• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sefa Saygılı
Sefa Saygılı
TÜM YAZILARI

Evlilikte mutluluk için

23 Ekim 2021
A


Sefa Saygılı İletişim: [email protected]

Evlenmeye karar veren genç bir çift adayı ziyaretime gelmişlerdi. Onlara, bugün için akıllarına bile gelmeyen bir şeyi, günün birinde birbirlerine duydukları sevginin tükenebileceğini söyleyerek sevgilerini böylesine kötü bir dönemden kurtarmak için aşmaları gereken bazı kuruntulara kapılmamalarını belirttim. Böyle kuruntulara kapıldıklarında şunlara inanmalarını tavsiye ettim: 

BİRİNCİ TAVSİYE: Evlilik her an değişir ve daha iyiye doğru gidebilir. Artık hiçbir şeyin evliliği düzeltmeyeceğini, bittiğini söylemek sadece bir kuruntudur. 

Öyle çiftler tanıdım ki, mutluluk için mücadeleye devam ettiler ve oldukça da başarılı oldular. Tabii, başarılı olamayıp ayrılan da çok oldu. Ama bugün geçmişe bakıp da aldıkları mesafeden gözleri parlayanlar da az değildi. 

Bunlardan bazıları, eşlerden birinin diğerini değiştirmek için yıllarca çaba harcadığı evliliklerdendir. Günün birinde, kendilerini bir şekilde değiştirmeye karar verdiler. Karşısındakini çok kolay suçlamaya kayan bir dile sahipken, övgüye yer vermeye başladılar. Hissi olarak paylaşmaya önem verdiler. Her an her şeyi kontrol altında tutmak isterken, zayıflık göstermeye ve karşısındaki kişiye muhtaç olduklarını hissettirmeye başladılar. Derken gördüler ki: Kendileri değiştikçe karşısındaki kişinin davranışları etkilenmektedir. Yani eşine yaklaştıkça, eşi de ona daha sevecen hale gelmekteydi.

Aslı Hanım şunları anlatmıştı: “Kocamın tikinden çok rahatsız oluyor, adeta eve gelmesini istemiyordum. Bu yüzden çok tartışmalar oluyordu aramızda. Sonunda onu böyle de sevebileceğime kendimi inandırdım. Eve geldiğinde güler yüzle karşılıyor, tikinden söz etmiyordum. Derken onun da rahatladığını, üstelik bu gevşemeyle tiklerinin de azaldığını fark ettim. İkimizdeki karşılıklı artan sevgi cereyanı çocuklara da ulaştı. Babalarına duydukları bağlılığın arttığını görüyorum. Kaç yıldır böyle bir evliliğin hayalini kuruyordum.”

İKİNCİ TAVSİYE: Benim kısmetim bana en uygun kişidir. Başkasıyla evlenseydim, değişik problemler çıkardı. 

Evlilik dışı ilişkiye girenlerin durumu bu inancın doğruluğunun bir örneğidir. İlk önce bu kadınlar için, “işte evlenmem gereken kişi” denildiği görülür. Ama pembe hayat bir süre sonra sona erer. Kaçınılmaz olarak sıradanlık yaşantılarını kuşatacaktır. 

Bir defasında, eşini terk etmek üzere olan bir erkek bana, “Karımla bir arada durmak bile zevk vermezdi, oysa bu yeni kadınla harika” demişti. Ben ise ona “Yasak olan her zaman cazip ve heyecanlı gelir. Ama sonu hüsrandır. Sonra sizin iki küçük çocuğunuz var. Üstelik dünyaya gelmek için size yalvarmamışlardı. Kendi haklarınızdan söz ediyorsunuz, peki ya onların hakları ne olacak? Onlar sizden hatıra dinleme, tavsiyelerinizden yararlanma ve tarafınızdan korunma haklarına sahip; siz onların babasısınız” demiştim. 

Ancak, hayallerin önce çıktığı dönemlerde böyle düşüncelere yer olmaması ne acıdır. 

ÜÇÜNCÜ TAVSİYE: Sevginin sadece duygularla ayakta kalması imkânsızdır. Her evlilik, eşlerden birinin kendisini sevgisiz hissettiği bir dönemden geçer. Böyle bir dönemde her şey bizebırak artık, bu ilişki tükendi” diye bağırır. Ancak, daha ilk seferinden bırakacak olursak, kalıcı sevgiyi asla bulamayız.

Biz, her şeyin en iyisine layık olduğumuza bizi inandırmaya çalışan bir toplumda yaşamaktayız. Bu evlilik için de geçerli midir? Devamlı arayışta mı olacağız? Hayır. Gerçek sevgiyi arayacaksak, her şeye rağmen eşimizi sevmeyi öğrenmemiz gerekecektir. 

Trafik kazası geçirmiş ve bir kolu sakat kalmış hanımını özenle hastaneye getiren erkek şöyle diyordu: “Biz karı-koca değil miyiz? Böyle günlerde birbirimize daha bir bağlanmamız, destek olmamız gerekir.”

İşte evlilik buydu! Sevgi azalmıyor, belki de artıyordu.

