• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Emin Gerger
Mehmet Emin Gerger
TÜM YAZILARI

Ulu Hakan, Büyük Lider 2. Abdülhamid Han

25 Eylül 2016
A


Mehmet Emin Gerger İletişim: [email protected]

Sultan ABDÜLHAMİD HAN, vefatının üzerinden 98 senelik bir süre geçmiş olmasına rağmen, Osmanlı Padişahları içerisinde hâlâ en çok tartışma konusu yapılan padişahların başında gelmektedir. Siyasi - dinî kimliği hizmetleri, otuz üç (33) yıllık icraatları ve yönetimiyle tartışma konusu yapılan 2. Abdülhamid, Ermenî tarihçilere göre “Kızıl Sultan”, Müslüman tarihçi ve yazarlara göre ise, “Ulu Hakan”dır. Devletleri, Devlet Başkanların, onların hayatı ye icraatlarını değerlendirirken bir “Madalyona” bakar gibi bakmak ve incelemek, artılarla eksileri, başarılarla başarısızlıkları sebepleriyle, objektif ve ilmî bir biçimde değerlendirmek gerekir. 21 Eylül 1842’de doğan, 31 Ağustos 1876’da tahta çıkan, otuz üç yıl (27 Nisan 1909’a kadar) Osmanlı İslam Devletini başarıyla idare eden, 10 Şubat 1918 Pazar günü 76 yaşında vefat eden “Sultan II. Abdülhamid”i tam anlamıyla ve doğru olarak tanıdığımız söylenemez! Kendilerine yerli-yabancı popçu ve futbolcuların hayatı en ince teferruatıyla öğretilen, medya yoluyla dayatılan (propaganda edilen) “gençliğimize” ne yazık ki kendi ecdadı-geçmişi doğru öğretilmek  yerine “kötülenerek” aktarılmış ve öğretilmektedir!.. Ne acıdır ki gençliğimiz, hatta aydın geçinenlerin çoğunluğu “Ulu Hakan’ı “yeterince tanımamakta, bilmemektedir!.

TBMM Başkanı Sayın İsmail Kahraman’ın “2. Abdülhamid’le ilgili Sempozyum düzenlemesi” ve Müslüman ecdadımıza sahip çıkması, Bâtıl taraftarı cahilleri rahatsız etmektedir!. Türkiye’deki Batıcı ve solcular; II. Abdülhamid’e Batı’nın, Ermeni ve Yahudi tarihçilerin gözüyle bakmak suretiyle “Ulu Hakan’ı karalayıp, mahkum etmek, onu kitlelere, gençliğe kötü, olumsuz, baskıcı (müstebit), gerici olarak göstermek istemektedir! Ancak  durum ve gerçek böyle değildir. Önyargısız bir bakış açısıyla “Ulu Hâkan”ı biraz daha yakından tanımak isteyenlere onu biraz tanıtmaya çalışalım. Bakalım Sultan II. Abdülhamid kimmiş, neler yapmış, neleri başarmış ve 33 yıl boyunca Devleti nasıl idare etmiş?... Ona kimler niçin düşmanlık  etmiş?.. Bir kere II. Abdülhamid zâlim değil, oldukça merhametliydi. Korkak değil, oldukça cesur, ileri görüşü, şahsiyetli, dirayetli; oldukça zekî, dış politika alanında içeride olduğu gibi ciddi, manevra sahibi, başarılı ve aktif, vatanperver, gayet dindar, Haktan ve haklıdan yana, halkla beraber bir kimliğe sahip, Allah’a, Kur’an’a, İslam’a bağlı bir Devlet adamı ve örnek bir liderdir. “Ulu Hakan”’ın elbetteki bir beşer olarak zaaf ve hataları bazı yanlışları olmuştur. Ancak sevap, hizmet ve başarılarına bakıldığında hataları “devede kulak” olmaktan öteye geçmez. Evet, Sultan II. Abdülhamid zekiydi, düzenliydi, kendisini iyi yetiştirmiş, mükemmel bir tahsil ve terbiye görmüş, çok çalışkandı. II. Abdülhamid küçük yaşta annesini, 18 yaşlarında da babası Abdülmecid Han’ı kaybetti. 

Arapça, Farsça ve Fransızca’yı iyi derecede öğrendi. Edebiyat, musiki, spor ve avcılıkta mahirdi. Temizliğe çok önem verir, daima erken kalkar, Kur’an okur, Namazlarını muntazaman kılar, daima âlimlerle istişare eder, iyi niyetli, yardımsever, hayırsever millet ve devleti için her türlü fedakarlığı yapan, güzel konuşan, çocukları çok seven, İslami eğitime çok önem veren, ülkesinin imarı için on binlerce okul açan emperyalist güçlere asla boyun eğmeyen onlara karşı cihad, Hilâfet ve İSLÂM BÎRLİĞİ politikasıyla mücadele eden, İslam’ı ve Müslümanların (Ümmet) haklarını, özgürlüklerini koruyan son derece adaletli, dahi ve son derece başarılı bir devlet adamıdır.

