• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Dehşet verici o fotoğraf; Avrupa’nın utancıdır!..

05 Eylül 2015
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Ülkelerindeki savaştan kaçarak Avrupa’da daha iyi bir yaşama kavuşma ümidiyle Akdeniz üzerinden Avrupa’ya gitmeye çalışan Suriyeli mültecileri taşıyan iki botun batması sonucu 5’i çocuk 12 sığınmacı hayatını kaybetmişti.

Türkiye ve dünya basını bu olayı; “Ölü bedeni Bodrum’da kıyıya vuran Suriyeli çocuğun fotoğrafı Türkiye kamuoyunu olduğu kadar, Avrupa ve dünya kamuoyunu da sarstı” başlığı ile duyurdu. Ama dehşet verici o fotoğraf, Avrupa kıyılarında yaşanan insani felaketi çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdiği gibi Avrupa’nın utancı olduğu gerçeğini göstermiştir.  

Cesedi Bodrum’da kıyıya vuran 3 yaşındaki Suriyeli Aylan Kurdi adlı çocuğun fotoğrafı aslında Suriye savaşından sonra yaşanan facianın sadece bir örneğiydi. 

Ülkelerinde zalim diktatör Beşar Esed ve Baas rejiminin kendi halkına yönelik başlattığı toplu katliamlardan kurtulanların bir kısmı Akdeniz’in azgın dalgalarında, kimileri sıkıştırıldıkları kapalı kamyonlarda havasız ve susuzluktan ölüme yakalandılar. Kimileri ise sınır boylarındaki dikenli tellerden oluşan engellere takılıp can verdiler. 

Kısacası hayatta kalmak ve insanca yaşamak için anavatanlarından kaçarken ihanetlere uğrayıp ölen ve öldürülen binlerce mülteciye Akdeniz mezar edildi. Sadece bu yıl 2 bin 500 göçmen, ülkelerinden kaçış esnasında açık denizlerde hayatını kaybetti. 

Ne hazindir ki; Avrupa ülkeleri batmak üzere olan bazı bot ve teknelerden mültecileri medya eşliğinde kurtaran şovlar yaparak insanlığa karşı işledikleri suçları örtmeye çalışıyorlar.   

BATI'NIN İSLAM DÜŞMANLIĞI MÜLTECİ SORUNUNDA DA KENDİNİ GÖSTERDİ!..

Aslında kıyıya vuran ve tün insanlığın vicdanını sızlatan bu fotoğraf sadece bir insanlık faciasını değil,  aynı zamanda Avrupa’nın vicdansızlığını ve acımasızlığını da belgeliyordu. 

Yola çıkarken mültecilerin bilmedikleri veya unuttukları bir şey vardı, o da; Avrupa’nın acımasız olduğu kadar insani değerlerden yoksun olduğu gerçeğiydi. Onlar ki; asırlardır sömürmekte oldukları Afrikalıları bile mülteci kabul etmeyecek kadar gaddar ve insafsızdırlar. 

Türkiye Suriye ve Irak’tan gelen 2 milyon insanı 4 yıldır misafir ederken tüm Avrupa 250 bin mülteciyi sorun haline getirdi.  

Hele Müslüman iseniz onlar için insan bile değilsiniz. İnkar etseler de bu bir gerçek. 

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, AB Konseyi’nde düzenlediği basın toplantısında, sığınmacıların Hristiyanlık dışında başka bir dine mensup ve farklı bir kültüre sahip olduklarının unutulmaması gerektiğine işaret ederek, “Çoğunluğu Hristiyan değil aksine Müslüman. Bu çok önemli bir soru. Çünkü Avrupa’nın kökeninde Hristiyanlık mevcut. Avrupa’nın kendi Hristiyan değerlerini koruyacak durumda olamaması endişe verici değil midir? Bunu gözden kaçırırsak Avrupai düşünce kendi kıtasında azınlık durumuna düşebilir” şeklindeki açıklamasıyla bir gerçeği itiraf etmiştir.  

Çünkü Avrupa toplumunun kahir ekseriyetinin görüşü budur. Zira “Multikültürel bir Avrupa” yani kültürlerin ve dinlerin karışımı bir Avrupa toplumu yerine “tek dinli ve tek kültürlü bir Avrupa” istenmektedir. Türkiye’nin AB’ye alınmak istenmemesinin de Müslüman mültecilerin kabul edilmek istenmemesinin de asıl sebebi işte budur.   

Batı medeniyetinde insan hakları, özgürlükler, kendi vatandaşları var olduğu yerde olmalı. Onlar için ilkeler ve değerler değil, çıkarlar önceliklidir. İşte bu gerçeği yaşanan mülteci sorununda tüm dünya bir kere daha gördü. 

“AKDENİZ'DE SADECE MÜLTECİLER DEĞİL, İNSALIK DA BOĞULMUŞTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da başlayan G20 zirvesindeki konuşmasında “Dünyanın en kadim medeniyetlerine beşiklik eden Akdeniz’i mülteciler için bir mezara dönüştüren Avrupa ülkeleri, hayatını kaybeden her mültecinin vebaline ortaktır” sözleriyleSuriyeliler başta olmak üzere Avrupa’ya sığınmaya çalışan ve bir insanlık faciasına dönüşen mültecilerin durumuna dikkat çekti ve uyarıcı mesajlar verdi. 

Zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı haklı çıkardı. Eğer, Irak ve Suriye konusunda BM ve Uluslararası Toplum, Türkiye’nin uyarılarını dinlemiş ve üzerine düşeni yapmış olsaydı Irak’ta mezhep ve etnik ayrılıklar yaşanmaz masum insanlar ölmezdi. Yine; Suriye yakılıp yıkılmaz ve 300 bin sivil insan hayatını kaybetmezdi. Ayrıca bu gün dünya bu sorunlarla meşgul olmazdı. 

“SİZ SAVAŞI DURDURUN BİZ ZATEN GELMEYİZ''

Ailesiyle Suriye’den kaçan 13 yaşındaki Kenan şu an Macaristan’da polisin seyahatlerine izin vermesini bekliyor. Geçtikleri ülkelerde polis ve diğer kamu görevlileri tarafından hakarete uğradıklarını bazı ülkelerde coplandıklarını ve bazı ülke halkları tarafından da hoş karşılanmadıklarını hatırlatan Suriyeli 13 yaşındaki Kenan, Batılı emperyalist güçlerin liderlerine “Siz savaşı durdurun, biz zaten gelmeyiz”  sözleriyle anlamlı bir mesaj verdi. 

Kendi küçük ama söylediği anlamı büyük olan sözleri çok etkili oldu. Küçük dudaklarından dökülen o sözlerde Kenan, aslında tüm Suriyeli mültecilerin düşüncelerini dile getirmiş oldu. Bu mesajın anlamı aslında şuydu: “Bizi istemediğinizi biliyoruz. Biz de sizi ve sizin ülkenizi çok sevdiğimizden değil, mecbur olduğumuzdan buradayız. Savaşın kışkırtıcıları olan sizler bizi istemiyorsanız, çıkarlarınız için sürmesine sessiz kaldığınız şu savaşı durdurun zaten biz gelmeyiz.”  

Çünkü o kaçıp kurtulsa da aklı hâlâ o yakılıp yıkılan ülkesindeydi. O, hâlâ bombaların altında parçalanan arkadaşlarını ve yıkılan evlerin altında can veren  komşularını ile akrabalarını özlüyordu…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23