• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Latif Erdoğan
Latif Erdoğan
TÜM YAZILARI

Pilleri bitti onların 

04 Mart 2023
A


Latif Erdoğan İletişim: [email protected]

 

Bir ABD misyoneri gibi çalışan George Friedman, Gelecek 100 Yıl isimli 21. Yüzyıl için öngörülerde bulunduğu kitabında şunları itiraf eder: “Sistematik olarak  stratejik hedeflerine ulaşmış olan ABD Avrasya’da herhangi bir büyük gücün yükselmesini engelleme hedefine sahipti. Ancak paradoks şuydu: Bu müdahalelerin amacı hiçbir zaman bir şeyi gerçekleştirmek değil de bir şeyi önlemektir. ABD başka bir gücün yükselebileceği alanlarda istikrarı önlemek istemiştir. Hedefi istikrar sağlamak değil de istikrarsızlaştırmaktır. Ve işte bu, İslam depremine ABD’nin nasıl karşılık verdiğini açıklamaktadır. Büyük ve güçlü bir İslam devletini önlemek istemiştir.” 

Aslında, ABD öncülüğünde, Batının Türkiye’ye karşı yaptığı her türlü simetrik-asimetrik saldırılarının sebebi de bu gayeye yöneliktir. Yani, istenmeyen şey, tarihi mirasını da kullanarak Türkiye’nin başını çekeceği bir İslam dünyası birlikteliğinin inşa ve yükselişini önlemek.  

ABD, PKK’yı kullanıyorsa bu gaye uğruna kullanıyor. Ve yine ABD, FETÖ’yü kullanıyorsa bu gaye uğruna kullanıyor. PKK’nın kullanım alanı yerel iken FETÖ global ölçekte ABD taşeronluğu yapmaktadır. Onun için de FETÖ, PKK’dan daha tehlikeli, tahrip gücü bütün İslam ülkelerini kapsayacak ölçekte olduğundan daha yaygın ve daha şiddetlidir. 

Bu iki terör örgütü, bilinen haliyle doğrudan ve açıktan kullanılmakla birlikte, dolaylı ve gizlice kullanılan taşeron fert ve  topluluklar da gösterdikleri faaliyetlerin açığa çıkan delillerine istinaden vardır ve mevcuttur. Ve bunların en öncelikli görevleri, içinde yaşadıkları ülkeleri istikrarsızlaştırmaktır. ABD’nin genel stratejisi açısından bu faaliyet çok önemlidir. Çünkü ABD, başkalarını istikrarsızlaştırarak kendi istikrarını koruma gibi bir strateji izlemektedir.  

Elbette bu faaliyeti çok boyutlu olarak gerçekleştireceklerdir. Meselenin ekonomik boyutunda faaliyet gösterenler olduğu gibi siyasi cenahında faaliyet gösterenler de olacaktır. Spor ve sanat da bu uğurda araçsallaştırılacak, bütününe de medya kol kanat gerecektir. Kırk binden fazla can kaybına, yüz binlerce insanın yaralanmasına, milyonlarca insanın evsiz barksız kalmasına sebep olan iki büyük depremin  yaşandığı bir süreçte muhalefet adı altında enkazlar üstünde tepinerek yapılan  faaliyetlerin anlamı da zaten özetle budur. Yani, ABD uşaklığıdır. 

Fakat unuttukları bir gerçek var: Peygamber Efendimiz, “Müminin ferasetinden korkun. Çünkü o, Allah’ın nuruyla bakar” buyurur.  Hele bu feraset külliyet kazanmış, bütün bir millete mal olmuşsa, onu hiçbir oyun kandıramaz, sahtekarlığını ondan gizleyemez. İşte bu millet Allah’ın izniyle böylesi yanılmaz bir ferasetin sahibidir. Bu milleti çeşitli hile ve düzenbazlıkla aldatacağını sananlar, nasıl bir yanılgı içinde olduklarını tarihte çok görmüşler bundan sonra da hep göreceklerdir. 

Süleyman Demirel’in ünlü fıkralarından biri de şuydu: Gariban görünümlü adamın biri sigarasını yakmak için kerli felli adamın birinden ateş ister. Adam, gırgır geçmek için el fenerini yakarak garibana uzatır. O da uzun süre sigarasını yakmak için uğraşır. Sonunda arkadaşı dayanamaz ve “yahu hiç el feneriyle sigara yakılır mı” der. Gariban oralı olamaz biraz daha oyalanır. El feneri tutan sinsi sinsi güler, garibanla dalga geçtiğini sanır. Neyse gariban sigarasını çeker paketine geri koyar. Yolda giderken arkadaşına şöyle der: Ben de biliyorum el feneriyle sigara yakılmayacağını. Pili bitsin diye oyaladım onu. 

Muhalefet yaptığını iddia eden uşaklara bu milletin verdiği opsiyonun anlamı işte budur. Ve zaten onların da pili bitmiş durumdadır. Bırakın iktidar olmayı bundan böyle muhalefet yapmaya bile mecalleri kalmamıştır. Önümüzdeki seçim onlar için asla unutamayacakları siyasi bir şamar olacaktır. 

Not: Beraat kandilinizi tebrik ile hepimiz hakkında hayırlara vesile olmasını niyaz ederim. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Polat

Selam ile, Bizim derin devlet miş gibi yapan bir derin devlet ama derinliği var. Bu topraklar çok Ali-Cengiz oyunu gördü. Al sana bir tane daha. "Deccal tek gözlüdür" ifadesi deccalin iki boyutlu gördüğünü, derinliği fark edemediğini anlatır. Çünkü tek gözle ancak iki boyutlu algılama gerçekleşir.

Yav hoca

Satışınızın haline açıyorum.Almanya o kadar fetocuyu ülkesini abd adına istikrarsizlastirsin diye mi aldı? Senin düşündünmü bu insanlar dusunemecek kadar zayıf insanlar mi bırak bu hayal dünyasından cokkk
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23