Sultan II. Abdülhamid, 33 yıla “asırlık hizmet ve faaliyetler” sığdırmayı başarmış büyük bir liderdir... Bir yandan “dış güçlerle öte yandan onların ajanı içteki uzantıları -işbirlikçileriyle boğuşmuş, bunu yaparken içteki gafillere asla zulmetmemiş, onları katletmemiştir! Sürgün ettiği aydınlara maaş bile bağlatmış onların zekâ ve becerilerinden istifade etmeye çalışmıştır!.. 33 yıla “büyük işler sığdırmıştır..” Hicaz - Anadolu - Bağdat Demiryoluyla İslâm ve Müslümanların birliğini hedeflemiş, Batılı emperyalistlerin oyunlarına İslâm Birliği ve Yıldız İstihbarat Teşkilatıyla karşı koymuş, Batı maşası Ermenî teröristlerin bombalama eylemine maruz kalmış (Allah kendisini korumuş), Osmanlı Devleti’nin kalkınmasına ve imarına çok önem vermiş, bu sebeple Harp Okulları, Teknik Üniversite, Darülfünun ve Yüksek Okullar açmış, Donanma’ya önem vermiş, Hamidiye Alayları’nı kurmuş, Dışişleri, İstihbarat Teşkilatı, Kitap, Kütüphane, Arşiv, Eğitim -Öğretim seferberliği, Polis Okulları, Kız ve Erkek Sanat ve Meslek Okulları Ziraat Fakülteleri Dil (Elsine) Okulları, sütçülük, balıkçılık, sağlık okulları, sağır, kör ve dilsiz okulları, özel okullar, Aşiret Mektepleri, çiftçilik, bağcılık, arıcılık, orman ve Maden Mektepleri, Tıp ve Eczacılık Fakülteleri (Mektepleri), Veteriner Fakültesi (Baytar Mektebi) gibi on binlerce okul açtırmış, Türk diline önem vermiş, kitap - kütüphane, arşivcilik ve müzecilik faaliyetlerine değer vermiş, birçok baraj yaptırmış, Yahudilerin ve Ermenilerin entrikalarına ve toprak taleplerine mani olmuş, ilk Seçim ve ilk Anayasa’yı yaptırmış, Nüfus’un tanzimi, Belediyecilik hizmetlerine önem vermiş, Kumaş, Kağıt, İplik, Çini, Cam v.b. Fabrikaları kurmuş, saray masraflarını (israfı) kısmış, ticareti geliştirmiş, Maliye’yi düzenlemiş, Osmanlı’nın borçlarını ödemiş, sağlık hizmetlerine önem vermiş, birçok Hastahane yaptırmış, Ulaşım-Posta Teşkilatı ile Denizciliğe önem vermiş İmar ve Bayındırlık, saat kuleleri, Köprü ve Karayolları yapımı ile İslamî hizmet ve faaliyetlere ağırlık vermiş, sayısız Câmi, Dergah, Tekke ve Zaviye inşa ve tamiratına önem vermiş, çeşmeler, sebiller yapmış, kültür, tarih ve sanata büyük önem yermiş, çalışkan ve bilgili, Müslüman, şahsiyetli ve cesur bir toplum, Ümmet teşkil etmeye gayret etmiş ve bu hizmet ve projelerinde de büyük çapta gayesine ulaşmış, halkın gönlüne ve gözüne girmeyi başarmıştır!.. Bakınız Şair Rıza Tevfik neler söylemiş:

Nerdesin şevketli, Sultan Hamid Han?

Feryâdım varır mı bârigâhına? 

Ölüm uykusundan bir lâhza uyan, 

Şu nankör milletin bak günahına! 

Târihler ismini andığı zaman, 

Sana hak verecek, ey koca Sultan; 

Bizdik utanmadan iftira atan, 

Asrın en siyâsî Padişâhına! 

Sonra cinsi bozuk, ahlâkı fena, 

Bir sürü türedi, girdi meydana. 

Nerden çıktı bunca veled-i zinâ? 

Yuh olsun bunların ham ervâhına! 

İslâm›ın izzetini, Müslümanların hak ve özgürlüklerini koruyan, İslam’ın şanlı Peygamberi Muhammed (s.a.v.)’e dil uzatan Batı’da piyes yasaklatan, dünya Müslümanlarını “İslâm Birliği” siyasetiyle birleştirmeye çalışan, Siyonistlere ve Batı emperyalizmine “boyun eğmeyen” ulu Hakan, selam sana!.. Makamın cennet olsun!

Daha Geniş Bilgi için bkz. Mehmet Emin Gerger, “2.Abdülhamid’in İslâm’ı Korumadaki Kudreti, Gerger Yayınları, İstanbul,  [email protected] / www.gergerkitap.com

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23