Bir başkası ise içinde bulundukları zorluklardan çıkışlarını şöyle anlatmıştı: “Kendimi boşlukta hissettim. Artık karım bana çekici gelmiyordu. Ayrılmak aklımdan geçmedi değil. Ama aramızda önemli bir problem yoktu. Doğrusu birbirimizi sevdiğimizi de düşünüyordum. Çektim kenara ve konuşmamız gerektiğini söyledim. Evliliği canlandırmamız için bir şeyler yapmamız gerekiyordu ve yaptık. Şimdi eskisinden daha mutluyuz.”

Aile kurmaya aday genç çifte özet olarak bunları anlattım. Evlilikleri zor bir dönemden geçse, aralarındaki sevgi ve bağlılık azalıyor gibi görünse bile tekrar düzelmesi, bağlılıklarının artması söz konusuydu. Yeter ki birbirlerine olan sevgi ve saygıyı kaybetmesinler, buna yol açacak hareket ve sözlerden kaçınsınlar.

Bütün çiftlere evliliklerini canlandırmak için karşılıklı gayret etmelerini öneriyor, mutluluklar diliyorum. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Uğur

Hocam, aldatma konusunda erkeklerden ve onların "heyecan" istemesinden örnek vermişsiniz, ama benim gördüğüm kadarıyla artık genelde kadınlar aldatıyor ve onlar heyecan arayışı iddia ediyor. Az sayıda "baştan çıkarıcı, tecrübeli, (sözde) erkek gibi erkek", bu imkanı çok sayıda genç kadınlara sağlıyor. Bir doktordan haber geldi, karısı onu aldatıp "heyecan verici, sert, bitirim, erotik maganda" kapıcı ile kaçmış. Bana da saf saf evlilik görüştüğüm ilahiyatçı ve ehlitarik din öğretmeni gibi kızlar dediler ki onlar heyecan verici tecrübeli erkek istiyormuş, bense çok saf ve temizmişim, erotik ve romantik olarak tecrübesiz bir zavallı imişim. Onlar baştan çıkarıcı, tecrübeli, üstün erkeklerle neler neler yaşamışlar, "ohhh" imiş. Onlar işte öyle erotik tecrübeli öz has hakiki erkeklere layık üstün genç kadınlarmış. Ardından şuh kahkahayla "ayyy hahahahhah haaa!" edenleri de oldu. Bunlar ilahiyatçı ve ehlitarik din öğretmeni gibi kızlardı. Diğerlerini düşünemiyorum bile. Artık ben ve erkeklerin yarısı bekar kaldık ve ben cennet kadınlarını umuyorum, her ne kadar genç kadınlar ve İ. Mezhebigeniş başta olmak üzere sözde dindar yetkililer benim gibileri saf ve temiz kalıp zinadan uzak durmak sözde suçundan ötürü cehennemlik parazitler ve haşerat saysalar da. Artık zengin zamparalar ve maganda zamparalar ile genç kadınlar arasında büyük bir sevgi ve erotik-romantik uyum oluştu, "sinerji" oluştu, "heyecan ve dinamizm" oluştu, büyük bir ahenk ve el birliği, gönül birliği, iş birliği, neşe ve sevinç ve kahkaha beraberliği meydana geldi, özellikle işyerlerinde. Sevenleri ayırmamak gerekir: Zengin ve maganda zamparalar genç kadınları seviyor, genç kadınlar da onları. Zaten biz durumu değiştirmeye çalışsak Millet İttifakı mensubu bürokrasi kadar İ. Mezhebigeniş gibi sözde bizden yetkililer de bize hem sözle hem hukuki yollarla saldıracak ve kutsal gördükleri zamparalarla dokunulmaz saydıkları genç kadınların evlilik dışı erotizm ve romantizm hürriyetini bize yedirmeyecek.

samimi

Evlilik müessesesi nde gördüğüm şey; ilk önce bu insanların niçin ...hangi niyeti gerçekleştirmek için evlendiklerini anlamalarını sağlayacak olaylarla yüzleşme gerçekleşiyor...niyet iyi ve sağlam...kalıcı...sonu, ahirîni kurtarmak... Rahmâni olduğunda her türlü sıkıntı...gerilim... kavga aklını kullanan insanlar tarafından Allah'ın yardımıyla atlatılıyor...misal olarak heyecan arayan bir erkeği vermişsiniz...bir erkeğin heyecan uğruna yuvasını değiştirme isteğinde bir problem var zaten...heyecan dediğimiz şeye 10. ve 18. yüzyıllarda ruh hastalığı deniyordu...ne kadar ilginç değil mi? bunu öğrendiğimde dînimin sukûnete varmak için insanoğluna verdiği tavsiyelerin değerini daha bir iyi anladım...mutlu olmak isteyene de...mutsuz olmak isteyene de bütün kapıları ardına kadar açmış yüce yaradan... özgürlük diye bağıran insanlara bundan daha geniş bir özgürlük alanı olabilir mi?... özgürlük dediğimiz de tam olarak bu değil mi?...sorun insanların özgürlük tercihini kendini ve çevresini mutlu etmek yada etmemek için yaptığı tercihlerde...insan çevresi ile öyle uyumlu bir ağ sistemi ile yaratılmış ki... yalnızlığı mutluluk zannedenleri hüsrana uğratacak şekilde...anne- baba... kardeş- akraba.. komşu çevre...bu uyumu bozduğu anda kaybediyor zaten... Allah'ın emrettiği yöntemi kullanarak mutlu olmayanı görmedim...deneyen...herkes görebilir...en önemli şart neyi?... niçin?...kim için?.. istediğini bilmek...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23