• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mustafa Çelik
Mustafa Çelik
TÜM YAZILARI

Kurtuluşumuzun pusulası âmentümüzdür

28 Ocak 2015
A


Mustafa Çelik İletişim: [email protected]

Müslüman’ın âmentüsü, Müslüman’ın kurtuluş pusulasıdır. Âmentülerini kaybetmiş Müslümanların kurtuluşu olmaz. Onların yeniden iman etmeleri, âmentülerine kavuşmaları gerekir. Aksi halde Müslüman sayılmazlar. Bu nedenle Müslümanlar olarak âmentümüzün kıymetini bilmeliyiz;  âmentümüzü korumak için canımızı siper etmeliyiz.

Müslüman’ın âmentüsü, Müslüman’ın imanıdır. “Âmentü”, “İman ettim-İnandım” anlamına gelen Arapça bir fiil. İslâm ıstılahında, iman esaslarına bağlılığın ifadesidir. İman; Allah’tan gayrisine kulluk etmeme andıdır. Her yerde ve her zaman tuğyana isyan etmek üzere Allahû Teâla ile yapılan kesintisiz bir sözleşmedir.

İslâm ümmetininkabuğunu kırması, fikir ve düşünce açısından kendisini yenilemesi ve emperyalist güçlerin hegemonyasından kurtulması için kendi âmentüsünü pusula edinmekten başka hiçbir çaresi yoktur. İmanı hesaba katmadan ortaya atılan bütün çözüm reçeteleri sonuçsuz kalmaya mahkûmdur. Müslümanlar olarak âmentümüze mukabil ve onun yerine geçsin diye elimize tutuşturulan, önümüze konulan pusulalar, çözüm haritaları, ömür boyu Allah’tan gayrisine kul ve köle olmamızı bizden isteyen dayatma davetiyeleridir.  

Müslüman olarak âmentümüz, kişiliğimizin mihveridir. Ruhumuzun öz rehberidir. İmanı pusula edinmemiz, istikametimizi imanımızdan almamızı bizden isteyen Rabbimizin son Peygamberidir. Süfyan İbnu Abdullah es-Sakafî (r.a.) anlatıyor:

Dedim ki:

“-Ey Allah’ın Rasûlü, bana İslâm hakkında öyle bir bilgi ver ki, bana yetsin ve sizden başka hiç kimseye İslâm’la ilgili bir şey sormaya ihtiyaç bırakmasın.

Resûlüllah Efendimiz (s.a.) şu cevabı verdi:

“-‘Allah’a iman ettim’ de; ve sonra dosdoğru ol” ( Sahih-i Müslim, İman: 62, (38)

Bu hadis-i şerif bize diyor ki; kurtuluş âmentüden yani imandan sonradır. Kurtulanlar istikamet ve istikrar sahibi olanlardır. “Ben Müslüman’ım” diyorsan istikametini kendi âmentünden/imanından al. İman eğri büğrü, omurgasız yamuk insanları kabul etmez. İman, sırat-ı müstakim üzere kararlı ve istikrarlı olmayı emreder. İman ehli olanlar, iman ehlinden olanlar, Allah’ın hükmüne ve hâkimiyetine bağlı ve bağımlı yaşayanlardır.

Tağutların yasalarından ve anayasalarından kurtulmak, Batı adındaki Firavunun plan ve projelerini bozmak, Şeytan’ın hilelerini aşmak, imtihanı kazanmak ve menzil-i maksuda ulaşmak için, imanı kurtuluş pusulası edinmekten başka çare yoktur. Kendilerini âmentünün yani imanın esaslarıyla mukayyed görmeyenler, Allah’tan başka herkese ve her şeye kul ve köle olanlardır. Bil ve inan ki; yüreğini pek tutan, azmi kırılmayan, dizinin dermanı çözülmeyen, gönlü savrulmayan, yola yatmayan, yolda sadakatini kaybetmeyen Müslümanlar, âmentülerini kurtuluşun pusulası edinenlerdir. 

Batılı şer şebekleri yerli mürted ve harbi müstevlilerle birlikte Müslümanların kalplerinden imanlarını söküp atmak için gecelerini gündüzlerine katarak hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan çalışıyorlar. Batılı şer şebekelerinin ve yerli taşeronları olan laikliğe iman etmiş demokrat sağcı ve solcu harbilerin ve mürtedlerin ortak inançları şudur: “Müslümanları imansız kılmadan rahat edemeyiz.” Küfür cephesinin bütün çalışmaları, bütün plan ve projeleri Müslümanları imansız kılmak üzerinedir. Âmentülerinde şüpheye düşen Müslümanların düşman karşısında direnmeleri mümkün değildir. Âmentülerinden şüphe eden Müslümanlar, küfür cephesinin sermayesinden sayılırlar. Eğer bugün halkı Müslüman veya halkından Müslüman olan ülkeler Birleşmiş Milletler Teşkilatının kapısını kurtuluş kapısı edinmişlerse, Avrupa Birliği’nin kriterlerini kurtuluş pusulası edinmişlerse, çağdaş uygarlık seviyesini kıble haline getirmişlerse bu ülkelerin Müslüman halklarının unuttukları ve kaybettikleri tek şey kalplerindeki imanlarıdır. Müslümanlar imanlarını unuttukları, imanlarını kaybettikleri günden bu yana kardeş olacaklarına birbirlerine karşı kalleş oldular. Birbirlerine tuzaklar kurdular. Birbirlerinin kanlarını akıttılar.

Müslüman!

Senin kalbindeki iman sana Birleşmiş Milletler Teşkilatına katıl demiyor, aksine sana Birleşmiş Müslümanlar Teşkilatını kurmanı, arayıp bulmanı emrediyor. Senin kalbindeki iman Avrupa Birliği’ne gir demiyor, aksine sana İslâm Birliğini kur diye emrediyor. Senin kalbindeki iman Şeytan Amerika ve İsrail’in istihbarat teşkilatları CIA’ya, MOSSAD’a, EFBİYA’ya istihbarat toplama demiyor, aksine onların hile ve tuzaklarını boz diye emrediyor. Senin kalbindeki iman Çağdaş “Uygarlık Seviyesi”ni kıble haline getirmeni emretmiyor, aksine Tevhidi kıble edinmeni sana emrediyor. Müslüman, kendine gel. Senin biricik kurtuluş pusulan senin âmentündür. İmanın dışındaki bütün pusulalar sana kurulmuş şer pusularıdır.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23