• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mahmud Sami
Mahmud Sami
TÜM YAZILARI

Ortadoğu’nun "KENELERİ"!

12 Aralık 2017
A


Mahmud Sami İletişim:

Clinton uçkur derdine başı sıkışınca çareyi Irak’a operasyon düzenlemede bulmuştu. İlginç bir şekilde ABD başkanlarının uluslararası arenada etkinleşmeden içeriye söz geçirmeleri pek mümkün olmuyor. Başkan olmaya yeterli bir güçleri olsa da senatoya takılıyorlar. Bu duruma en güncel örnek fena halde köşeye sıkıştırılan Trump’ın Kudüs konusunda çok radikal ve hatta BM kararlarını dahi hiçe sayan Kudüs kararı oldu.

Açıkçası bu durumu halk nezdinde güçlü bir karşılıklarının olmamasına bağlayabiliriz. Başkanlık süresi 2 adet 4 yıldan oluşuyor ve tam ciddi bir ağırlık kazandıkları zaman emekliye ayrılmak zorunda kalıyorlar. Anca her kesimden kitleleri ciddi manada harekete geçirme gücünüz olacak ki bir şeyler yapabilesiniz. Örnek vermek gerekirse, tarihi ve güçlü bir karakter olarak Malcolm X’i ele alalım, çıktığı yolda siyahından beyazına herkesin takdirini ve hayranlığını kazanmış ve tüm dünya çerçevesinde karşılığı olan bir kişi. Böyle bir liderin aldığı kararlarda senatoya takılması, sahip olduğu güç ve karşılık nedeni ile pek mümkün değil. Böyle liderlerin ABD’nin başına geçememesi ve engellenmesi ise devlette bürokrasiyi her gün daha güçlendirirken demokrasiyi zayıflatıyor.

Amerikan demokrasi sisteminde sürekli güçlü liderlere ihtiyaç var, ama oluşan ortam liderlerin sıyrılmasına müsaade etmiyor. Trump’ın bu hareketinin Ortadoğu planı üzerine izlenen bir adım olarak kabul edebiliriz.

Aynı zamandaTrump’ın ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn’in itirafçı olarak ifade verdirerek Trump’ı devirmeye çalışıyorlar. Buna karşılık Kudüs kararını, elini güçlendirmek için attığı bir adım olarak da okuyabiliriz.

Ama neden her ikisi de olmasın?

Trump, içeride köşeye sıkışır ve elini güçlendirmek için Ortadoğu planında sırada olan bir hamleyi erkene alır. Bir taşla iki kuş. Yahudi cemaat ve STK’ları ABD toplumu üzerinde çok güçlü etkiye sahip. Böyle bir hareket başkan üzerindeki basıncı ciddi manada azaltacaktır.

Ancak, ABD bu şekilde çok daha uzun süre ilerleyemez. Kudüs adımının evvelinde ABD tetikçiliğinde gelen, ılımlı İslam ve İsrail’e karşı savaşmanın günah olduğunu bildiren Suudi açıklamaları, Ortadoğu planlarını bölgede bir destek almadan yapamayacaklarını gösteriyor. Bugün Suudi halkı yapılan açıklamalarının ne kadar arkasında? ABD kendi özüne bu denli sırtını dönen bir yönetime ne kadar güvenebilir?

Göreceğiz.

ABD’nin aldığı bu karar bölgede yıllardır yüksek olan tansiyonu daha artıracak. Bunun karşılığında Cumhurbaşkanımızın İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak uluslararası bir koalisyon toplamaya çalıştığı da medyaya gelen haberler arasında. ABD yakında kendini aşamayacağı bir duvara toslamış halde bulursa şaşırmasın. Bakalım ABD ekonomisi ve toplumu böyle bir uluslararası şamarın altından kalkabilecek mi?

Hele ki yiyeceği bu şamarın, İslam dünyasının Türkiye’nin etrafında daha çok kenetlenmesi ve Türkiye’nin liderliğini izlemesi ile neticelenmesi karşısında ABD’nin ne yapacağını hep birlikte göreceğiz.

Bu ABD’nin politikalarına Türkiye’nin açıkça ters düşüp karşı çıktığı ve eyleme geçtiği bir durum olacak. Cumhurbaşkanımızın “one minute” çıkışını iç ve dış siyasette nasıl değerlendirdiyse, 2019 seçimlerine giderken böyle bir krizi kaçırmayacağını ve sonuna kadar sonuç almak için çalışacağını öngörmek zor değil.

Nasıl böyle kesin ve net olabiliyoruz?

Bu zulüm düzeni elbet bir gün son bulacak ve inanıyorum ki o gün yarın olacak! Ve İsrail ne kadar uğraşırsa uğraşsın, bölgeye yerleşmeye vakıf olamayacak. Hep birlikte geldikleri gibi gittiklerini göreceğiz Allah’ın izniyle.

2019’dan önce hem içeride hem dışarda hem de uluslararası arenada yoğun bir gündem ve gelişmeler bizi bekliyor.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23