• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehtap Yılmaz
Mehtap Yılmaz
TÜM YAZILARI

Fatma Betül Sayan Kaya’nın eşi Bylockçu mu?

19 Ekim 2017
A


Mehtap Yılmaz İletişim: [email protected]

Fatih Portakal’ın “sıkılmış portakala” döndüğü 1 Kasım seçimleri geldi aklıma... Hatırladınız değil mi? Hani seçim sandıkları açılmaya başladığında, İsmail Küçükkaya ve Mortakal, birbirlerine sarılıp hüngür hüngür ağlayacaklardı neredeyse...

7 Haziran’dakine benzer bir sonuç bekliyorlardı. Reis sahaya inince planları altüst oldu. Resmen bozguna uğradılar!

Ama bu defaki gazetecilik çuvallamasıyla iddia ediyorum literatüre girecek, literatüre...

Masa başı gazeteciliği bilirsiniz... Bu İsmail’in yaptığı da işkembeden gazetecilik işte! Bir yaşımıza daha girdik... Bunu da gördük sayesinde...

İzledim... “Bir bakanın eşi de Bylock’çuymuş komşulaaar” cadaloz dedikoducular gibi bakanın kirli çamaşırlarını ortaya döküp heyecan meydana getirmiş kendince... 

Nasılsa bu memlekette her şey olur ama rezil olmaz kimileri... Tükürseler, yağmur yağdı der... 

Kamuoyunu aptal yerine koymaları da cabası! Hani bu toplumun yüzde bilmem kaçı salak diyen üst akılları vardı ya bir vakit... Salak bir toplum bu... Ne atsalar yer...

Bylock üfürüğüne gelince... Bakan Fatma Betül Sayan ile bir etkinlikte tanışmıştık. 15 Temmuz’dan hemen sonraydı. Dış istihbarat servislerinin beslemesi olanların, bu ülkeyi CIA-MI6-BND-MOSSAD koalisyonuna peşkeş çektikleri geceyi sormuştum.

Meclise çağırıldığında henüz emzirdiği bebeğini öpüp, koklayıp TBMM’ye gittiğini anlatmıştı. Bu milletin liderinin “ölüm haberini” bekleyenler gibi “alçakça” bir ihanet içinde bulunmadı. Onun bunun tasmasını taksaydı şayet ne kardeşlerinin ne de kocasının çöplüklerini karıştırmazlardı. Şu “Halka” filminde kuyudan çıkan Samara gibi karanlık kuyulardan sürünerek çıkıp, Fatma Hanım’a musallat olmazlardı.

Hani darbe gecesi ölümüne meclise gittiğini bilmeyenler bu zokayı yutar belki ama biz buna atlamayız arkadaş!

Bana farklı yollardan bu “jurnali” verenlere de cevabım aynı... “Yok artık! Daha neler!”

Şu kadın derneklerinin suskunluğuna da gıcık oldum ayrıca!

Fatma Hanım bir Aile Bakanı... Bir eş... Bir kızkardeş... Bir kadın... Bir anne... Aile hayatına karşı yürütülen bu linç hareketine tek söz etmez mi kimse?

Koştura koştura gidip sokak ortasında fuhuş yapan LGBT’lilere destek veren kadın örgütlerine yazıklar olsun! “Sevişirim evlenmem... Hamile kalırım, doğurmam” çirkefliği mi desteklenmeli sadece? “Eşcinselim” diyenler mi? “Kırmızı fularlı kız” diye reklam ettiğiniz teröristler mi? Suikastçı DHKP-C’liler mi?

Ha şu “yazıklar olsun” dediklerime sadece sola, sapkınlığa, teröre özgürlükçü kesilen bir kısım başörtülüleri de dahil ediyorum. Sokak ortasında, güpegündüz ilişkiye girerek görünür olan LGBT’liler kadar olsun destek veremediğiniz Fatma Betül Sayan’ın yüzüne nasıl bakacaksınız bundan sonra? Sahi AK Partili olduğu için mi bu linç hareketini görmezden geliyorsunuz?

Başbakan Binali Yıldırımın eşi Semiha Hanım linç edildiği vakit bu yüzden mi susmuştunuz?

FETÖ mankurtları beni linç ederken, Yeni akit yazarı olduğum için mi yoksa yalakalık yapacağınız türden bir solcu veya LGBT’li olmadığım için mi?

Fatma ve Semiha Hanım’ı bilmem... Lakin benim gözümde sizin özgürlük anlayışınız beş para etmiyor artık. Sizin sadece sol mahalleye yaranmak için verdiğiniz o desteği de istemez, üstü kalsın!

Sizin gibi bir kesime özgürlükçü, bizim gibilere kör dostlarım olacağına, haysiyetli düşmanlarım olsun! 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23