• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mahmud Sami
Mahmud Sami
TÜM YAZILARI

Alman Mühendisliği

29 Ağustos 2017
A


Mahmud Sami İletişim:

Türkiye’de toplum mühendisliği icra edeceğiz. Hedef 2019, elimizde neler var bakalım!

1. 2017 referandumunun sonuçları 48,59 – 51, 41 olarak sonuçlandı.

AK Parti’nin genel olarak seçim performansını düşük kabul edelim. Ama böyle bir performansta dahi sonuçlar 48 – 51. Bu seçimde, AK Parti’nin oy potansiyeli çok daha yüksek iken, kendi tabanının bir bölümünden de oy alamadığını görüyoruz.

2. 2017 referandumu, muhalefetin millete anlatabilecekleri bir hedef üzerinde birleştikleri vakit, büyükşehir belediyelerini dahi alabileceklerini ve genel seçimler için iddialı olabileceklerini gösterdi.

3. 2015 yılının Haziran seçimlerinde AK Parti seçmeninin aktif bir şekilde hareket ettiğini gördük.

Yani, diğer partilere nazaran, eleştirilerin aksine AK Parti’nin seçmeni daha cesaretli, reel şekilde düşünüp değerlendirip oy veren ve gerek gördüğünde sandıkta iradesini farklı şekillerde ortaya koyabilecek bir profile sahip. CHP’de ise bu profilin tam tersi var, ne yaparsa yapsın oy bandı oynamıyor.

4. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerine baktığımızda, en fazla oy kaybeden partinin MHP ve en fazla oy artıran partinin ise AK Parti olduğu görünüyor. Bu AK Parti ile MHP arasında çok fazla oy geçişi olduğunu gösteriyor.

Özetle ne yapılırsa yapılsın, başkanlık seçimlerinde AK Parti’den oy kaparak kazanmaktan başka çare yok. Şimdi 2019 seçimleri için 100 puanlık asıl soru şu;

AK Parti’den, 2017 referandumunda olduğundan daha fazla oy alınabilir mi ve kim alır?

Oturup sayısal olarak analiz yapıldığı zaman, adayın MHP’li olması gerektiği gözüküyor. Aslında muhalefetin genel olarak aradığı tablo, 7 Haziran seçim sonuçları ile aynı. 3 parti birleşecek, CHP, MHP ve HDP koalisyonu ile “sallamaya” çalışacaklar. Ancak bu işi 7 Haziranda MHP bozmuştu ve bugün de MHP bu mühendisliği milli duruşu ile bozuyor. İşte tam burada 2017 referandum sonuçları devreye giriyor. MHP’ye rağmen MHP’nin içinden “sağ merkez” oylarını toparlayabilecek bir adayın CHP ve HDP desteği ile başkanlığı göğüsleyebileceği düşünülüyor.

Bu sefer denklemin sonucu Akşener.

Ama sorun şurada, bu Akşener mühendisliği Türk mühendisliği değil. Fetö ile alakalı iddialardan tamamen bağımsız bir şekilde değerlendirsek dahi maya tutmuyor. Çünkü bu bizim mutfağımızda elde edilen bir sonuç değil, ama tam olarak batının arzuladığı bir kişi. Onlar için aranan kan. Bir ülkeyi yönetebilecek liderlik özellikleri olmayan ve lider olamayacak biri. Kazandığında rahatlıkla yönetilebilecek ve sorun çıkartmayacak biri.

Ancak sorunlar var!

Öncelikle, Meral Hanım’ın siyasi olarak bir tecrübesi var. Tamam, zor zamanlarda Mecliste bulunmuş eyvallah. DYP Kadın Kolları Başkanlığı ve bir süre DYP Genel Başkan Yardımcılığı da yapmış. Küçük de olsa bir kesim tarafından seviliyor, ona da tamam. Ama Akşener’in bakanlık süresi 8 ay, yani 1 yıl bile değil. Belediye başkanlığı yok.

Şimdi;

Millet devlet yönetme sorumluluğunu, belediye olarak ilçe dahi yönetmemiş birine neden versin?

Millet, hükümette 1 yıl dahi görev almamış, devlet mekanizmasını sindirmemiş, devlet yönetme sorumluluğunu hiç yaşamamış birini neden seçsin?

Hadi bunları geçtik, 61 yaşına kadar herhangi bir partiye de liderlik etmemiş birine millet neden oy versin? Gerçi yakında Akşener’in partisi çıkabilir ama bu bir proje partisinden başka bir şey olmayacak.

Böyle bir durumda, bu mühendislik geçmişte yaşanan örnekleri gibi çöker, tutmaz tutmayacak da. Ama biz Meral Hanım’ın hevesini kırmayalım, yolu açık olsun.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23