• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Şeytanların karargahı Ortadoğu

01 Aralık 2015
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

Ortadoğu coğrafyası tarih buyunca kan, gözyaşı ve acı ile anıldı. Ne yazık ki yine aynı sahneler devam etmektedir. 21. yüzyılda kısaca tarihe göz attığımızda korkunç acılar coğrafyamızda devam etmektedir. Semavi dinlerin tamamında şiddet ve zulüm reddedilmiştir. Kendini aydın zanneden kimi batı paranoyakları güzel ahlakı öğütleyen İslam’ı değil, devamlı batı medeniyetlerini savunmaktadırlar. Bu da biz Müslümanları üzüyor ve kırıyor. İşin ilginç yanı, kendini beğenmiş, kimliğinde dini İslam yazılmış kişiler batıl ve batı hayranı. Bırakın İslam’dan haberdar olmayı, ellerini semaya kaldırıp bir dua etmeyi bile bilmezler. Üstünlüklerini kanıtlamak için hep batı medeniyetinden örnekler vermeye çalışırlar. İslam’ı kötüleme adına her türlü çirkeflikleri sergilemektedirler. Örneğin son zamanlarda İngiliz Krallığı Magna Carta Libertatum (Latince: “Büyük Özgürlük Fermanı”), durumunu anlatıp dururlar oysaki Hz. Muhammed’in (SAV) elçiliğinde gelen İslam dini, bütün dinlerden üstün olduğu kadar, insan hak ve hürriyetlerini de dizayn etmiştir. Burada hatırlatmak istediğim İslam’a açılan topyekûn savaşı görmezden gelen soysuzlar ve uşaklardır. Gelelim konumuzun özetine: Hak ve hukuk bütün dinlerde kutsaldır. Bir bölgede kan dökmeye sebebiyet veren ve şeytani bir yapıya sahip olan kişi ve devletlere Allah katından lanetler diliyorum.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin, örgütün terör estirdiği bir ortamda; PKK terör örgütünü terörist olarak görmemesinin çok konuşulduğu bir süreçte, savunuculuğu yaptığı yerde terör kurbanı oldu. (Ne acı tesadüf.) Tabii ki burada asıl olay şu; Tahir Elçi’yi öldüren ve buna sebep olan PKK ve yandaşlarıdır. Örgüt tereyağından kıl çeker gibi bu işte de başarılı oldu. Ve algıda kusursuzlukta örgütün üzerine kimseyi tanımam. Şöyle ki; HDP milletvekilleri daha olay sıcakken basın açıklaması yaptı ve bunu devletin yaptığını iddia etti. Peki, sorarım: Bu acizlik ve pişkinlik değil de nedir? Tahir Elçi’nin tabutunun üzerindeki bir ayete bile tahammül edemeyen örgütün, bu yaptığı yetmezmiş gibi cenazeyi şova çevirmesi de ayrı bir çıkmazdır. Hem Tahir Elçi’yi katledeceksiniz, cinayete sebep olacaksınız hem de terör örgütü şovmenliği yapacaksınız. Buna utanmazlık denir, buna Kürt halkına hakaret denir. HDP ve PKK olarak bölge insanın emdiği sütü burnundan getirdiniz, bölge halkında huzur bırakmadınız. Kadim bir millet olan ve İslam’ın sancak bekçiliğini yapan Kürt halkı bu zamana kadar hiç böylesine hakaretlere maruz kalmamıştı, böylesine zulüm görmemişti. 

1 Kasım seçim sonuçları, eminim HDP ve PKK’ya bir cevap niteliğindeydi. Ancak bunu bile tehdit olarak kullanmaktan kaçınmadılar. HDP ve PKK daha önceleri yaptığı infazları sahipsiz bırakırdı veya başka örgütlere pas ederdi fakat utanmazlık ve çirkeflik o kadar ağır basmış ki, öldürdüğü kişiler üzerinden bile siyasi şov ve rant elde etmektedirler. 

Kısacası bu ilk Tahir olmadığı gibi son Tahir de olmayacaktır. Ortadoğu’nun tanımı kan ve gözyaşından ibarettir, bu topraklarda yaşamanın bedeli ağırdır. Rusya ile yaşadığımız uçak krizinde bile batı, Türkiye’yi durmadan pof poflayıp, “Nasıl olur da savaşa sokarız(?)” hesabını yapmanın peşindeyken, bizdeki bazı milliyetçi grupların gurur ve kibirleri okşandı. Bu şova sevinmek bize yakışmaz. 

Burada unutulmaması gereken asıl mesele, Türkiye-Rusya ilişkileri her türlü çıkmaza gebedir. Bu süreçte bizi mutlu eden umut ile birbirimize bağlayan güçlü bir hükümet var. Gözden kaçırılmaması gereken bir başka husus ise; Rusya’nın batıya sinyal vererek, “Bakın ben İslam’a savaş açma mücadelesinde öncü olabilirim” mesajlarının altında haçlı zihniyeti yatmaktadır ve bunun altında çok tehlikeli bir ittifak vardır. Burnumuza gelen bu kötü kokuların varacağı yeri önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz. Fırsat kollayan terör örgütü PKK ve PYD, Rus devletine göz kırpmaya başladı, aşk şiirlerini dizeledi bile… Bunun sonuçlarına göre T.C. devletinin ilgili birimleri Rusya’nın bölgede kalıcı olmak üzere devreye aldığı yeni planlarını mercek altına alması gerekir ve diğer bir konuysa, bölgedeki Müslüman devletlerle yeni strateji hamlelerine ihtiyaç olmasıdır. 

Mutlu ve umutlu yarınlar ile ülkemin güzel insanlarına selam olsun. Dua ile kalın…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23