....
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23