• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Rasim Bolbol
Rasim Bolbol
TÜM YAZILARI

Demek ki neymiş? Domuzdan post, gâvurdan dost olmazmış

07 Aralık 2017
A


Rasim Bolbol İletişim: [email protected]

Bugüne kadar 4 binden fazla TIR dolusu silah ve mühimmatı PKK’nın Suriye kolu YPG’ye teslim eden “sabık müttefikimiz” ABD’den sonra, “nevzuhur müttefikimiz” Rusya da domuzdan post, gâvurdan dost olmayacağını bize gösterdi. 

Baksanıza, geçtiğimiz aylarda YPG’li teröristlerle sarmaş dolaş fotoğraflar çektiren ABD askerlerinin ardından, şimdi de Suriye’deki Rus birliklerinin komutanı General Alex Kim, Suriye’nin Deyrizor kentinin doğusunun DEAŞ’tan temizlendiğine yönelik açıklamayı YPG’nin elebaşılarından Nuri Mahmut ile birlikte yapıyor. Hem de Rus bayrağı ve YPG paçavrası yan yana konularak çekilen fotoğraf, tüm dünyaya servis ediliyor. YPG’nin sözde sözcüsü Nuri Mahmut da “Deyrizor’un doğusu, uluslararası koalisyon ve Rusya’nın desteğiyle IŞİD’den tamamen kurtarılmıştır. Uluslararası koalisyona ve Rus güçlerine havadan, lojistik destekleri, sahada da danışmanlık desteği ile koordinasyon için teşekkür ederiz” diyerek ABD ve Rusya’ya olan minnetini dile getiriyor.

¥

Zaten PYD/YPG meselesine bakış konusunda Rusya ile ABD arasında bir fark bulunmuyor. 

Yalnızca, Hatay-Kilis sınırına komşu olan Afrin bölgesinde YPG’li teröristlerle işbirliğine gidip söz konusu bölgede üs kuran…

Bu ay Soçi’de yapmayı planladığı Suriye Halk Kongresi’ne YPG’yi davet eden…

Üstelik Türkiye’nin terörist olarak gördüğü bir örgüte başkentinde ofis açtırtan...

Rusya, avucumuza sıcak patatesi beyaz eldivenle koymaya çalışıyor, o kadar.

¥

İşte bu yüzden ısrarla “Domuzdan post, gâvurdan dost olmaz” diyoruz.

İşte bu yüzden “Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur. Sizden kim onları dost edinirse muhakkak o, onlardandır” İlahi buyruğunun kulaklarımıza küpe olması gerektiğini her defasında hatırlatıyoruz.

¥

28 ŞUBATÇILARIN AVUKATINA BAKIN HELE!

Türkiye’ye yıllar kaybettiren 28 Şubat darbesiyle ilgili dava biliyorsunuz hâlâ sürüyor. Mütedeyyin insanların inancına, en temel haklarına kast eden postmodern darbeyle ilgili emekli orgeneraller İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir, Çetin Doğan ve Teoman Koman gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 103 sanık, adalete hesap vermeye devam ediyor.

İşte Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden mezkur davanın yarın (8 Aralık’ta) görülecek duruşması öncesinde, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın avukatı Erol Yılmaz Aras’tan “müvekkilinin hislerine tercüman olacak” bir açıklama geldi.  

28 Şubat sürecinde İmam Hatip okullarının ve Kur’an kurslarının kapılarına kilit vurup başörtüsünü yasaklayan zorbaların avukatı, “28 Şubat döneminde alınan kararlar takip edilseydi 15 Temmuz olmazdı” vecizesini yumurtladı.

Bu nasıl bir pişkinlik, bu nasıl bir utanmazlıktır?

Ne yani, 28 Şubat’ta alınan hangi karar takip edilseydi 15 Temmuz’un önüne geçilmiş olacaktı? 

Hem zaten 28 Şubat, FETÖ’cüleri değil, bizzat samimi Müslümanları hedef alan bir darbe değil miydi?

Kılıktan kılığa girme konusunda pek bir mahir olan FETÖ’cüler, o meş’um süreçte kendilerini çok iyi bir şekilde kamufle etmemiş miydi?

FETÖ elebaşısı, militanlarına “Evlerinizin görünür kısmına Nutuk ve Atatürk fotoğrafı koyun” talimatı vererek “Takiyenin dibine vurun” mesajını yollamamış mıydı?

Ordu içindeki FETÖ’cü askerler(!), “irticacı(!)” avına çıkıldığı günlerde, başlarını açtıkları eşleriyle birlikte içkili balolara gidip, buralarda dans ederek “çağdaş mı çağdaş” görüntüler sergilememiş miydi? 

Yani 28 Şubat’ta, tek amaçları dinî vecibelerini yerine getirmek olan mütedeyyin askerler tasfiye edilip, askeriyenin FETÖ’cü teröristlerin eline geçmesine zemin hazırlanmamış mıydı?

¥

İşbu sebeplerden dolayıdır ki “28 Şubat döneminde alınan kararlar takip edilseydi 15 Temmuz olmazdı” diyen avukat halt ediyor.

1995 yılında, hem de Genelkurmay Başkanı iken, FETÖ’nün üst düzey yöneticilerini karargâhta ağırlayarak plaket veren ve Gülen Örgütü’nden sitayişle bahseden Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın avukatı kesinlikle zırvalıyor. 

Ya hu, 15 Temmuz’u yaşamamızdaki en büyük etkenlerden biri 28 Şubat sürecinin ta kendisidir. Bu gerçeği de en iyi 15 Temmuz’un elebaşısı Fetullah Gülen bilir.

Hani Erbakan Hoca’ya “Beceremedin, artık git” diye efelenen… 

Ancak 28 Şubat için “Bırakın darbeyi muhtıra bile değil; en fazla bir tavsiyename.  Askerin demokratik yollarla bir çözüm arayışı” ifadesini kullanan…

28 Şubat kararlarını alan Milli Güvenlik Kurulu’nu “içtihat makamı”, MGK kararlarını da “içtihat” gibi gören… 

Kararları alan askerlerin sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini ileri sürüp, onların masum olduğunu iddia eden… 

En sonunda işi daha da ileriye götürüp “Eğer MGK kararlarında bir hata varsa, bu içtihat hatasıdır. İçtihatta hata edilirse bir, isabet edilirse iki sevap kazanılır” zırvasını yumurtlayan Fetullah Gülen var ya, işte o…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23