• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Vesayetlerle Yönetilen Kontrollü CHP Lideri Ancak Su Tankına Çıkar..

11 Nisan 2017
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” söyleminin, Pensilvanya alçağının talimatları noktasında aldığı ikazlardan kaynaklandığını söyleyebiliriz. CHP’nin kimler tarafından kontrollü yönetim sistemine bağlı olduğunun artık herkes tarafından bilinmesi sıradan bir durum oldu. 

CHP Genel Başkanı Sn. Kılıçdaroğlu iktidar olmak için bütün karanlık yollara başvurarak; Türkiye düşmanı satılık bütün terör örgütleri ile görüşmekten hiçbir zaman kaçınmadı. Bu nasıl bir iktidar hırsı ve körlüktür. CHP milletin değerlerine göre oturup adam gibi politika üreteceğine, milleti kazanacağına, bu millete her kaybettiğinde “koyun, yobaz, cahil’’ diyerek adeta milleti kaybetmek için elinden geleni yapmıştır. 

Sn. Kılıçdaroğlu 2013 yılının ilk haftalarında ABD ziyareti sırasında paralel yapının önemli isimleri ile görüşmüştü ve bu görüşmeler içerik olarak gizli tutulmaya çalışılmıştı. Ancak konuşulanlar yakın zamanda kendini belli etmeye başladı. Konuşulan konuların en önceliklisi MİT üzerinden bilgi kirliliği yaygarası koparmaktı. Arkasından birkaç cinayetle gündemi patlatmak, Halk Bankasını töhmet altında tutarak hükümeti zan altında bırakmak… Tüm bunlar olurken CHP de kendi cephesinde bu oyunlara karşı kendi iç dinamitleriyle iktidara karşı sokakları hareketlendirip hükümeti çıkmaza sürükleme ve emniyetin içerisindeki bazı özel infazcıları devreye sokarak olayları tırmandırma peşindeydi. Silahlı Kuvvetleri olaylar karşısında Atatürk söylemi üzerinden mesajlar verdirmek ve hatta darbeye haklı gerekçe ile zemin hazırlamak suretiyle CHP “Tüm bu oluşumlara ve alçaklıklara karşı biz de adamı böyle indiririz” deyip eski beyaz yakalı günlere geri dönmek için her şeyi mubah görerek her türlü ilkesizliklere başvurmaya hazırdı. 

Herkes tarafından bilindiği gibi 17-25 Aralık kendiliğinden oluşmuş bir eylem veya olay değildir. Ancak burada altı çizilmesi gereken konu Atatürk’ün partisinin ülke düşmanlarının güdümüyle nereden nereye geldiğidir. 

FETÖ çete başının danışmanlarının CHP içerisinde birilerine rahat talimatlar yağdırdığını biliyoruz ve buna karşın Sn. Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbesini sulandırmak için elinden gelen bütün çabayı sarf etmektedir. Dahası da 249 şehidimize ve binlerce gazimize hakaretten bile kaçınmıyor. Bu söylemlerini duymak bile insanın çileden çıkması için yeterlidir. 

Şimdilerde 15 Temmuz darbe girişimine sallayan Kılıçdaroğlu’nun darbe öncesi bir TV kanalında beyanatı var: “Eğer darbe olursa tankın üzerine ilk ben çıkarım!” diyerek cesaret şovu yapıyor. Ancak bugünkü dönüşlerinden de görüyoruz ki o zamanlar su tanklarını kastetmiş. 

Sn. Kılıçdaroğlu muktedir olmadığı için parti içi muhalefetin de boş durmaması ayrı bir dert. Tam ben parti içi dengeleri oturttum derken birileri milleti Samsun’dan kovalayıp Dumlupınar’a kadar getirip oradan da Akdeniz’e dökmeye çalışıyor. Pişkin bir tavırla milleti galeyana getirmek ve kendisine durumdan vazife çıkarmak CHP içinde sıradan bir iş durumunu aldı. 

Hele bir Tuncay Özkan varken değmeyin keyiflerine. Bu vekilin nasıl sipariş üzerine vekil olduğunu, cezaevinden nasıl kurtulduğunu sanırım yeniden yazmaya gerek yok. Ancak haddini aşan açıklamaları gözlerden kaçmıyor. Kalkıp milletin polisine “it” demesinin, hakaret etmesinin toplum tarafından nefretle kınandığını da biliyoruz. Keşke birileri bizim güvenlik güçleri kadar şerefli, izzetli, irfan sahibi olsaydı. Ne diyebiliriz ki; bu ülkede onurlu insanlar kadar onursuzlar da var.

Gürsel Tekin dediğimiz bir de vekilleri var ki aman Allah’ım… Mahalle kabadayısı gibi geleni döver, basını kapatır, herkese haddini bildirir(!) Sokaktaki vatandaşa “o.ç” der… Kimsiniz siz yahu? Bir kendinize gelin. Sözüm ona Gandi’yi temel referans olarak alıyorsunuz ama maalesef geçin Gandi’yi Hint inekleri bile sizden daha faydalı. Türk toplum ve değer yapılarını kucaklamadığınız sürece bu milletin gönlünde taht kuramasınız bunu bilin. Yoksa kırk tuğlayı daha eritseniz bile bu ülkede iktidar yüzü göremezsiniz. 

Onun içindir ki “kontrollü darbe” deyip milleti çileden çıkarmayın. Kontrollü bir CHP değil tam bağımsız bir CHP yaratmaya çalışın. Bu da şimdiden size millet adına ödev olsun ama dersinizi iyi çalışın yoksa Pensilvanya daha size çok kasetler dizer?.... 

Ülkemin aziz milletine selam olsun, dua ile kalın…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23