• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sedat Yılmaz
Sedat Yılmaz
TÜM YAZILARI

Rekabet sıkıntısı yaşayan “çelikçiler”e bir destek!

07 Ocak 2018
A


Sedat Yılmaz İletişim:

Türkiye’nin büyüme ve istihdam odaklı ekonomi politikalarında sanayi üretiminin önemli bir payı var. Kasım ayı sanayi üretimiyle ilgili son verileri yarın Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) alacağız. Söz konusu bilgiler eşliğinde sanayinin büyüme üzerindeki etkisini daha iyi tahlil etme imkanımız olacak.

Ekim ayına dair sanayi üretimi verilerine baktığımızda, beklentilerin üzerinde yüzde 0,7 oranında arttığını görmüştük… Geçen yılın aynı ayına göre de endeks yüzde 7,3 oranında yine beklentilerin üzerinde artış kaydetmişti.

Sanayi üretiminde güçlü duruş devam etse de verilerde gözlenen sanayi grupları arasındaki dayanıklı tüketim malı grubunda yüzde 18,5’lik azalışın bir ikaz niteliği taşıdığını belirtirken Kasım ayında iyi gelecek bir sanayi üretimi verisinin piyasa beklentileri doğrultusunda Türk Lirası’nın değerlenmesine de nispi olarak katkı vereceğinin altını çizmek isterim…

SEKTÖR İTHALAT BASKISI ALTINDA

Sanayi üretimi denince çelik ve çelik mamulleri ithalatı ile ihracatında dikkat çekici bir durum söz konusu… Sektördeki sorunlar ve buna bağlı Türkiye ekonomisinin nitelikli büyümesiyle ilgili çelikçilerin hafta ortasında yapacakları toplantıdan çıkacak mesajların ekonomi açısından da önemli olacağı kanaatindeyim…

Öncelikle demir çelik sektörünün dış açık verdiğini hatırlatmak istiyorum. Sektörde ithalat, ihracattan fazla... Başlıca sebebi; hammadde, yassı mamul ve vasıflı çelik üretiminin yetersizliği… Demir çelik sektörünü, gümrük vergilerinin düşürülmesi de ciddi şekilde olumsuz etkiliyor.

Demir çelik ihracatı Ocak – Eylül 2017 verilerine göre, yüzde 8,3’lük artışla 13,5 milyon tona yükseldi. Değer bazında ise yüzde 21,8’lik artışla 9,6 milyar dolar elde edildi.

Dediğim gibi ithalatı sormayın… Aldı başını gidiyor… İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 102’den yüzde 80’e geriledi. İthalat rakamını bu orandan siz hesap edin!

Demir çelik sektörünün ana maddesi hurda da durum farklı değil. Hurdada yüzde 66’lık bir ithalat oranı söz konusu. Ocak-Eylül döneminde Türkiye’nin toplam hurda ithalatı, miktar açısından yüzde 15.6 artışla 14.9 milyon tona, değer açısından ise 2016 yılının aynı dönemine kıyasla, yüzde 45.2 artışla 4.2 milyar dolara ulaştı. 14,9 milyon tonluk toplam hurda ithalatının yaklaşık 10 milyon tonunu artık Avrupa’dan karşılıyoruz.

Bu kadar olumsuzluklara rağmen, demir çelik üreticileri kar marjlarını en aza indirerek yurtiçinde ithalatçılarla, dünyada ise büyük tekellerle rekabet etme çabasında…

ÇELİKTE KALİTEDEN ASLA TAVİZ OLMAZ

Türkiye bugün 150 farklı ülkeye hem de daha ucuza inşaat çeliği satıyor. Dubai’deki 828 metrelik Burç Halife gökdeleninden tutun, Londra Heathrow havalimanına kadar birçok projede Türk çeliği kullanıldı ve dünyanın birçok yerinde halen de kullanılıyor… Ancak küresel fiyatlardan ucuz olduğu kadar daha kaliteli ürün satan Türk demir çelik sektörünün aşamadığı sorunlar var… Bunların başında yurtdışı hurda bağımlılığı, hurda eritmedeki maliyetler, navlun fiyatları, kur dalgalanmaları, gümrük vergisinin  düşürülmesi ve KDV geliyor… Dolayısıyla demir çelik sektörü, söz konusu sorunlar sebebiyle rekabet için desteklenmeyi bekliyor.

Çelikçiler, ne pahasına olursa olsun, inşaat demiri konusuna da hassasiyetle yaklaşıyor… Özellikle “Çelikte kaliteden asla taviz olmaz!” diyerek deprem kuşağında bulunan Türkiye’deki inşaatlarda kullanılan demir çeliği standardının büyük önem taşıdığının altını çizmekten geri durmuyorlar…  Sektör temsilcileri, kalitesiz inşaat çeliği ithalatının ve bu ürünlerin inşaatlarda kullanılmasının önüne geçilmesinin gerekliliğine de vurgu yapıyorlar.

İşin özeti; demir çelik fiyatları dünyada aşağı doğru giderken dünya fiyatlarının altında satılan Türk çeliği, üretim ve ihracat konusunda rekabet sıkıntısı yaşıyor. Maamafih, iç piyasada ithal ürünlerle rekabet şansını kaybetme ile karşı karşıya kalabilecek çelik sektörünün sürdürülebilir ihracat yapma gücü de giderek zayıflıyor.

REKABETTE KDV DESTEĞİ İSTİYORLAR

Türkiye demir çelik ihracatında dünya 9’uncusu… Sektör ihracatçısı, 2018 yılında yakaladığı hedeflerin üzerine çıkmak istiyor. Ancak girdi maliyetleri sebebiyle endişeleri var... Çünkü bugün geçen yıla göre hurda fiyatları ton başına 89 dolar daha pahalı. Fire ile birlikte ton başına hurda maliyeti 110 dolara kadar çıkabiliyor. Çelik üretilen elektrik ark ocaklarında metal yığına elektrik akımı ileterek hurdanın erimesini sağlayan grafit elektrotun ton başına fiyatı bir yıl içinde tam 15 kat yükseldi. Burada da ton başına maliyet 50 dolar civarında. Demir alaşımları olarak bilinen ferro alyajdan kaynaklı maliyetler 5 doları buluyor. Yine fırın, reaktör, tutuşturucu ve ocakların yapımında kullanılan refrakterin ton başına maliyeti de 2 dolara yaklaşıyor. Dolayısıyla çelik üretiminde olmazsa olmaz söz konusu girdi maliyetlerinin döviz kurlarını da düşünerek 2018 yılında da artması bekleniyor.

Demir çelik üreticileri, giderek azalan kar marjlarına rağmen söz konusu maliyetleri öyle veya böyle karşılayabileceklerini ifade ediyorlar ama yüzde 18’lik KDV konusunda hükümetten destek talebinde bulunuyorlar.

Türkiye’de reel ve nitelikli büyüme ve istihdam, sanayi üretimi ve ihracat üzerinde yükselecekse; üreticilerin ithalatın azaltılması, Türkiye yerli üretimin desteklenmesi, ihracat engellerinin hafifletilmesi isteklerinin göz ardı edilemeyeceği kanaatindeyiz.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23