Yusufilerden Selam Var…
Unutulan Kardeşlerden…
Yusufilerden selam var…
Kardeşlerinin Yusuf’u kuyuya terk ettiği gibi…
Laik sistemin zindanlarına terk edilenlenlerden…
Buruk Selamlar getirdim…
Sitem dolu Selam…
Hani biz kardeştik…
Beyazıt’ta…
Saraçhane’de…
Tandoğan’da…
Ulusta…
Diyarbakır’da…
Konya’da…
Ankara’da…
Sivas’ta…
Kayseri’de…
Meydanlarda birlikte haykırmadık mı…?
Müslümanlar kardeştir… diye…
Ziyaretten geçtik…
Bir mektup… Bir kart… Bir selam…
Göndermek de mi zor…
Dünya, sizi ne kadar meşgul ediyor…
Bu dünya, siz de bize de kalmaz…
Fe Eyne Tezhebûn…
Dost*
Dostluğu pulda gören adan olar, varsız olar
Hörmeti olmaz onun, ömür boyu arsız olar
Temeli pullan olan dostluk itibarsız olar…
Sen benim sözüme inan, herkesi dost sayma ginen
Hayat bir kumardır, ya üt ya da üdüz…
Üdüzüp hayale dalanlar ağlar
Feleğin bahtına çıkanda üç tuz
Elinde üç altı olanlar ağlar…
Gözü tok öz dahması (yuvası) dar değil
Sağ can yohsa, dünya olsun var değil
Vazife atından düşmeh, ar değil
Kişilik atından, kişi düşmesin…
Zindan*
Bilmezdim böyle bir ayrılık, hicran olacak
Meskenim balı gapı, gulşei (köşe) zindan olacak…
Senden ayrılmağa ey gül, hevesim yohdur inan
İndi sensiz gözelim, gönlüm evi gan olacak…
Dört duvar, bağlı gapı; bir de geçen hatıralar
Hayalın, âşığın derdine derman olacak…
Yine bir gün gelecek, âşık gavuşacak cananına
Hiç şüphe etmirem ki, böle imkân olacak…
Rafael, sabr ile yazdı bu gazel parçasını
Kim bilir, bir gece öz yarına mihman olacak…
*Azerbaycan Bakü şehri BİK (Bakü İstintak Kürdehane) hapishanesinde, 2016 yılı Haziran ayında, bir müddet aynı koğuşta yattığım, Rafael Sahrai’nin (1976) yazdığı şiir.