• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sefa Saygılı
Sefa Saygılı
TÜM YAZILARI

Hekimoğlu İsmail ağabey ile hasbihal

08 Nisan 2017
A


Sefa Saygılı İletişim: [email protected]

Hekimoğlu ağabeyin üzerimdeki tesiri daha 1970’li yılların başlarında okuduğum ve etkilendiğim Maznun adlı romanı ile başladı. Akıcı üslûpta, ele aldığınızda kendinizi kaptırdığınız bir kitaptı. Daha sonra ülkemizin ilk İslami romanı olan Minyeli Abdullah kitabını da okumuştum. Yazılarını hep takip ettim, çok yararlandım.

Derken 1980’lerde tanıştım ve çıkardığı Sur Dergisine ilk yazılarımı verdim. Hep yol gösterdi, yayınladı ve rehberlik etti. “Olgun mümin nasıl olur ”un yaşayan bir örneğiydi. Onunla sohbet ettiğinizde İslami hassasiyetiniz artar, merak ve ilginiz keskinleşirdi.

1992 yılında İmam Hatip Lisesi mezunlarının da askeri okullara girmesini savunduğu için ceza aldı ve Şile Cezaevi’nde yattı. Orada onu muhterem Dr. Mehmet Sılay ile ziyarete gitmiştik. 

2002 yılında bir beyin rahatsızlığı geçirdi ve felç oldu. Buna rağmen İslami gayret ve faaliyetinden hiç geri kalmadı. Bu defa doktoru olarak ben ona hizmet ettim.

Şu an koltuk değneği olmadan yürüyemiyor, ancak durumundan hiç şikâyetçi değil. Bildiklerini anlatmaya, yazmaya, insanların taklidi imandan tahkiki imana geçmesine gayret etmeye devam ediyor.

Aylardır kendisini görmemiştim. Timaş Yayınevindeki kitaplarla dolu odasında ziyaretine gittiğimde, “Rahatsızlığınız ne durumda?” diye halini sorayım dedim. O kabına sığmayan, şehir şehir İslam’ı anlatan güzel insan 15 yıldır felçli ve başkasına muhtaç olarak yaşamasına rağmen şu hikmetli cevabı verdi:

“Elhamdülillah hastayım. Bu hastalık sevabımı artırıyor, halimden memnunum.”

Yanına son gelen misafiri İslamiyet’in ne olduğunu sormuş. Şöyle cevaplamış onu:

İslamiyet dünya ve ahireti cennet eden bir dindir. 

İslamiyet ilmihâldir. İlmihâl, İslâm âlimlerinin ayet ve hadislerden çıkardıkları, insanların tatbik edecek şekilde topladıkları kurallar, prensipler ve hükümlerdir. İlmihâli okuyup yaşayanlar cennete gider. Hangi ilmihâl kitabı derseniz, ehlisünnete uygun olan hepsi de olabilir derim. Meselâ Diyanet’in yayınladığını tavsiye ederim.” 

 Tabi sohbet sırasında konu 15 Temmuz FETÖ darbe ihanetine geliyor. “Gülen’in siyasete girmesi hata, hatta ihanettir” diye mevzuya giriyor. Suçlamaları ağır şekilde sürüyor:

“İslami çalışmaların adını kirletti. Bütün İslami faaliyetlere darbe vurdu.”

“Çok şükür ki romanımda sözünü ettiğim; kenarda yaşamayan, sosyal olayların içinde olan cefakâr ve fedakâr Müslümanlar yani Minyeli Abdullah’lar 15 Temmuz’da sokaklara çıktılar ve hain darbeyi engellediler.”

Oğlu Osman Okçu’dan darbe gecesi saat daha 23 iken “çıban patladı” diye oldukça anlamlı bir mesajı sosyal medyada paylaşarak “Minyeli Abdullahlara” destek verdiğini öğreniyoruz. 

Ardından kaleme sarılıyor ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yanında olduğunu belirten bir mektup yazıyor. “Müslüman darbeci olamaz” diyor ve bu konuda Musibet Mektebi adlı kitabını çıkarıyor: 

Bu darbeciler milletin silahıyla milleti vurdu. Bunlar gafildir, haindir.

“Meclisi bombalayanlar, dindar Cumhurbaşkanımızı öldürmeye çalışanlar, 249 vatandaşımızı şehit edenler, devletimizin tanklarıyla insanlarımızı ezenler, binlerce insanı yaralayanlar, Minyeli Abdullahlara mağlup olmuştur.”

Kendisine FETÖ’cülerin yalan, iftira, kumpas, bel altı vurma, şantaj gibi yöntemleri alışkanlık haline getirerek yaptıkları kötülükleri anlatıyorum. Diğer Müslümanları insan yerine bile koymadıklarını, kin ve nefret dolu olduklarını, gurur ve kibir patlaması yaşadıklarını söylüyorum. “Sonunda bu merhametsizlikleri milletimizin üzerine bombalar yağdırmaya kadar vardı” diyorum. Bakıyorum Hekimoğlu Ağabey hak verdiğini belli ederek ihanetin bu dereceye varmasından üzülüyor, kederinden ağlayacak gibi oluyor. 

Referandumu soruyorum. “Biz dindar Cumhurbaşkanımızdan yanayız” şeklinde cevap veriyor.

Hekimoğlu İsmail’in o iman ve ihlas abidesi kişiliği; yazdığı gibi yaşaması; İslam’a hizmetle ve İslam’a uymak, anlatmak ve yazmakla geçirdiği ömrü; hastalığına, yaşına ve olayları yeterince takip edememesine rağmen Hakk’ın ve haklının yanında tavır almasını, FETO’ya “sapıtmış” diyebilmesini sağladı. Hizmetlerinin devamı, sağlığının iyi olması duasıyla yanından ayrılıyoruz. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23