• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Rasim Bolbol
Rasim Bolbol
TÜM YAZILARI

“Ajan-teröristler” dışarıda 28 Şubat mazlumları içeride

18 Şubat 2018
A


Rasim Bolbol İletişim: [email protected]

“Türkiye’de egemen olan, ‘hukukun üstünlüğü’ mü, yoksa ‘üstünlerin hukuku’ mu” sorusu yine tartışılmaya açılacağa benziyor.

Baksanıza, “Ergenekoncusundan Balyozcusuna herkese yeniden yargılanma hakkı verildi, ancak 28 Şubat mazlumları hâlâ zindanlarda çürümeye devam ediyor. Bu işe bir el atılmalı” diye bas bas bağırılıyor.

Ama hiç kimseden ses seda çıkmıyor.

Kumpas ve iftiralarla 20 küsur yıldır cezaevlerinde unutulan mağdurların sesine kulak verilmesi gerektiği söyleniyor.

Maalesef hiç oralı olunmuyor. 

Üstelik, çoğu gerçek mağdura hakları teslim edilmediği gibi, bu ülkede hukuka olan ve ziyadesiyle azalmış bulunan güveni daha da örseleyecek uygulamalara imza atılıyor.

Bakın, yine aynı şey oldu.

Başbakan Binali Yıldırım’ın, Berlin’de Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşmesinde gündeme gelen konulardan biri de neydi?

Tabii ki 1 yıldır Türkiye’de tutuklu bulunan Deniz Yücel meselesi

Yıldırım, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”le suçlanan sözde gazeteci Deniz Yücel için “Kısa sürede bir gelişme olacağı kanaatindeyim. Ümit ederim kısa sürede serbest kalır” dedi değil mi? 

İşte Binali Bey’in o “temenni”sinden hemen bir gün sonra, bir senedir hazırlanamayan iddianame (nasıl olduysa oldu) anında tamamlandı ve Yücel Silivri Cezaevi’nden apar topar tahliye edildi.

Akıl alır gibi değil; 28 Şubat mağdurları için bırakın “kısa süre”yi, “20 sene”dir hiçbir olumlu gelişme olmazken, “Almanya ile yaşanan gerilimi gidermek” maksadıyla, daha dün “ajan” dediğimiz bir şahıs, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor.

Başbakan Yıldırım’ın ifadesiyle de “Türkiye-Almanya ilişkilerinde bazı sıkıntılar böylece giderilmiş oluyor”. 

• 

Peki ne değişti de “ajan” Deniz Yücel salıverildi?

Hani bu zatla ilgili devletin elinde görüntüler vardı?

“Bu adam gazeteci değil, tam bir terörist” sözleri ne çabuk unutuldu?

Bu “ajan”ı içimize sokan Almanya’nın da “teröre yardım ve yataklıktan” yargılanması gerektiğini ısrarla söylemiyor muyduk?

Yücel tutuklanmadan önce, kendisinin İstanbul’daki Alman konsolosluğunda bir ay himaye edildiğini, “Teslim edin, yargılayalım” çağrılarına kulak tıkandığını dillendirmiyor muyduk?  

Yargının, Yücel’i tutuklayarak yapması gerekeni yaptığını her fırsatta anlatmıyor muyduk?

• 

Öyle anlaşılıyor ki, yargı yine “yapması gereken”i yaptı...

Tutuklanması Türkiye ile Almanya arasında krize sebep olan bu “terörist”le ilgili 4 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası talebiyle bir iddianame hazırlandı.

O iddianamede “Deniz Yücel’in PKK’nın ideolojisi, lideri ve sembolleri üzerinde yüceltme maksadıyla söylemlerde bulunduğu” belirtildi. 

Yücel’in 15 Temmuz’daki alçak darbe girişiminin faili FETÖ’yü aklamaya çalışarak FETÖ propagandası yaptığı ifade edildi.

Ancak, tüm bunlarla itham edilen biri, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Peki ya, işbu “gazeteci müsveddesi”nin tahliyesinin ardından, devlet erkânından gelen “Bundan sonra Almanya ile ilişkilerimizi geliştirecek adımları karşılıklı atacağız. Bunu yaparken tabii ki bizim beklediğimiz, birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya yönelik zararlı faaliyetlere izin verilmemesi, terör örgütlerine müsamaha gösterilmemesi. Bu bizim olmazsa olmazımız” açıklamalarına ne demeli?

Ya hu, adam hakkında “terör propagandası”ndan 18 yıla kadar hapis isteniyor, bizimkiler hâlâ “Zararlı faaliyetlere izin vermeyeceğiz” diyor.

Eleman, FETÖ ve PKK’yı aklıyor, yetkililerimiz “terör örgütü propagandasına müsamaha gösterilmeyeceğini” söylüyor.

Bu işin ne menem bir iş olduğunu biz anlayamadık…

Anlayan varsa, beri gelsin!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23