• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Latif Erdoğan
Latif Erdoğan
TÜM YAZILARI

Kilit: Yarınki seçim

31 Ekim 2015
A


Latif Erdoğan İletişim: [email protected]

Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimiyle yarın yüzleşeceğiz. Olmak ya da olmamak noktasına dayanmış bu seçimi önemli kılan pek çok sebep var.

Öyle, çünkü bu seçim, her türlü vesayeti tarihin derinliklerine ve bir daha hortlamamak üzere gömmenin adı. Milli iradeye konulmak istenen tahdidin, geçmişte yıkılan utanç duvarları gibi yıkılması bu seçimin sonuçlarıyla yakından irtibatlı. Büyük insanlık projesini küresel ölçekte gerçekleştirme hamlesinin pozitif sistem kriterleriyle hayata tercüme edilebilmesi; bu hamleyi gerçekleştirme niyet, azim ve donanımına sahip Ak Parti’nin tek başına iktidarını devam ettirmesi şartına bağlı.

Terörün her çeşidiyle, devlet disiplini, devlet ahlakı verileriyle mücadeleden güçlü, kuvvetli ve maksada ulaşılmış halde çıkılabilmesi; terörün yurdun hiçbir yerinde bir daha iflah olmayacak çizgide sıfırlanarak bitirilmesi; başlatılan mücadelenin hiç ara vermeden, asla kesintiye uğratılmadan devamına kilitli. Aksi neticeyi doğuracak her sonuç, hain emellerinde teröre katkı sunmak anlamına geleceği her türlü izahtan vareste hazin hal.

Mega projelerle ülkemize çağ atlatan mevcut iktidarın sürdürdüğü ekonomik ve politik istikrarın, negatif yönde etkileneceği çok açık yeni kırılmalara maruz kalmaması, yarınki seçimin söz konusu istikrarı koruma şeklinde tecellisiyle bütünlük arz eden bir durum. Bu olumlu sonucu önleyici her tercih, istikrarın bozguna uğramasına yapılan bir davetiye hükmünde. Ak Parti’nin hem seçim beyannamesinde söyledikleri, hem de bu yeniden seçim adına artı vaatler olarak deklare ettikleri, toplumun bütün birey ve katmanlarını kuşatıcı hayati önem ve değer taşıyan hususların bir bir yaşama dönüşmesi yine yarınki seçimin istenen sonucu semere vermesiyle yakından alakalı. Aksi durum, söz konusu vaatlerin asla yaşama dönüşememesi, yani, kazanma kuşağında kaybetme turnikesine girilmesi demek. Yazık ki ne yazık.

Ateş çemberi içinde kalan akrep kendini sokarak intihar edermiş. Devletimizin bütün birimleriyle çepeçevre kuşattığı terör örgütleri son kertede böyle bir sürece girmiş görüntüsü veriyor. FETÖ’nün gerçekleştireceği her çılgın atraksiyon, sonunu erkene almaktan öte bir işe yaramayacak. Devletin öldürücü darbeleri, kişisel verilerle yapılabilecek her türlü taktik ve yorumun çok çok ötesinde gerçekleşiyor. Amerika’daki bir hukuk bürosunun devreye girerek devletimizin çalışmalarına destek olması, FBI’nın söz konusu örgüt çalışmalarını mercek altına alması kayda değer önemli gelişmeler.

Bence, FETÖ, fitne ateşi tutuşturabilecek bütün etki gücünü ebedi kaybetti. Fakat, söndürülen yangının soğuması, temizlenmesi, hasar görmüş yerlerin tamiri hatta bazı yerlerin yeniden inşası elbette vakit alacak.

PKK’nın durumu da farklı değil. Yapılan operasyonlar, PKK’nın sadece belini kırmakla kalmadı beynini de dağıttı. Sağ kalan liderlerinde görülen kaçma panikleri bu işin de sonuna gelindiğinin göstergesi.

Suriye konusundaki son gelişmeler de yine, ibrenin bizim savunduğumuz tezlere meylettiğinin işaretleri. İç- dış ihanet çetelerinin el birliği ederek gelmesini engellemek istemelerine rağmen, Merkel’in duygularının değil aklının emrine uyarak Türkiye’ye gelmesi ve burada en üst seviyede Suriyeli mültecileri önceleyen konularda görüşmeler yapması; Putin’in yine Suriye meselesiyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak, Beşşar Esed’le yaptıkları görüşmelerin içeriğini kendisine aktarma ihtiyacı duyması söz konusu işaretlerin sadece iki somut örneği.  

Baştan beri saydığımız ve daha nice saymadığımız kazanımları koruyup daha ileri götürmemiz, yani büyük ülke olmaya doğru adım adım ilerlememiz elbette yarınki genel seçimle çok ciddi alakalı. Öyleyse, sıradan bir seçimi değil, tarihi tercihlerin kendinde düğümlendiği büyük bir referandumu, kaderin altın tepsi içinde önümüze koyduğu büyük bir fırsatı konuşuyoruz. Sorumluluğumuz ağır, tercihimiz her zamankinden daha önemli..

Cumhuriyetimizin 92. Yılı vesilesiyle verilen resepsiyona, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak katıldım. Devlet yapısı ve teamüllerinde gerçekleşen sevindirici değişim ve dönüşümleri yakından gördüm, gözlemledim. Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapanların muğberliklerine sebep gerçekleri daha yakından ve perdesiz müşahede imkanım oldu. Bu önemli ve uzun konuyu da sizlerle, inşallah başka yazılar vesilesiyle paylaşmak niyetindeyim..      

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23