• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mahmud Sami
Mahmud Sami
TÜM YAZILARI

Yalana İftiraya Vesayete ve Zulme Karşı, Hak için #Evet

24 Mart 2017
A


Mahmud Sami İletişim:

Artık Türkiye tarihinin en önemli seçimine günler kaldı. Nisan ayındaki referandum açık bir şekilde kurtuluş savaşından günümüze kadar gelen süreç içerisinde bir dönüm noktasıdır. Millet nasıl bir gelecek istiyor? Bunun kararını millet 16 Nisanda verecek. Sözde demokratik özde vesayetçi, milleti ezen bir sisteme devam mı? Yoksa tamamen milletin iradesiyle şekillenecek, güçlü temsiliyeti olan, vesayeti bitirecek, özde demokratik, sağlam bir devlet sistemi mi? Türkiye geleceğe nasıl yürümek istiyor, göreceğiz.

Ben kararımı verdim, referandumda “EVET” diyeceğim. Neden mi?

Tam bağımsız bir ülke için, evet!

Avrupa neden kudurmaya başladı, neden nefret kusuyor? Ülkemizin hayrına olmadığı kesin. Batı bugüne kadar hayrımıza bir tek karar aldı mı? Yaptığımız anlaşmalarda bile onların daha fazla kar ve fayda elde etmesinin hedeflendiği bir ortaklık modelinden bahsediyoruz. Şimdi tutup Batının sesine kulak verip hayır mı diyeceğim? Asla! Çok değil bundan 100 sene evvel aralarında ülkemi nasıl paylaşacaklarını tartışan, Anadolu hâkimiyetimizi nasıl yok edeceklerini planlayan vampirlerin sesine kulak verip hayır mı diyeceğim? Asla! Medya, ordu, yargı gibi alanlarda kurulan vesayet araçlarıyla daha önceden devleti istedikleri gibi kontrol etmiş ve kontrole devam etmek isteyen Avrupa’nın sesine kulak verip hayır mı diyeceğim, asla! Rüşvetle, tehditle, şantajla Mecliste sandalye hesapları yapan, millet iradesini yok sayıp hükümet düşüren ve kuran vesayetçi zihniyet yaşasın diye mi hayır diyeceğim, asla! Bırakın Meclisi ve hükümeti, milletin özgürlüğünü dahi kısıtlayan, bacımın başındaki örtüsüne el uzatmaya cüret eden, inancımı yasaklamaya çalışan, milleti hor gören onursuz ve şerefsiz zihniyet hüküm sürsün diye mi hayır diyeceğim? Asla! Vesayetçi devlet sisteminin açıklarından yararlanarak yürütmeye nüfuz etmiş terör unsurları daim olsun diye mi hayır diyeceğim, asla! Müslümanına, ulusalcısına, Kemalist’ine yanaşmak için her türlü kılığa giren omurgasız, haysiyetsiz, ahlaksız zihniyetler devlet içinde hastalıklı hücreler gibi yaşamaya ve milleti sömürmeye devam etsin diye mi hayır diyeceğim, asla!

İstikrarın sürmesi ve güçlü bir ülke için, evet!

Çok uzak değil birkaç yıl önceye nazaran ekonominin ibresi toplumun tüm kesimlerinde rahatlığını hissettirebilecek kadar iyi bir yerde idi. Her zaman bu gidişatın karşısında çapa görevi gören muhalefet dahi, tüm çabalarına rağmen ülkenin ileri gidişinin ve gelişiminin önünde duramadı. Bunun üzerine yurt dışından gelen dolaylı müdahaleler ile Türkiye’nin önü kesilmek isteniyor. Terör belasının hortlaması ve Suriye iç savaşı asıl olarak Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve refahını hedef almıştır. Şu anda hükümetimiz tüm bu dirence karşı koyabilecek ve aynı ivme ile olmasa da yoluna devam edebilecek kadar güçlü. Bu oylayacağımız sistemden çıkacak hükümet ise her türlü dirence karşı bu kadar güçlü olacak. Güçlü bir liderin gelmesiyle de Türkiye adeta şahlanacak. Düşünün eğer biz ülkece bu sisteme 90’larda geçmiş olsaydık ve Erdoğan sistemin iç direnci ve vesayet organlarıyla mücadele etmek zorunda olmasaydı, Türkiye 15 senede nereye gelirdi? Aslında baktığımızda yeni sistem, Türkiye’nin geleceğinin millet tarafından koruma altına alınmasıdır, bir nevi geleceğimizin sigortasıdır.

Şimdi böylesi bir sisteme hayır diyebilir miyiz? Mümkün değil. Anca böylesi bir sisteme Türkiye’yi güçlü görmek istemeyen her zaman hasta adam pozisyonunda kalmasını isteyen mihraklar hayır diyebilir.

Peki, muhalefet ne diyor?

Milli duyguları alınmış olan muhalefetimiz, tabii ki yeni sisteme bu şekilde karşı çıkamaz. Hayır’ı bu şekilde kendi tabanına bile anlatamazlar. Ancak onlar da yalanlarla, iftiralarla bu sisteme karşı çıkıyor. Kurguladıkları asılsız karanlık ve bağnaz senaryolarla Türkiye’nin geleceğine karşı yürütülen küresel propagandaya katılıyorlar. Bu küresel cephe, sahip olduğu iç ve dış ayaklarla ne kadar yalana, iftiraya, teröre, baskıya başvurursa başvursun başaramayacaklar! Hak karşısında ne yapsalar çaresizler, Türkiye’deki bu değişime engel olamayacaklar. Milletimizi hor gören, “millet bilemez, bu millet seçemez” diyen bu cephenin atladığı önemli bir nokta var: Dünya toplumlarının her türlü değerini ve kutsalını, sonuçlarını düşünmeksizin çiğneyen bu cephenin kanlı oyunları ve kahpe tezgâhları ifşa oldu.

Ve Millet görüyor!

Evet, geliyor.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23