• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Osman Atalay
Osman Atalay
TÜM YAZILARI

Mısır’da idamları kim durduracak?

30 Ocak 2018
A


Osman Atalay İletişim: [email protected]

Mısır’da halk, son 70 yılın neredeyse tamamını askeri yönetim altında geçirdi.

Arap Baharı rüzgârının verdiği motivasyonla çok farklı siyasi, ideolojik grupların ve geniş halk kitlelerinin Tahrir Meydanı’nda sembolleşen ortak eylemleri sonucunda 25 Ocak 2011’de Hüsnü Mübarek görevi bırakmak zorunda kaldı.

Mısır’daki halk devriminden sonra 1,5 yıl süren Yüksek Askeri Konsey yönetimi sonrasında Mısır tarihinde ilk defa cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması kararı alınmıştı.

30 Haziran 2012 tarihinde Muhammed Mursi, seçimle göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı oldu.

Seçilen ilk cumhurbaşkanı olarak ilk yılını henüz dolduran Mursi; ABD, İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin desteklediği General Sisi’nin komutasındaki Mısır ordusu tarafından yapılan bir darbeyle iktidardan düşürüldü.

Böylece Mısır halkı, kendini yeniden bir cunta rejiminin yönetimi altında buldu.

Sisi rejiminin darbe süreci oldukça kanlı oldu. Darbe karşıtı sivil gruplara yönelik katliamlar, yargısız infazlar Mısır’da korkunç bir dönemin başladığını göstermiştir. 

2013 yılında gerçekleşen Cumhuriyet Muhafızları katliamı, Manassa katliamı, Rabia katliamı, Ramses Meydanı katliamı verilebilecek örneklerden yalnızca birkaçıdır. Bu katliamlarda sayısı henüz tam tespit edilememiş yüzlerce insan katledilmiştir. 

Yoğun gözaltılar, gözaltında ve cezaevlerinde işkence, işkence ile alınan ifadelerle Sisi rejiminin askerlerinin ve Baltacılar isimli silahlı çetelerin suçları, şiddet karşıtı sivillere yüklendi.

Bugün Mısır’da çoğunlukla avukat yardımı dahi alamayan siyasi mahpuslar, askeri ve sivil mahkemelerde yargılanmaktadır.

Siyasiler, alimler, aydınlar, hukukçular, sivil toplum yöneticileri, akademisyenler, gençler, gazeteciler ve aktivistler adil yargılanma imkânı sağlanmadan çok ağır suçlarla yargılanmışlardır. 

Bu yargılamalarda idam cezaları verilmiştir. 2013 yılında 109, 2014 yılında 509, 2015 yılında 538 ve 2016 yılında 237 kişiye, bazılarına da birkaç kez idam cezası verilmiştir. 

Son olarak Mısır’da 26 Aralık 2017’de 15 kişi ve 2 Ocak 2018’de İhvan-ı Müslim’in üyesi oldukları bilinen 4 kişi (Ahmed Abdulhadi es-Suhaymi (29), Ahmed Abdulmunim Selame (42), Samih Abdullah Yusuf (32) ve Lutfi İbrahim İsmail (25) haklarındaki terör saldırıları suçlamasıyla idam edilmiştir. 

Şahısların avukatlarının ve insan hakları kuruluşlarının açıklamalarına göre; söz konusu kişiler Mısır güvenlik güçleri tarafından cebren kaçırılmış, kendilerinden uzun süre haber alınamamış ve işkence altında verdikleri ifadelerle askeri mahkemelerde söz konusu suçlamalar kabul ettirilmiştir.  

Muhammed Mursi ve Muhammed Biltaci gibi birçok siyasi önder kişi de şu an cezaevlerinde idam mahkûmu olarak gayriinsani ve hukuksuz olarak tutulmaktadır. 

Verilen idam cezalarının çoğunluğu siyasi davalarla ilgili olup bunların arasında son dört yılda 81 kişinin infazı gerçekleşmiştir. İnfazlar, avukatlar ve ailelere haber vermeden gerçekleşmekte ve yakınları aranarak cenazelerin alınıp sessiz sedasız tören yapılmadan defnedilmeleri söylenmektedir.

Alınan son bilgiye göre; önümüzdeki günlerde müftülük onayı dahil tüm süreçleri tamamlanmış, her an infaz edilecek 25 siyasi mahkûm söz konusudur.

Çoğu genç siyasi mahkûm olan bu kişilerin idam cezalarının infaz edilmesini önlemek herkesin sorumluluğudur. 

Türkiyeli STK’lar olarak sesimizin ulaştığı herkesi, sadece muhalif oldukları, birçoğunun şiddete bulaşmamış sivil barışçı aktivistler ve alim ya da gazeteciler olduğu bilinen bu kişiler hakkında hukuksuz bir şekilde verilen idam cezası kararlarının infazını durdurmaya ve Mısır’daki insan hakları ihlallerinin son bulması için göreve davet etmeliyiz.

Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği İnsan Hakları Komitesi, Arap Birliği İnsan Hakları Komitesi, BM İnsan Hakları Komitesi, BM İnsan Hakları Konseyi ve İİT Bağımsız ve Daimi İnsan Hakları Komisyonu gibi Mısır’ın da üyesi olduğu uluslararası teşkilatlarının Mısır’a insan hakları heyetleri göndermelerini, bu idamların infazını durdurmak için derhâl açıklamalar yaparak etkili diplomatik temaslar kurmalarını talep etmeliyiz.

Başta ABD ve İsrail olmak üzere Sisi rejimini destekleyenleri de tüm idamlar ve insan hakları ihlallerinden hukuk önünde hesap vermek üzere sorumlu olduklarını beyan ederek derhal bu desteği kesmeleri için çağrıda bulunmalıyız.

Yeryüzünde dini, dili, ırkı ne olursa olsun masum bir insanın zalimce öldürülmesinin önüne geçmek bütün insanlığın sorumluluğudur. 

Mısır’da idamları durdurmak için uluslararası sivil ve resmi insan hakları kurumlarını harekete geçirecek güçlü bir kamuoyuna ihtiyacımız var.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23