• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Nurettin Veren
Nurettin Veren
TÜM YAZILARI

Fatih’in bütün dünyaya verdiği insanlık dersi

31 Ağustos 2017
A


Nurettin Veren İletişim: [email protected]

İmam Hatip Lisesi 10. sınıf müfredatında okutulan hukuk dersinde, ibadet bölümünde, namaz, zekât, oruç ve hac ibadetlerinin yanında, cihad bölümünün ilave edilerek, cihad ile ilgili temel kavramlar ve hükümler başlıkları altında işlenecek cihad ibadeti, diğer ibadetlerin yapılmasında da büyük katkı sağlayacaktır.

İslam’da savaş hukuku ve ahlakı bakımından savaşta, yaşlılara, çocuklara, kadınlara, eli silah tutmayan kişilere, mabetlerde ibadetleri ile meşgul olan din adamlarına dokunulmaması gibi örnekler öğretilecek, Hz. Ömer’in Kudüs’ün Fethi ve Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethindeki eman nağmelerden örnekler öğretilecektir.

Fetihten hemen sonra Fatih Sultan Mehmet, Bizans ve Ceneviz halkına hitaben yayınladığı amanname, çağdaş insan hakları, çağdaş demokrasi ve çağdaş hoşgörü çerçevesinde, bugün dahi hiçbir evrensel hukukta ulaşılamayacak bir zirve noktayı göstermektedir.

(Biz ki Emir-i Azam, Sultan Murathan oğlu, padişahı azam ve Emir-i Azam, Sultan Muhammed Hanız, yerleri ve gökleri yaratan Allah adına, büyük Peygamberimiz Muhammed Mustafa (AS) adına, yüce kitabımız Kur’an-ı Azimüşşan adına, Allah’ın 124000 peygamberi adına, kuşandığımız kılıç adına yemin ederiz ki,

Şehrin Katolik papazları tarafından, bize mümessil olarak gönderilen rahiplere, senyörlere, tercüman Nikola Bela Sony’nin dileği üzerine, Galata halkının bize tabii olan sair kullar gibi, adet ve ibadetlerini serbestçe yapmalarına izin veriyoruz. Ahalinin barınakları, dükkân, değirmen, gemi ticareti, hane vesair mallarına dokunulmayacak. Türk ailelerinin sahip olduğu haklar gibi idare edileceklerdir. Ticaret mallarını ülkemizin her tarafında satmaya izinlidirler. Karada ve denizde, serbestçe seyahat edebilecekleri gibi, gümrük ve angaryadan muaf tutulacaklardır.)

Bu kanunlar bugünden başlayıp, ebediyen hükümde olacaktır. Biz onları kendimizi korur gibi koruyup gözeteceğiz. Kiliselerinde diledikleri gibi ayin düzenleyebilecekler, papazlara kötü söz söylenmeyecektir. İşte bu günümüzden, yıllar önce Fatih Sultan Mehmet Han’ın fethettiği beldenin, (yani İstanbul’un) üstelik birkaç gün öncesine kadar aynı insanlarla, kılıç kılıca karşılaşmış olmasına rağmen, tanımış olduğu temel hak ve hürriyetleri, bunları beş ana maddede özetlemek mümkündür.

İnanç hürriyeti, ibadet hürriyeti, kıyafet hürriyeti, seyahat hürriyeti, ticaret hürriyeti, bu çağda bile yukarıdaki özgürlüklerin bazılarına hâlâ hasret yaşamamız ne acıdır. 

Kur’an-ı Kerim’in 6666 ayetinin yaklaşık 4000 ayeti Mekke’de nazil olmuştur. 

Bu ayetler neden bahsetmektedir; iman hakikatlerinden.

Zira henüz ibadet ahkâmına ve muamelata ve hukuka ait ayetler nazil olmamış, Peygamberimiz (AS)  Mekke’de iman dersi veriyor ve iman davasının mücadelesini yapıyordu, bütün cihadını iman öğretisi üzerine bina etmişti.

Dikkat edilecek hususlardan en önemlisi de, cihad kavramı ile savaş kavramının birbirinden ayrılmış olmasıdır. Çünkü Kur’an’ı Kerim’de cihad, savaşı ifade etmez, savaşı ifade eden kavram kital kavramıdır. Cihad kelimesi savaşı ifade etmekten çok nefisle, ilimle, kötülükle mücadeleyi, iyiliği emretme, kötülükten sakındırma, eğitim ve öğretim için gösterilecek gayreti anlatmaktadır.

Eğitimde içtihat yapacak seviyeye gelen bir alime müçtehid denmesinin sebebi de budur. 

Hac Suresi 22-39-40’ta (Kital, yani savaş tecavüze uğrama şartına bağlanmıştır.) Yani savaş bir emir değil, bir izindir. Bu izin de ancak, zulme maruz kalma ve tecavüze uğrama şartına bağlıdır. Yoksa bugünkü acımasız, gaddar, ölçüsüz, savaşçı, radikal terör örgütlerinin yaptığı, cihad diye iddia ettiği eşkıyalık değildir.

Kur’an-ı Kerim insanların inançsızlığından dolayı, savaşı emretmez. İşte Fatih’in eman nağmesinde olduğu gibi, gayrimüslimler Müslümanlarla iç içe yaşayarak, bölük bölük İslam’a gireceklerdir.

İşte Müslümanlar, onlara bu güvenceyi bunun için vermişlerdir. İman insanların kendilerine zorla kabul ettirileceği bir husus değildir, çünkü o kalbi bir ameldir. Kalplere de Allah’tan başkası hidayet veremez. Biz sadece yüksek ahlak ve tebliğ ile irşat görevi ile mükellefiz.

(Hudeybiye Anlaşması, İslam’ın kök salması adına, Mekke müşrikleri ile müminler arasında, büyük uzlaşmaya vesile olmuştu.)

Kurban Bayramımız, Ümmet-i Muhammed’e hayırlı, bereketli, olması duası ile. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23