• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mahmud Sami
Mahmud Sami
TÜM YAZILARI

Onurlu, Omurgalı Siyaset

10 Mart 2017
A


Mahmud Sami İletişim:

Referanduma sayılı günler kala en büyük sorunumuz, oylanan değişikliklerin içeriğinin hala tam olarak bilinmemesi. Bunun nedenlerinden biri de, Anayasa reform paketine “hayır” diyecek olan partilerin bilinçli oluşturduğu bilgi kirliliği. Bu kadar önemli ve köklü bir sistem değişikliğini oyladığımız süreç içerisinde partilerin tutumu ne olursa olsun gerçeklerden taviz verilmemeli. Propaganda yaparken, milleti kandırmaya meyledilmemeli.

Bunun siyasi faturası ağır olur.

İnsanlar gerçekleri bilmeli, değerlendirmeli ve ona göre sandığa gidip iradesini belli etmeli. Bu reform hareketini, herhangi bir genel seçim çalışması olarak görmek ülkenin geleceğini çalmak olur.

Sandık gününe yaklaştıkça Avrupa’dan da sesler gelmeye başladı. Almanya ile başlayan hareketlilik diğer ülkelere de sıçradı. Avrupa’daki “hayır” sesleri ilk başlarda Almanya’da yapılacak olan seçimlerin getirdiği siyasi rüzgârın etkisi gibi dursa da, işin aslı bambaşka. Vesayetten kurtulacak bir Türkiye, Avrupa’yı çok açık şekilde ekonomik, kültürel ve siyasi alanda korkutuyor.

Zaten Avrupa bugüne kadar bizim hayrımıza ne yaptı? Dünümüz belli, bugünümüz belli. Eğer yararlandığımız ortak bir çalışmamız ya da anlaşmamız olduysa, bundan kendilerine sağladıkları fayda daha çoktur.

“Medeniyetin beşiği” dediler, idamı kaldırdılar yurt dışında infaz ettiler. Resmi kurumların güdümündeki illegal sokak örgütleriyle katliam yaptılar. Avrupa Kıtası dışında medeniyeti unutup her türlü sömürüyü yaptılar. Kısacası, medeniyet çerçevesine koydukları ve savundukları tüm değerleri gene kendileri çiğnediler. Medeniyetlerini mazlumlarının kanı üzerine inşa ettiler. Sadece Afrika’da değil, Orta Doğu’da, Asya’da, kısacası Dünya’nın birçok noktasında sadece para için kendi değerlerini terk ettiler.

Avrupa, ikiyüzlü Avrupa!

Bir de kirli boya var!

Bu firma ince ve iyi çalışılmış bir klip arkasından “ağaç, hayvan, kadın, haber alma özgürlüğü, bilim için hayır” diyor. Ama “özgürlük için” diyemiyor, “barış, refah ve huzur” için diyemiyor, “adalet” için diyemiyor, “millet iradesinin hâkimiyeti ve tam demokrasi” için de diyemiyor. Ağaç gölgesine saklanıp bazı hassas konular üzerinden propaganda yapmak gerçekten sadece acizliği gösteriyor.

Hangi ağaç için hayır diyorlar merak ediyorum. Görüntüde, sözde bir “ağaç” için, ağaç bahanesiyle etrafı ateşe verenler, ormanlar talan edilirken kör oluyor. Özgürce haber almadan kasıtları ise “karşılığı olmadan yalan haber yapmak” olsa gerek ya da gazeteci kimliği arkasından terörist faaliyetlerde bulunurken, hukuki sorumluluk almamak. “Bilim için” deniyor ama düne kadar üniversitelerin kapısından sokulmayan, bugün bile akademinin pek çok köşesinde muhafazakâr siyasi görüşü ve İslam’a olan inancı nedeni ile, yaptığı akademik çalışmalar incelenmeden reddedilen, mağdur edilen, ötekileştirilen akademisyenler unutuluyor. Bu tutumun Türkiye’ye uzun vadede verdiği korkunç zarara “ilim” deniyor. Sorsanız, “biz sadece durumu daha iyileştirmeye çalışanlarız” derler.

Samimiyet yok, ahlak yok, onur yok, vicdan yok!

Her türlü kutsalı ve milletin değer verdiği kavramları fütursuzca tüketmek var.

Yazık!

Ama şaşırmıyoruz. 2013’ten bu yana hedef şaşırtarak ve gerçeği gizleyerek, vesayet organlarının çalışmaları aralıksız devam ediyor. Bu kirli tezgâha öyle ya da böyle alet olanlar ise muhakkak milletin vicdanında yargılanacaklardır.

Erdoğan’ı hazmedemeyenler var

Doğan medyasın anladık, vesayet sisteminin savunuculuğunu yapan medya organları da tamam. Ancak muhafazakâr liberal gözüken, bir dönem AK Parti’nin yanında poz vermiş ama bugün bir türlü Erdoğan’ı sindiremeyen yazarlar var. Her satırında, her kelimesinde içten içe nefret kusanlar var. Bu hastalıklı hallerini süsleyip püsleyip sürekli köşelerine taşıyorlar. “Erdoğan’sız AK Parti” hayallerinden vazgeçemiyorlar, saplanıp kalmışlar.

Erdoğan olmadan, AK Parti’nin Türkiye’nin vizyonunu genişleteceğini ve siyaseti geliştireceğini anlatıyorlar. Bunlar kafalarında kurguladıkları ütopik dünyaya hapsolmuş, gerçekleri görmeyen göremeyen ve ya görmek istemeyen kişiler. Muhalefet hastalıklı zihniyetiyle ortada, yani mal belli. Türkiye’nin içerisinde debelenip durduğu vesayetçi sistem de belli. Hala ne diye durup fantezi hikâyeleri yazma sevdasındalar bilemiyorum. Ancak artık bu “ama”cı tayfaya iyi niyetle bakamıyorum.

Allah’a şükür,

2000’li yıllardan günümüze kadar zor da olsa çok yol kat ettik. Üniversitelerde namaz kılmak için okulun elektrik odasına gidildiği bir dönemden, üniversitenin mescidinde hocasının arkasında saf tutan öğrencilerin olduğu bir döneme geldik Allah’a şükür. İnşallah bu kazanımlarımızı artırarak yolumuza devam edeceğiz. Özellikle referandumda çıkacak bir “evet”ten sonra bu yürüyüşümüz daha güçlü adımlarla, seri şekilde devam edecek. Tüm dünyaya hak ve hukuk nedir, insanlık ve demokrasi nedir, özgürlük nedir öğreteceğiz. Allah bizleri, bize verdiği nimetlere layık eylesin, doğru yürüdüğümüz yolumuzu şaşırmaktan korusun, Âmin.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23