• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Nurettin Veren
Nurettin Veren
TÜM YAZILARI

Siyonizm’in çılgın saldırganlık planlarının, gerçek yüzü

21 Mart 2018
A


Nurettin Veren İletişim: [email protected]

 Irak ve Suriye’nin parçalanması planı, Türkiye’nin yapmış olduğu kazanılan Afrin zaferi ile bozulmuştur. Konu üzerinde biraz düşününce hedefin ne olduğunu görmek gerçekten çok açıktır. Ülkemizde özellikle sulama suyu giderek azalmakta ve temin edilme maliyeti giderek artmaktadır. Gelecek yıllarda yaşanacak su kıtlığı düşünüldüğünde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri Türkiye, hatta komşularımız için bile hayat memat meselesine dönüşecektir. 

İsrail saldırgan tavrı yüzünden, komşularıyla sürekli savaş halinde ve onların toprakları üzerinde güçlü arzulara sahiptir. Kendi varlığını devam ettirmek için, Avrupa’nın sömürgeci ülkelerini ve ABD’yi, Ortadoğu’da sürekli savaş halinin devamı için kendi dertlerine onları da gömerek, uydurma anlaşmazlıklar meydana getirip, birbirleriyle savaştırıp güçsüz düşürmeye çalışmaktadır

Sömürgeci ülkelerse; Ortadoğu’da yaptıkları sömürgeciliği, insan kıyımını ve zulümlerini tarihin hiçbir döneminde aklanamayacakları eylemlerini ve buralara gelebilmek için harcanan para ve ölen askerlerini sadece bir sebeple açıklamaktadırlar: Çıkarları. 30-50 yıl içinde Ortadoğu’da petrolün biteceği söylenmektedir. İsrail’in varlığını devam ettirebilmesi ve büyük İsrail’i kurmasına tüm kaynakları ele geçirmesine bağlıdır. Bu bahaneyi kullanarak, sömürgeci Batı ülkelerini Orta Doğu’ya çekerek, kaosu devam ettirmek gayreti içerisindedir. 

Bahsedeceğimiz sebepler bunlarla sınırlı değildir. Şu an dünyadaki büyük endüstriyel pazara sahip ürünlerden olan buğday mısır ve pamuk bu topraklarda en üst seviyelerde verime sahiptir. Bunun yanında bu toprakların zenginliği sadece tarımla sınırlı değildir. Mesela dünya çelik endüstrisinde demirden sonra en çok krom madenine sahiptir. Krom madeni; deri tabaklama, boya, seramik, silah gibi endüstrinin birçok alanında pek çok önemli ürünün yapımında kullanılır. Türkiye krom üretiminde çok kez birinci olmuş, genel olarak ilk beşe girmiş, ilk on dışında da hiç kalmamıştır. En önemli ocaklarsa; Adana Aladağ ve Elazığ’dadır. 

Bunun yanında yine bahsedilen bölgede zengin demir, alüminyum, bakır ve bunun gibi birçok maden bulunmaktadır. Ne hikmetse, özellikle Siyonist güçlerin desteklediği terör örgütleri sebebiyle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bırakın bu madenlerin çıkarılmasını, yeni madenlerin arama ve tetkik çalışması bile yapılamamaktadır. Bölgeye giden ve bölge insanının kalkınmasına katkı sağlayacak iş makineleri muhtemelen Siyonist örgütlerin yetiştirdiği hainlerce yakılmakta, bölge insanı yokluğa mahkûm edilmekte ve bu kısır döngü kendini beslemektedir. Ta ki; Türkiye’nin pes edeceği, (alın sizin olsun) diyeceği güne kadar.

Mesele sadece Siyonizm’in uşaklığını yapan dış güçlerden ibaret olmayıp, maalesef daha alçak eller; yerli işbirlikçi ve devşirmeleri FETÖ yapılanması bu ülkenin kaynaklarını kullanarak ve iyi yerlere gelmesi gereken vatansever idealist insanların, gelmesi gereken yerlere gelmesini engelleyerek, bu ülkenin kaynaklarıyla bu ülkenin insanını sırtından hançerlemiş, ülkenin 40 yıllık insan kaynağını heba etmiştir. Terör örgütleri ve dış istihbarat örgütlerine stratejik bilgileri vererek, bir ülkeye verilecek en büyük zararı vermişlerdir. Hem kaliteli insan yetişmesini engellemiş, hem ülkenin kaynaklarını emperyalistlerin hedefleri doğrultusunda ülke dışına taşımışlardır. Bu örgütün Siyonist örgütlerle ne kadar içli dışlı olduğunu anlatmak için bir kaç örnek verecek olursak; (Yahudilere rahmet nazarıyla bakmamız gerekir) diyen Fetullah’ın, Siyonizm’in dünyadaki en amansız düşmanlarından biri Necmettin Erbakan hocadan hiç hazzetmediğini söylemesi, Ortadoğu ve Afrika’da milyonlarca Müslüman katledilirken sesini çıkarmayıp İsrail’deki Yahudi çocukları için (içinin yandığını, bombaların kendi içinde patladığını) söylemesi, Mavi Marmara da şehit olan vatandaşlarımız için siyasi otoriteden izin alsalardı diyen, onların şehit bile sayılmayacağını söyleyen, kısacası Siyonizm’in Türkiye’de son otuz yılda amaçları doğrultusunda en kullanışlı ve cevval hizmetçisi olduğu çok açıktır.

2015’ten itibaren teröristle yapılan etkin mücadele ve bölge halkına bu terör örgütlerinin gerçek yüzünü gösterdi. Ayrıca Fırat Kalkanı, İdlib ve son olarak Zeytin Dalı Operasyonları, Siyonistlerin büyük hayali olan İsrail güdümünde Yahudi Kürt devleti ve en baştan bu yana bahsettiğimiz onun hayali haritasını, hayali olma yanında çöp olma yolunda atılmış, çok büyük hamleler oldu.

Siyonizm’in görünür ve maskeli emellerine karşı tüm bunlar doğrultusunda çok akılcı bir şekilde savaşmalı ülkemizin ortak değerlerini ön plana çıkarmalı başarılı ve çalışkan gençlerimizin yolunu açmalıyız. Ortak paydalarımızı kuvvetlendirmeli farklılıklarımızı bir zenginlik haline getirebilmeliyiz. İçerdeki hain işbirlikçilere karşı son gücümüze kadar geri adım atmaksızın savaşmalı ve bu coğrafyadan izlerini dahi silmeliyiz. O zaman büyük İsrail gibi tehlikelerin yerini, büyük Türkiye ülküsü alacaktır.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23