• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Nurettin Veren
Nurettin Veren
TÜM YAZILARI

Bütün dünyayı teröre sürüklemeye çalışan bir proje ile karşı karşıyayız

28 Mart 2017
A


Nurettin Veren İletişim: [email protected]

Ortadoğu’da olan bu kanlı ve sıcak olaylar, acaba bir petrol fırtınası ve petrol savaşı olarak nitelendirilebilir mi? Bu iddiayı doğru olarak kabul edemiyorum.

Aslında çok farklı bir açıdan bakarsak, bu petrol savaşından daha çok, mücahit adı altında kandırılan teröristlere yatırım yapan, bu savaşın asıl amacının, terörle mücadele ya da dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek olduğu varsayımını öne sürerek, bütün dünyayı teröre ve savaşa sürüklemeye çalışan bir proje olarak görüyorum. 

Ortadoğu politikasının aslında ne olduğunu gerçekten anlamak istiyorsanız, Yino’nun 1980 yıllarında, İsrail’in stratejisini okumanızı tavsiye ederim. Bu belgedekiler şimdiye kadar harfiyen gerçekleşti. Uzun yıllardır İsrail’in ciddi hedefleri vardı, hedefler büyük İsrail projesi (Büyük Ortadoğu Projesi) doğrultusunda, İsrail’in genişlemek ve büyüme hedefi idi. 

Bu genişlemesini meşrulaştırabilecek bir mazerete, bir gerekçeye ihtiyacı vardı. Bunun için bölgede mezhepçi, ırkçı, nefret ve şiddetin tohumlarını ekmesi gerekiyordu. Bu planın bir numaralı hedefi Irak’tı ve bunu başardı ve bu bataklığı Irak’ta kurmayı başardı.

Irak olayı ve Saddam’ın devrilmesi bir başarısızlık değil, aslında bakılırsa ABD için tam bir başarıydı. Irak büyük ölçüde batmış, perişan olmuş bir devlettir. Mutlak surette bunalım ve bir kaos yatağıdır. Mezhepçi, nefretçi ve hizipçilerle, tamamen kontrolden çıkmış durumdadır.

İnsanların başlarının kesildiğini ve her türlü çılgınlığı yapacak teröristlerin, burada eğitildiğini ve üretildiğini görüyoruz, bu tam bir felakettir. Gerçekte hepsi büyük planın parçası olarak ve Irak’ı üç ayrı devlete bölmek için yapılmış bir uygulamadır.

Suriye’ye baktığımızda da amacın yine aynı olduğunu görüyoruz. Mezhepçi grupların nefret tohumlarını ekerek, ülkeyi umutsuz bir duruma düşürerek planladığı gibi, size komik gelebilir ama DEAŞ’ın açılımı, İsrail gizli istihbarat servisi, (Israil Secret Intelligence Service) olabilir, pek çok kişi çevresindeki ülkelerin parçalanmasını ve Balkanlaşmasını, sözde İsrail Yahudi devletine sağladığı büyük yararları görüyor ve fark ediyor. Bu nedenle size söylenenlere inanıyorsanız, yani herhangi biri, (Obama, Bush ya da diğerleri olsun, batılı bir liderin ağzından çıkacak sözleri) tüm bu insanlar gerçek yalancılardır.

Söyledikleri her şey, gerçeğin tam tersi ve onların söylediği hiçbir şey doğru değildir. Irak’ı parçalamaya yönelik politikalar ile Suriye’yi bölmeyi amaçlayanlar arasında, tam bir benzerlik vardır. DEAŞ üzerinde, ABD’nin parmak izlerini, armalı askerlerini, görmemek ve olmadığını söylemek, tam bir saflıktır.

Bana şu sorunun cevabını verin: Neden DEAŞ, El Nusra, El Kaide, PKK, PYD, Fetö bir kez olsun İsrail’e saldırmadı ve sataşmadı?

Bırakın saldırmayı, DEAŞ militanları Golan tepelerine istirahate ve hatta İsrail’de tıbbi tedavi görmeye gidiyorlar?! Sizce bu ne anlama geliyor?

