• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Rasim Bolbol
Rasim Bolbol
TÜM YAZILARI

“Klavye delikanlısı” Can’cık yine twitter’dan ses verdi

11 Ocak 2018
A


Rasim Bolbol İletişim: [email protected]

Uzun zamandır sesi soluğu çıkmayan hain Can Dündar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisiyle ilgili geçtiğimiz günlerdeki tespitlerine çok içerlemiş olacak ki, yememiş içmemiş, hemen cevap yetiştirme gayretine düşmüş.

Erdoğan’ın kendisi hakkındaki sözleri için, “Tamamı yanlış” demiş.

Peki neymiş o “tamamı yanlış” olan ifadeler, hep beraber bir bakalım:

1- Dündar sözde gazetecidir.

2- Türkiye’de 5 yıl 10 ay mahkûmiyet almıştır.

3- Yurt dışına kaçmıştır.

4- Avrupa ülkeleri kendisine kucak açmıştır.

Allah aşkına bunların hangisi yanlış?

Tabii ki hiçbirisi. Bunların tamamı yüzde yüz yerinde tespitler.

¥

Hadi en baştan başlayalım...

Önce “Can Dündar sözde gazeteci midir özde gazeteci midir?” sorusuna cevap arayalım.

Aslında bu sualin cevabı çok basit. Bu cibiliyetsizin gazeteci falan olmadığını, bir dönem genel yayın yönetmenliğini yaptığı Cumhuriyet gazetesi çalışanları bile dillendirdi. Öyle ya, Dündar’ın Cumhuriyet’te en yakınındaki isimlerden biri olan Doğan Satmış, “Can Dündar, yaptığı işi gazetecilik dışına taşımaya kalktı” dedi. Aynı Satmış, MİT TIR’ları haberinin yayınlanmasının FETÖ’ye hizmet olduğunu söyledi. Üstelik yargı da Dündar’ın “gazetecilik” değil, “ajanlık faaliyeti” yaptığını ortaya koydu.

Yani Erdoğan’ın ilk tespiti fazlasıyla yerinde...

¥

Gelelim Erdoğan’ın ikinci saptamasına... 

Neydi o?

“Can Dündar Türkiye’de 5 yıl 10 ay mahkûmiyet aldı” tespiti...

Peki bunun neresi yanlış?

Bunun neresi yanlış ki, “Hiç mahkûmiyetim yok. Mahkemenin kararı Yargıtay’da” diye ortalıkta dolaşıyor John Dündar?

Bal gibi de mahkûm oldun işte. Zaten senin “Yargıtay’da” dediğin karar da yerel mahkemenin verdiği mahkûmiyet kararı. 

Yani hiç mahkûmiyetin bulunmadığına yönelik iddian da koca bir yalan. 

(“Türk yargısına güvenmek, giyotine kafa uzatmak anlamı taşır” diyen “kafasız”ın şimdi Yargıtay’a bel bağlayıp “Daha kararını vermedi” demesinin de bir başka tuhaflık olduğunu belirtmeden geçmeyelim.)  

¥

Ve üçüncü husus... 

Erdoğan “Yurt dışına kaçtı” diyor, “klavye delikanlısı” Dündar ise twitter’dan cevap veriyor: “Kaçmadım. Yurtdışındaydım. Kendisi (Erdoğan’dan bahsediyor) OHAL darbesiyle hukuku askıya alınca kalmaya karar verdim.” 

Buna da ancak koca bir “Yuh artık” denir.

Çağlayan Adliyesi önündeki o esrarengiz saldırı girişiminde karının arkasına saklanıp nasıl köşe bucak kaçtıysan, yurt dışına da aynen öyle kaçtın...

Bari bunu inkâr etme be Can’cık!

Hem ne oldu o “Bazıları ‘ülkeden kaçtığımızı’ yazmış arkamızdan... Hiç sevinmesinler. Onlarla işimiz henüz bitmedi. Ülkeyi hırsıza, uğursuza bırakacak değiliz” efelenmelerine?

Gel de Türkiye’yi hırsızdan-uğursuzdan(!) kurtar.

Bir an önce dön de yarım kalan işini bitir.

¥

Son olarak, Avrupa ülkelerinin Dündar’a niçin kucak açtığı etrafında dönen tartışmaya bir göz atalım...

Meğer Avrupa ülkeleri Can’cığa niçin sahip çıkmış biliyor musunuz?

Verdiği “özgürlük mücadelesi” yüzünden...

Evet evet, yanlış okumadınız: Can’cık ve “özgürlük mücadelesi”...

Hani şu dağdaki teröristlerin verdiği türden...

Öyle ya, dağdaki teröristler de “özgürlük mücadelesi” verdiklerini iddia ediyor, ovadaki bu terörist de aynı yalana sarılıyor...

Dağdaki teröristler de Avrupa ülkelerinin istisnasız tamamında himaye ediliyor, ovadaki bu terörist de ağababalarınca her daim korunup kollanıyor...

Dağdaki teröristler de ABD bayrağını kalkan olarak kullanıyor, ovadaki bu terörist de o bayrağı kendisine yorgan yapıp uyuyor...

Ne diyelim, bu alçaklar, o çok sevdikleri paçavraların altında uyumaya devam etsin.

Bizim tek tesellimiz, Türk milletinin asla uyumaması.

Bu namussuzların yaptığı hainliklerin tamamını görmesi ve birer birer not etmesi.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23