• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İlhan Oral
İlhan Oral
TÜM YAZILARI

Zombi geliyoor 

22 Ekim 2017
A


İlhan Oral İletişim: [email protected]

Su uyur düşman uyumaz”. Bu atasözünü ihdas edip bize miras olarak bırakan atalarımız gerçekten akıllı, uyanık, engin görüşlü mümin kıvamında büyük insanlarmış. Farkında mısınız? Geri kalmış ya da köleleştirilmeye tabi tutulmuş ülkelere Batının şer güçleri kısa, orta ve uzun vadeli projeler hazırlıyor ve başarı ile uyguluyorlar.

Özellikle Batının şer güçleri, Malazgirt zaferinden itibaren yüreklerinin derinliklerinde besledikleri kuyruk acısının etkilerini hissediyorlar. Yüzyıllarca acılarını dindirmek için yapmadık hokkabazlık bırakmadılar. Yalnızca on dokuz defa haçlı seferi düzenleyip, üzerimize geldiler. Aradıklarını bulamadılar. Yakamızdan da düşmediler. On dokuzuncu asra gelince İslam diyarına tefrika mikrobu ektiler. İslam âlemini paramparça ettiler. Yetmedi, yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi talan ettiler. Yetmedi. İslam ülkelerinde birçok kilit noktaya ajanlar yerleştirmeye çalıştılar. Hınçlarını alamadılar, aşırılıklarını terk etmediler.

Yirminci yüzyıl için hazırlıklar sürerken özellikle yine Batının şer güçleri bize ikramda bulundular ve hırpalanmış bünyemize milliyetçilik hapını yutturdular. İslam dünyası yeniden çalkalanmaya başladı. Çalkalandıkça yıpranmalar, sökülmeler ve çöküntüler birbirini kovaladı. “Devleti ebed ve müebbet” Osmanlı Devleti hazan mevsimine maruz kaldı. Sonunda devletimizi yıktırdılar, üstün değerlerimize saldırmaya başladılar. Yazı inkılabı ile bin yıllık tarihimizi bir gecede karanlıklara gömdüler. Bütün eğitim kurumlarımız kapatıldı. Bin yıllık değerlerimiz yer ile yeksan oldu. Nice değerimiz keenlem yekün oldu.

Hatta dine ve dinî değerlere yerli saldırılar yoğunlaştı. “Tevhidi Tedrisat” kanunu ile artçı sarsıntılar devam etti. İğrenç saldırılar zirve yaptı. Bu saldırılar güç kazandı ve sonunda; “Allah’ı da, sultanla birlikte tahtından indirdik” hezeyanlarına varıncaya kadar ilerledi. Bu hezeyanlar da hız kesmedi, milletin başına demokrasi diye bir tanrı diktiler. Ona payanda hazırladılar, adına laiklik dediler. Bunun uğruna nice abideleri yıktılar ve nice canlara kıydılar. Sonunda Milleti küstürdüler. Devletine küsmüş millet bin dokuz yüz elli yılında, bu haksız baskılara başkaldırdı, merhum Adnan Menderes’e gönül verdi. Harici ve dâhili şer güçler, yirmi yedi mayıs ihtilali sonunda onu idam sehpasında sallandırarak canına kıydılar.

Saldırılar bitmedi, rahmetli Turgut Özal, Muhsin Yazıcıoğlu, Eşref Bitlis ve daha nice değerlerimize suikast yaptılar, her defasında milleti kalbinden vurdular. Merhum Necmeddin Erbakan Hocanın iktidarından rahatsız oldular, hızla kalkınma hamlelerine engel oldular. Bilmem anlatabiliyor muyum? Şer güçler her fırsatta bizi yok etme projelerini uyguladılar. Nice şeytanlıkları devreye soktular. Bu milletin evlatlarını birbirine düşman kamplara böldüler. Birbirlerini öldürttüler. Bütün bunların netice vermediğini gördüler. Amma bu arada birçok yöntem uyguladılar. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bize süt tozu ikram ettiler. İçine ne katmışlardı, bilmiyoruz. Dahası darbe üstüne darbe yaptırdılar. Fetullah Gülen’i şişirdiler, milletin meclis binasını bombalattılar. İki yüz elli kişinin canına kıydılar. Nice insanımızın yuvasına ateş düşürdüler. Her darbeden sonra dimdik ayakta varlığını sürdüren milletimize yeni felaket projelerini uygulamaya kalkıştılar. Besin maddeleriyle hasta bir toplum oluşturup peşinden yine tahripkâr bir proje uygulayarak ilaç sanayisi ile bizi hasta bir toplum yapmaya yöneldiler. Birçok uyuşturucudan sonra gençliği çökertmek için bonzaiyi devreye soktular. 

Bonzai tahribatı, beklentilerine cevap vermedi. Çünkü kullanan genç insanlar zavallıca çöküp kaldılar. Sıkı durun, artık ZOMBİ GELİYOOR!!! Evet, bununla insanlarımızı birbirine yedirmeyi hedefliyorlar. Bu da maya tutmayınca daha beter projeleri hazırdır, siperde bekliyorlar. Bu haber benim görüşüm değildir. Rabbimizin bize uyarısıdır.

“Ey müminler! Kendinizden başkasını dost ve sırdaş edinmeyin. Onlar sizi şaşırtıp bozmakta kusur etmezler. Sıkıntıya düşmenizi çok arzu ederler. Size olan aşırı kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşıp ortaya çıkmıştır. Kalplerinin gizlediği düşmanlık daha da büyüktür. Eğer aklınızı kullanırsanız size ayetlerimizi yeterince açıkladık.” (3/118)

Evet, yineliyor ve ısrarla tekrarlıyorum. Aileyi yeniden imar etmezsek daha bize çok hap yutturacaklar ve asimilasyona devam edecekler! Esselamu aleykum.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23