• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehtap Yılmaz
Mehtap Yılmaz
TÜM YAZILARI

Abdullah Gül, SP’nin çatı adayı mı?

09 Ocak 2018
A


Mehtap Yılmaz İletişim: [email protected]

Aman ha! Rica ediyorum başlığa bakar bakmaz “herkes eteğindeki taşları döktü” klişesine sarılmayın yine... Zira baydı...

Kimsenin eteğinde taş falan yoktu...

Abdullah Gül ne yaptıysa kendi eliyle yaptı! 

Milletin, lideriyle alakalı hassasiyetlerini gözetmeden ortalığı karıştırmaya kalktı.

Milleti de beni de en çok da Zarrap davası sonra kurduğu hayaller kızdırdı! Müze açılışıymış! Tehey... 

Herkese lo lo diyen Gül, bize de lo lo demeye kalktı!

Gerçi Allah için, kendisi fazlasıyla ketumdur malum... Lakin bereket çevresi değil! Bu yüzden -aha da adres vereyim- Nex Level ve Çiçek Restoran masalarına kadar, yani işportaya düşen Gül’lük gülistanlık Cumhurbaşkanlığı hayalleri vardı.

Hiç lagaluga yapmanın gereği yok!

ABD Zarrap davasıyla Erdoğan’ı yiyecek, yerine Abdullah Gül gelecekti... Hamamönü Susam Sokağı’nda bir heves, bir heves... 

Herkes kendince gelin güveği oldu... 

Devleti dizayn etti. Kulisler yapıldı. Beyin takımı toplandı. Hesaplar kitaplar yapıldı. Bir şey hesaba katılmadı sadece!

Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, Allah’ın dediği olacaktı. Öyle de oldu... Bir tezgâh daha dağıldı. 

“Yok öyle bişiyyyy” diyeceklerinden kuşkum yok! Lakin millet yemez, o ayrı... Zira bunların 7 Haziran seçimleri sonrasında da 1 Kasım seçimleri öncesinde de benzer hesaplar vardı. 

“Gül, Urfa dağlarında” gezen naif, masum bir ceylandı...

Bu köşede defalarca yazdım... Gül, Gezi Kalkışması’ndaki Vandallara bile özgürlükçü yaklaşmıştı malum... Lakin biz kaldırım taşlarını söküp, kafalarına fırlatmadığımız için... Belediye otobüslerini içindeki yolcularla birlikte yakmadığımız için... Çöp konteynerlerinden barikat kurmadığımız için, TOMA’ları tekmeleyip, polisleri şehit etmediğimiz için bizim ifade hak ve hürriyetimizin Gül nezdinde bir kıymeti harbiyesi yok!

Yazık... Gezi Vandalı olmadığımız için de içeri girdiğimizden de polis zoruyla götürüldüğümüzden de haberi yoktur kesin... Gezici olsak konuşmaya lütfederdi kesin...

Elif Şafak gibi biseksüel olsaydık, tâ Urfa’ya kadar Bayan Gül ile gelir, kitabımızın reklamını yapardı.

O değil de asıl asap bozucu olan neydi biliyor musunuz? “Erdoğan ve ailesine dokunulmayacak! Ömür boyu sağlıklı yaşam garantisi verilecek...” diye lütfetmeleri!

Sizin de içinizden “Vallahi mi” demek geldi değil mi? Sonra da yazı diliyle de olsa şöyle pata-küte mahalle dayağı çekmek!

Sanki memleket babalarının çiftliği! Reis de “vur kafasına, al ekmeği” yani Gül tipinde; edilgen, renksiz, kokusuz, tatsız, tuzsuz bir Cumhurbaşkanlığı figürü...

15 Temmuz’da kükremiş sel gibi darbecileri boğan millet, liderini yedirtecek!

Son KHK bu yüzden zorlarına gitti! Oğlu Gezi’ci, kocası Mao’cu, kendi Feto’cu Meral Akşener, bu yüzden “askeri eğitim kampları vayyyy” diye iftira üfürdü... Şimdi ne desem bilmiyorum ki? Flaka kafası mı desem, Bonzai mi?

Durun şu Buz Devri’ndeki Seed repliğiyle söyleyeyim; “Kadın, kadın!

Bir kere öyle bir proje olsaydı ilk kursiyer ben olurdum!” Bir dahaki darbe teşebbüsünde elimi güçlendirmek niyetine... 

Bu arada iddiasını ispatlayamayan rezil-rüsva olsa, en başta Kılıçdaroğlu olurdu diye düşünüyor olmalı dişi Feto... “Ay boş ver Feto kııız, ben salladım oldoooo.”

*

Temel Karamollaoğlu, “seni Allah’a havale etti” dediklerinde mutlu oldum! En doğru yere havale ettiyse helal olsun! Ama ardından Fox TV, yetmedi Halk TV’den gelen savunmalara bakınca, “Yazıklar olsun sana Karamolla” dedim!

Keşke bite köpüğe değil de Allah’a havale edeydin!

O değil de... 

HDP ile kol kola girenden, CHP’li Kemal’e plaket verenden, referandumda “hayır” diyenden, ne hayır gelir ki Gül’ü çatı aday yapmasından da bir hayır gelsin! 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23