ABD gerçek politikası açıkça tasarlanan, yeni Amerika yüzyılın projesindeki gibi şöyle deniyor; Orada bir küresel tam hakimiyet hedefine ulaşmak için, yeni bir Pearl Harbour’a ihtiyaç var.

Ne Amerikan halkına, ne de dünyaya yeni savaşlar açacağız, istila ve işgal yürüteceğiz, bunun için yeni bir programa ihtiyaç var. Dünya milletlerine de bunu anlatamazsınız. 

Tam hakimiyet hedefi, denizde, havada, karada, uzayda ve siber uzayda, tam kontrol sağlamak için, ABD milyarlar, trilyonlar harcayacağız diyerek, Amerika halkına bunu kabul ettiremez ve onlara bunu anlatamaz. Bunun için onlara, böyle büyük yalanlar söylenmesi lazım. İşte bugün gördüğümüz ve yaşadığımız Irak ve Suriye ve Ortadoğu’daki yaşananlar tam da budur. 

Soğuk savaş daha en başında saçmalıktı, aslında bir Sovyet işgali tehdidi hiçbir zaman olmadı, ama yıllarca nükleer silahlar geliştirmek için, çılgınca paralar harcandı, Sovyet işgali, bu gerçek anlamda tamamen ve topyekûn kolektif bir cinnete dönüştü.

Bugün yine oturmuş burada Suriye’yi açıkça tamamen yok etmeyi amaçlayan bir politikayla, dünyayı tehdit eden, üçüncü dünya savaşı tehlikesinden bahsediyoruz. 

Irak’taki gibi, Suriye’de de, bu bölünmeden en büyük payları almak için, şu anda bizim dostlarımız ve müttefiklerimiz gibi görünen kuklacıların, kuklaları durumundaki DEAŞ, PKK, PYD, El Kaide, El Nusra ve Fetö gibi canavarları kullanarak, bu boşluğu dolduracaklarından hiç şüpheniz olmasın.

Diğer husus da, İslam ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, sözde İslam Devleti ve İslam’a yönelik bir savaş var. Dünyada bütün Müslümanlar bilir ki, İslam birini zorla Müslüman yapmayı ve onu öldürmeyi kesinlikle yasaklar. 

Dinde zorlama yoktur, kadın, erkek ve çocukları din değiştirmeye zorlamaz. Din değiştirmediği için onlara herhangi bir baskı uygulaması yapmaz. 

Bu DEAŞ ve Fetö gibi diğer terör örgütleri de, Birleşik Devletler canavarı ve onun yardakçıları, İsrail, İngiltere ve diğerlerinin ürettiği canavarlardır. 

Bu canavarlar ABD’nin özünü oluşturan, asla bitmeyen savaş politikasını ve devam eden cinnet halini meşrulaştırmak için, bilinçli olarak yapılandırıldı. 

Gerçek Amerikalı yurtseverlerin, Amerikan yasalarına rağmen, bu şekliyle dünyanın katline hükmeden, Yahudi güdümündeki ABD’nin, Yahudi kontrolünden çıkıp, ayağa kalkıp cesaret toplayarak, Amerika’nın bütün dünyanın nefretini çekecek bu davranışlardan kurtulması için, birlik içinde, bu hainlere karşı açık tavırlarını ortaya koymaları gerekir.

İkinci çözüm ise: İsrail’in tüm finansmanının kesilmesi, İsrail’in (Blackhen hukuk terimleri sözlüğüne göre), soykırım politikaları izleyen korsan bir devlet, suçlu bir devlet olduğu dünyaya anlatılmalı. Bu ülkeyle de bütün İslam dünyasının ve Avrupalıların ve ABD’nin derhal ilişkilerini kesmesi için çalışılmalıdır.

Dünyayı kıyamete götürecek ve ateşe salacak bu küçük fitne imparatorluğunun ve cehennem zebanilerinin kurduğu, şeytan devleti bütün dünyayı felakete sürüklemeden önce, deliliklerine son verecek, tahakkümüne mani olacak bir yapılanmayla, dünyanın selamete çıkması sağlanabilir.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23