• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Nurettin Veren
Nurettin Veren
TÜM YAZILARI

Gülen’in hayatında anlaşılması çok zor karanlık noktalar var

25 Mayıs 2016
A


Nurettin Veren İletişim: [email protected]

Bu karanlık noktaları buradan başlayarak tekrar gündeme getiriyorum. Doksan öncesi Altunizade FEM’de yapılan bir himmet toplantısında Amerika’da hizmetin başlatılması için bir yer satın alınmasını Gülen teklif etti.

15 yıldır eşi ve çocuklarıyla beraber Hollanda’da yaşayan Necdet Başaran’a ‘git Amerika’da bu topladığımız para ile bir hizmet yeri satın al’ dediğini biliyorum. Necdet Başaran, Hollandaca ve Almanca öğrenememiş bir cümle dahi konuşamayacak kadar enteresan bir kişidir.

Fakat hiçbir dil bilmeyen Necdet Başaran nasıl olduysa bu talimatla Amerika’ya gidip yer almak üzere yola çıktı ve gitti, daha sonrasını bilmiyorum. Aradan geçen bunca olaydan ve on yıl sonra Gülen’in Vatikan’a ve oradan ABD’ye gitmesi, hastalık ve tedavi yalanıyla buraya yerleşmesi gösteriyor ki, Pensilvanya’da çok eski yıllardan beri Cizvit papazlarının yetiştirildiği esrarengiz bu yer, Gülen için değişik vasıtalarla gizli eller tarafından satın alınmış, elden ele o kadar çok değiştirilerek, Altın Nesil Vakfı’na ciro edilmiştir. 

Uzun yıllar ABD’de kadın doğum uzmanı olarak çalışmakta olan Hüseyin Çopur tarafından 1993 yılında alınarak White Rose Vakfı’na, daha sonra metresi bir dolar fiyatla Altın Nesil Vakfı’na devredilmiştir. Bu esrarengiz satın alma olayının mutlaka incelenmesi lazım. Çünkü; Gülen 2005 yılında Milliyet gazetesindeki Mehmet Gündem ile yapmış olduğu röportajda: 29.1.2005 tarihinde Mehmet Gündem sorusunda “ABD’de olmanız eleştiriliyor ve Büyük Ortadoğu Projesi yani BOP, Kuzey Afrika Yeşil Kuşak Teorisi ile ilintili değerlendirmelere neden oluyor. Neden Almanya veya Fransa değil?” ve “Sizi Suudi Arabistan’a veya İran’a yakıştıranlar da, madem çok Müslüman neden oralarda kalmıyor da Amerika’da yaşıyor” diyor.

Neden Amerika? Gülen’in cevabı şu; “Amerika’ya gelişimin öncesi var. 1997’de gelmiş ve iki-üç ay kalıp dönmüştüm, hatta o zaman sayın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel referans olmuş, Cleveland’da bulunan Dr. Murat bey aramıştı, sağolsun alakadar oldu yol gösterdi. Ameliyat üzerinde ısrarla durdu. O zaman da niye Amerika diye, orada kalıyor kaçtı diye söylendi. İkinci gelişim de, yine aynı hastalıkla alakalı oldu Mayo Polikliniği’nde Kırım Türklerinden Dr. Sait Bey vardı. Türkiye’ye geldiğinde halimi gördü ısrarla buraya gelmemi söyledi. Bu davet Almanya’da olsaydı Almanya giderdim, Amerika’ya geldim tedavi başladı bir-iki ay sonra, Türkiye’de de o komplo fırtınası koptu kalakaldım, buradan gideyim dedim, doktorlar izin vermedi. ‘Kendini büyük tehlike atıyorsun’ dediler. Bu mevzuda dünya kadar rapor ve sağlık durumum ortada, niye kaçayım kaçacak neyin var benim.”

Gülen 2005’teki Mehmet Gündem ile yapmış olduğu röportajında kendisini bu şekilde savunmaya çalışıyor. Amerika’da kalmasını 28 Şubat gerekçesine bağlamaya çalışıyor. 

Fakat şurası çok dikkat çekici.

90 öncesi Pensilvanya’da alınan çiftlik, bu hastalıktan on yıl önce nasıl düşünülerek alınmıştı. 1997’deki tedavi için gittiği hastalığa zemin hazırlamak ve orada kalmak için nasıl önceden bir yol hazırlanmıştı. İşin burasını araştırmak lazım. Niçin Pensilvanya, niçin Cizvit papazlarının yetiştirildiği Çesnut Kampı? Ne tesadüf ki; Gülen’in metodu ile Cizvit papazlarının talebe yetiştirip, devlet kademelerine gizli kadrolar halinde yerleştirilmesi, Cizvit örgütü ile FETÖ örgütünün aynı karargah ve aynı metodu kullanması manidardır. 

 Röportajında diyor ki; “Ben niçin kaçayım, kaçmadım kaçacak neyim var ki?”

Fakat niçin Cizvit papazlarının olduğu yer satın alınmıştı, kim tarafından alınmıştı? Çünkü Necdet Başaran’ın daha önce hiç Amerika’ya gitmişliği yoktu. Hiç gitmediği bir memlekette bula bula Pensilvanya’da bu Cizvit papazlarının karargahı olan yeri bulup satın almak Necdet Başaran’ın işi olamazdı. Bunun öncesinin mutlaka araştırılması ve belgelendirilmesi lazımdı. İşte bu belgelerin bir kısmı Ömer Özbay tarafından bulunmuş ve internet üzerinden açıklanmıştı. Çünkü cemaatin altyapısını Amerika’da kuran birileri vardı. Bu o kadar hızlı el değiştirerek kılıfına uydurulmuş bir altyapıdır ki, bu falsolar ve bu açıkları herkes görebilir. Cemaatin iyi niyetli destekleyicileri ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin karşısında Gülen, Amerikan işbirlikçisi olarak hiç de inandırıcı olmayan izahların altında ezilecektir.

Yine, Gülen röportajının enteresan bir bölümü de, cemaati Amerika’ya geldikten sonra daha önce hiç düşünmediği ve bize tavsiyede bulunmadığı, tam bir misyoner faaliyeti içerisinde hareket etmeye yönlendirmesi olmuştur. Mehmet Gündem’in sorusu şöyle: Cemaat üyelerini niçin misyoner stratejisi ile çalışmaya yönlendirdi?

Devamı yarınki yazımda.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23