• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Latif Erdoğan
Latif Erdoğan
TÜM YAZILARI

Milli olmak ne olmamaktır

26 Eylül 2015
A


Latif Erdoğan İletişim: [email protected]

Moskova’da ibadete açılan caminin sembolik anlamı, işlevsel halin çok ötesinde muştulara hamile görünüyor. Açılışı bizzat Rusya Devlet başkanı Putin’in yapması; yanı başında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bulunması söz konusu muştuya ayrı derinlik, ayrı renk ve ayrı buut kazandıran işaretler.

Rusya ile özellikle Suriye meselesinde farklı düşünüyoruz. Fakat ekonomik işbirliğimiz ve bu işbirliğinden karşılıklı kazancımız azımsanmayacak seviyede. Putin’in dinimiz İslam’a yaptığı olumlu vurgular; içinde bazı siyasi mülahazalar barındırsa da yine de şimdiye kadar Rusya adına aşina olduğumuz yaklaşımların fevkalade ötesinde muhtevaya sahip. Bunda, Putin’in, Tayyip Erdoğan’ın şahsına duyduğu sempatinin payının büyük olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil. Fakat, yine de devletler arası ilişkilerde öne çıkan etkileşimin karşılıklı çıkar olduğu gerçeğini unutmamak gerek. Zaten öyle de oluyor. Erdoğan güçlü siyasi refleksleriyle reel politikayı önceden sezebiliyor; ona göre de hiçbir yapmacılığa meydan vermeden ve doğal haliyle bir tavır belirlemesinde bulunuyor.

“Teröre hayır” başlığı altında yapılan İstanbul mitingi beklenenden daha görkemli, daha muhteşem gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingdeki özlü konuşması, esasen kısa ve uzun vadede geleceğimizi yapılandırma bakımından da çok önemli mesajlar içeriyordu. Bu cümleden olarak, aziz milletinden, milli değerlere bağlı 550 milletvekili seçerek meclise göndermelerini talep etti. Bu talep, milletin kahir çoğunluğu nezdinde ne kadar memnuniyetle karşılandıysa muhalif cepheyi de bir o kadar kahra boğdu. Birbirinden beter hezeyanlara sürüklendiler. Milli olmanın ne demek olduğunu bir türlü anlayamadılar. Bize de, milli olmanın ne demek olmadığını anlatmak düştü. Umarım, bu yöntemle milli olmanın ne demek olduğunu bir parça anlarlar; savruldukları hezeyan sarmalından kısmen kurtulurlar.

Milli olmak, hain olmamak demektir. Milli olmak, satılık, kiralık, işbirlikçi olmamanın; kişisel çıkar uğruna, ülke menfaatlerini ağyara peşkeş çekmemenin adıdır. Milli olmak, insanın doğuştan getirdiği değerlerin tümüne saygı ile birlikte bu değerler üzerinden ayrıca ayrıştırma zaafına düşmemek; birlik, beraberlik, kardeşlik prensiplerini hiçe sayan bağnazlıktan, yobazlıktan uzak durmaktır. Milli olmak, en zor, en zorlu zamanlarda bile, şartları sonuna kadar zorlamak; düşüncesi küflenmiş ve beraatını ecelden almaya niyetlenmiş köhne köle zihniyetinin mandacılık jelatinli hapını yutmamak; bu bağlamda iç- dış telkinlere karşı gafil davranmamak, sinsi emellerin kahpe işvelerine asla aldanmamaktır.

Milli olmak, milleti ayakta tutan maddi- manevi değerlerin bütününe sahip çıkarak, onları yozlaştırmak, onları bozmak, onları tanınmaz kılmak isteyen şer güçlere yandaşlık, yoldaşlık, sırdaşlık yapmamaktır. Milli olmak, şartlar gerektirirse, vatan uğruna, din uğruna, istiklal uğruna seve seve canını, malını bezletmekten bir an geri durmamaktır.          

Milli olmak,  hukukta ayrımcılık yapmamaktır. Kendi aleyhinde bile olsa yargının verdiği karara saygılı davranıp hukuktan kaçmamaktır. Anladığınız gibi, milli olmak FETÖ olmamak; onun lideri gibi davranmamaktır.

1 Kasım genel seçimleri, milli olmanın ve milli kalmanın destanını da yazacak. Bu güne kadar bütün gayr-i millilere, bütün taşeronlara, bütün mandacılara, bütün hain ve satılmışlara verilen dersler, birkaç misliyle verilecek; FETÖ - PKK ve onlara arka çıkan bütün bedbahtlar, inşallah bu tarihten itibaren bir daha dirilmemek üzere tarihin en ufunetli dehlizlerine gömülecektir.

7 Haziran seçim sonuçları, çok yönlü ve çok önemli tecrübeler yüklü hayırlı bir fetret fasılası anlamına geldi. Bu fasıla şimdiye kadarki kısa süreç için ne kadar hayır getirdi ise, devamı halinde o kadar felaket potansiyeli taşımaktadır. Milli iradenin keskin feraset ve basireti, öyle ümit ediyoruz ki, böylesi bir felakete davetiye çıkaracak tercihlerin bütününden uzak duracak ve AK Parti’yi tek başına iktidara taşıyarak; bir sonraki dönemi bir öncesinden daha hayırlı hale dönüştürmesini bilecektir.

Kurban bayramını buruk idrak ettik. Verdiğimiz şehitler adına buruk idrak ettik; gözü yaşlı anneler, çocuklar, eşler adına buruk idrak ettik. Millet olarak hüzünlü bir bayram geçiriyoruz. Mültecilerin boynu bükük hali de içimizi dağlıyor. Onların yüzüne kapanan kapılar gönül cidarımıza vurulan amansız darbeler halinde bizleri iki büklüm ediyor. Bu sene bine yakın hacının vefatı, daha fazla sayıdaki hacının yaralanması ülke içindeki ıstırabımızı ümmet coğrafyasının bütününe taşımış bulunuyor. Tesellimiz elbette ıstıraplarımızdan büyük: Şimdi o şehitler ve ölenlerimiz, evet onlar ebedi hayatı kazanmış olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Biz de, ürperen aklımızı, Allah’a ve ahirete imanın gönlümüzde hasıl ettiği sonsuz sekine ile teskine çalışıyoruz. Bayramınız mübarek olsun..

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23