• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Brüksel notları

27 Mayıs 2017
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Belçika’nın Brüksel kentinde gerçekleşen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinde ‘terörle mücadele, Transatlantik ilişkiler, yük paylaşımı ve Avrupa Birliği ile işbirliği’ öncelikli ele alınan konular oldu. 

Zirveye katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB yetkilileri ve bazı ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili temaslarda da bulundu. 

NATOIŞİD’le mücadele konusunda daha aktif rol almaya hazırlanıyormuş.

Aslında NATO, kendi bünyesinde bir mücadele başlatsa daha isabetli olur. 

Çünkü bazı üye ülkeler; terör örgütlerini kurduran, yönlendiren ve kendi politik çıkarları uğruna kullanan ülkelerdir. 

Zirve protestolar gölgesinde gerçekleşti.

Feminist kadınların çoğunlukta olduğu yaklaşık 10 bin kişi, ABD Başkanı Trump’ı protesto etti. 

NATO’yugereksiz olarak değerlendiren Başkan Trump, ilk defa katıldığı NATO zirvesinde geçmişteki eleştirel değerlendirmeleri yerine NATO’yaduyulan ihtiyacı hatırlatarak harcamalara verilmesi gereken önemi dile getirdi.

NATO zirvesi aslında Trump ile tanışma kokteylli oldu desek daha doğru olur. 

AB İLE BAĞLAR KOPMADI

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ikili görüşmeler kapsamında Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Almanya şansölyesi A.Merkel, İngiltere Başbakanı May ile bir araya geldi.

Sayın Erdoğan’ınayrıca Başkan Trump ile de ayaküstü samimi sohbeti dikkatten kaçmadı.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Brüksel’de gerçekleştirdiği en önemli temaslardan biri AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile görüşmesi oldu. 

Görüşmede AB tarafından, Türkiye ile AB arasında Mart 2016’da imzalanan mülteci anlaşmasının hayata geçirilmesi istendi.

Ancak, bu konuda anlaşmanın hayata geçirilmesi konusunda üzerine düşeni yapan tarafın Türkiye olduğu unutulmamalıdır. 

Vaatlerini yerine getirmeyen taraf ise AB’dir.

AB’nin, mülteciler için mali destek çerçevesinde vaat ettiği 6 milyar Euro’nun tamamını iki yılda vermesi anlaşma altına alınmıştı. 

AB, bu vaadinin sadece % 10’a tekabül eden 600 milyonunu verdi. 

Hâlbuki Türkiye’nin Suriyeli mülteciler için yaptığı harcama 40 milyar Dolara yaklaştı.

Türk vatandaşlarına vize muafiyeti ise aslında Türkiye –AB görüşmelerinden doğan bir haktır. 

Bu hakk maalesef görüşmede hiç konu bile edilmedi.

Bu anlaşmanın tam olarak hayata geçmesi için anlaşmada yer alan mali destek ve Türk vatandaşlarına vizesiz seyahat etme hakkı tanınması şartları yerine getirilmelidir.

AB, bundan böyle sözlerle oyalamayı bırakmalı ve vaatlerini yerine getirmek için harekete geçmelidir.

Sorumluluklarını AB yerine getirmez ise, Türkiye daha fazla beklememeli ve geri kabul anlaşmasını iptal etmelidir.

Ayrıca Türkiye’nin 23 ve 24 fasılları hâlâ açılmadı. 

Görüşmede gündeme bile getirilmedi.

Kıbrıs meselesiyle ilgili ise, adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasının önemli olduğu vurgulanmış.

Fakat bu konuların somut bir gelişmeye nasıl dönüştürüleceği ise henüz belli değil.

Çünkü terörle mücadelede AB’nin samimi olmadığı ortadadır. 

Bu görüşmede, sadece taraflar ısrarla zıtlaşma yerine barışma adına bir poz vermiş oldular. 

Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılmasının önemine, ayrıca terörle mücadelede iş birliğini güçlendirmenin gerekliliğine yapılan vurgu ile Türkiye –AB ilişkilerinde diyaloğun kopmadığı mesajı verilmiş oldu.

İNCİRLİK TEHDİDİ

Almanya Başbakanı Merkel, İncirlik Üssü’ndeki Alman askerleri için, Alman milletvekillerine ziyaret izni verilmemesi durumunda İncirlik’ten ayrılmak zorunda kalacaklarını söyledi.

Aslında bu sözler ince ayarlı bir tehdit oldu.

Onları davet eden biz değiliz. 

Gelecek milletvekili heyeti içinde çok sayıda PKK terör örgütü ile bağlantılı olanlar var. 

Biz onlardan PKK ve FETÖ ile DHKP-C teröristlerini istiyoruz, vermiyorlar. 

Bu terör örgütlerinin faaliyetlerine müsaade edilmesin diyoruz, dinlemiyorlar…

Peki, biz onları dinlemek zorunda mıyız?

Hatırlatmak isterim:

Biz bir müstemleke ülke değiliz.

Artık tek taraflı kararlar alma dönemi bitmiştir ve bizi parmak sallayarak kimse terbiye etmeye kalkışamaz.

Gerçeğini bir kere daha hatırlatmak isterim.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23