• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Maranki
Ahmet Maranki
Stratrajik Oyunlar
TÜM YAZILARI

100. ölüm yıldönümünün ardından Abdülhamit Han’ın duasına kimler nasıl mazhar olacak!..

16 Şubat 2018
A


Ahmet Maranki İletişim: [email protected]

Yaklaşık bir aydır Payitaht-Abdülhamit, Diriliş, Kutül Amare vs gibi  TRTde Ve diğer milli saydığımız televizyonlarda da yayınlanan milli ve yerli dizileri seyrederken yapılmak istenen algı operasyonları ile aradaki reklamlar ve dizlerde verilen 780.000 km²’de şehit kanlarıyla bize vatan olarak bırakılmış bu topraklarda yedi düvelin birleşerek maddi ve manevi algı operasyonları ile televizyonlarda yayınladığı reklamlarla başta sağlığımız için büyük tehlike oluşturan obezitenin tetikçisi gazlı içecekler, mısır şuruplu gıda ürünleri, baştacımız olan analarımızın bacılarımızın kızlarımızın kısaca ahlaka mugayir kadınların meta olarak kullanılmasına sebep olan o reklamların verdiği mesajların pek de milli ve yerli olmadığını ikaz etmiş ancak reklamların katlanarak arttığını hissedince, durumu sayın cumhurbaşkanına açık mektup olarak göndermiştik yine de değişen bir şey olmamasına rağmen durmak yok yola devam diyoruz!

Belki de vakti gelmemiş!

Diyoruz yoksa umudumuz başkomutan Recep Tayyip Erdoğan da ve bu işe müdahale edecektir!

Yıllar önce Söğüt şenliklerinde Ertuğrul’un çadırını işgal eden gazlı içeceğin bayrağının kaldırılmasına yerel yöneticiler ticari iştir hocam karışamayız derken  dönemin bakanı müdahale edip, bir talimatla kaldırdığı gibi kim bilir belki Gürsesli bir bakan da olaya el koyabilir! Mesela 15 Temmuz kahramanlarından Bekir Bozdağ TRT’ye bakıyor değerli dostum ona da duyurmuş olalım!

Ümitsiz değiliz bekliyoruz!

 Belki bir gün birileri çıkar ve şairin dediği gibi der “dursun bu hayasızca akın,... hakkın sana va’dettiği günler yakın...” Bu umutla karınca ve kaplumbağa misali biz tebliğimizi yapıyoruz ve sözü Abdülhamit Han’ın kime ne mesaj verdiğini herkes bir empati yaparak ahiret gününde ki hesabını düşünerek kıyamete kadar amel defterinin açık olduğunu hatırlatarak yayınlamak istiyorum ve bu konuya bir son vermek istiyorum!

Ve sözü Abdülhamit Han cennet mekana bırakıyorum....:

Allahım helal etmiyorum!

Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum!

Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili’nin (SalAllahu Aleyhi ve Sellem) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem!

(Seni ateşe atanlar bugün yabancı sermaye olarak senin programında sana reklamlarla kurşun atıyor)

Allahım! Mukaddes isimlerine kurban olduğum Allahım!

Ya Âdil!

Bana “Kızıl Sultan” adını takan ve devrilmem için ellerinden geleni yapan Ermenileri, şimdi beni devirenlere parçalatıyorsun!

Bu cellatları da, kim bilir, kimlere parçalatacaksın?..

Fakat yâ Rahman!..

Adaletinle tecelli edersen hepimiz kül oluruz!

Bize acı!

Resûlünün, Sevgilinin, Kainatın Efendisinin nurunu kaydeder gibi olduğu için bu hale gelen millete, rahmetinle, fazlınla, lütfunla tecelli et!

 Yâ Kâdir!

Kundaktaki yavruyu gagasına almış, kaçıran leş kuşunu düşürüp çocuğu kurtarmak ancak Senin kudretine sığabilir. Leş kuşlarının gagasında kundak çocuğuna dönen milletimi kurtar Allahım!

 

Ya Ma’bud!..

Ömrümde tek vakit farz namazı kaçırdığımı hatırlamıyorum!

Ama tek vakit namazım olduğunu iddiaya da nefsimde kuvvet bulamıyorum!..

Huzurunda eğileceğime kaskatı kalıyorum ve duada ruh teslim edeceğime yatağımda kıvranıyorum! Sana kulluk gösteremeyen bu kulunu affet Allahım! Eğer, yılları tesbih dizisince süren hükümdarlığımda Seni bir kere anabildim, Resûlüne bir an bağlanabildimse, duamı, o bir kere ve bir an yüzü suyu hürmetine kabul et!

Yâ Sübhan!

Şu titrek elleri, Kıyamet gününde sana “Ümmetim, ümmetim!” diye yalvaracak olan Habibinin eteğinde, şimdi “Milletim, milletim!” diye dilenen bu ihtiyarın duasını geri çevirme! Milletimi evvelâ “Ba’sü ba’de’l-mevtsiz” bir ölümle yok etmeye götüren sahte kurtarıcılar ve sahte kurtuluşlardan kurtar; ve ona bir gün gelecek kurtarıcıları, gerçek kurtuluşu nasib eyle!..

Benim artık bu dünya gözüyle görebileceğim hiçbir saadet ümidim kalmadı.

Bari felâketi olsun bana daha fazla gösterme Allahım!

Ayakta duramaz, haldeyim....!

Son sözleri bu olan Abdülhamit cennet mekanın Bir de diyorum ki TRT’de yayınlanan Payitaht Abdülhamit’i seyretseydi cennet mekan bir kere daha ölür; dizinin içine aralarına reklam adı altında serpiştirilen Siyonist başdüşmanları, yapmadıklarını, yaşamadıklarını görünce!!! Farklı bir dua ederdi herhalde...

Yeniden dirilişin nesli Asım’ın nesli olacak inşallah.

Abdülhamit cennet mekan bu dualarını ömrünün son günlerinde yapmış ben buradan bu dualara hayırlı noktada yürekten âmin diyebilecek bu necip milletin torunlarının ancak yeniden dirilişe Ve emanet edilen bayrağın lazımı yere dikeceğini inanıyorum!

Rabbim dualarına layık olmayı Allaha kul, Habibine Ümmet, kalan ömrümüz de hesabını verebileceğimiz hayırlı işler yapmayı ve Efendimiz (SAV)’ın “Sizin en hayırlınız insanlara faydalı işler göreninizdir” hükmüne nail olmayı layık olanlara nasip eylesin âmin.

Cumamız bütün Müslümanlara cem olmayı, haksızlık karşısında mücadele etmeyi, dilsiz şeytan olmamayı nasip etsin! Şehitlerimize rahmet eylesin! Ordumuzu muzaffer eylesin! Âmin

WhatsApp ihbar: 0530 200 00 96

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23