• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

Oryantalizm

27 Mart 2017
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Amerika ve Avrupa ile yaşadığımız sorunların büyük bir kısmı, Doğu kültürüne kendi kafalarınca manalar yükleyen ve tarihi, Yezid’in arkadaşı olan Hristiyan düşünür Şamlı John’a kadar uzanan Oryantalizm’den (Şarkiyatçılık) kaynaklanır. Batı, bin yıldan fazla bir süredir “öteki” olarak gördüğü Doğuluyu, medeniyetten bihaber, cahil, ikinci sınıf, kıymetsiz, yönetilmesi gereken biri olarak görür. Bu yüzden İslam dünyasını – ki bu dünyaya Çinlileri ve Hintlileri de dahil ediyor- sömürmüş ve en temel insanı haklarını bile vermemiştir. 

Bugünkü güncel meseleler geçmişteki bakış açısının değişmediğinin göstergesidir. Her Avrupalı, ikinci sınıf olarak gördüğü Doğu insanını küçümseyen ve dışlayan bir eğitimle yetişir. Bugünün gazetecileri, siyasetçileri ve akademisyenleri gibi Batı politikalarını belirleyen herkes kendisini bir Türk’ten, Arap’tan, İranlıdan ya da Hintliden üstün farz eder ve yaptığı her illegal muameleyi meşru görür. Çünkü ataları böyle öğretti. 

1901’de düzenlenen bir sempozyumda konuşan ünlü Oryantalist Baron Carra de Vaux, “İslam ölü bir dindir. Siyaseten de ölmesi kaçınılmazdır. Pan-İslamizm tehlikesini yok etmek için Müslümanlar birbirine düşürülmeli ve milliyetçilik kullanılarak bölünmeleri sağlanmalıdır” dediği günden bu yana yüzbinlerce Müslüman birbirini öldürdü ve milliyetçilik akımları yüzünden onlarca devlet kuruldu. Bugünkü Şamlı Esad, Suriye iç savaşı, DAEŞ, PKK ve Sünni-Şii çatışmaları devam edegelen bölme politikalarının ürünüdür. Bu söylediklerimiz bir kurgu değildir. Tam tersi bir kurgudan ibaret olan Oryantalist düşüncenin hâlâ devam ettiğinin ispatıdır. 

İsveç’te eğitim veren Profesör Masoud Kamali’ye göre Oryantalizmi CNN ve BBC gibi medya organları, internet siteleri ve Hollywood devam ettiriyor. Mezkur organların tüm yayınlarında Müslümanlara karşı ayrımcı ve dışlayıcı bir dil kullanılır. Oryantalizmi (ya da Müslüman düşmanlığı diyelim) canlı tutan diğer grupsa Müslümanlar içindeki Batıcı insanlardır. Bu şahıslar her ne kadar Doğulu olsalar da Batı tipi yaşam ve eğitimle büyüdüklerinden, bulundukları toplumu inkar ederler ve kendi ülkelerine karşı Batının yanında dururlar. Bunlara Batılı olmadıkları için Oryantalist denemese de sürekli kıvırdıkları için Oryantal demek daha doğru olur. 

Oryantalizm gibi zararlı bir bakış açısının bir kanadını bugünlerde bahsi çok geçen Nazizm kırmıştır. Batı dünyası, bir Avrupa markası olan Nazizm’in diğer Avrupa milletlerini kırımdan geçirmesinden sonra ırksal üstünlükten bahsetmekten çekinir olmuştur. Onun için kendisini bilgi, teknoloji ve kültürüyle üstün görerek kendi kendine tatmin olmaktadır. 

Yalan yanlış fikirlerle donatılmış bir zihniyetle anlaşmak çok zordur. Ne derdinizi anlatabilirsiniz, ne de haklılığınızı. Çünkü sizin haklı olma ihtimalinizi aklından geçirmiyor bile. Bunlardan birisine geçen hafta verdiğimiz bir röportajda, “Erdoğan’ın neden sürekli Nazi kelimesini kullandığı” sorusu soruldu. Kendilerine, Avrupa’nın Erdoğan’a yıllardır “diktatör” dediğini, Avrupa’daki ülkelerin Türkiye’deki yönetimi anti-demokratik gördüğünü, oysa Türkiye’de adil ve serbest seçimler olduğunu, dolayısıyla Erdoğan’ı suçlamadan önce kendi söylediklerine dikkat etmeleri gerektiğini söyledim. Eğer birileri özür dileyecekse, bunun sorunu başlatan kişiler olmasına sözlerime ekledim. Fakat işini gayet güzel yaptığını düşündüğüm muhabir arkadaş Erdoğan’ın önce özür dilemesi gerektiği konusunda ısrarını sürdürdü. 

Beyinlerine Oryantalizmin programlandığı bir Avrupa toplumu ile anlaşmak, geçmişte olduğu gibi önümüzdeki dönemde de zor olacak. İnançların içi yanlışlarla dolu olsa bile insanlar inandıklarından vazgeçmiyorlar. Avrupalıların beyinlerinde “öteki “ ile aralarında çizdiği sınırlar fiziki sınırlardan daha kalın ve zihinsel birlikteliğe sıcak bakacak kibirsiz bir yaklaşımları yok. Mevcut şartlarda yapılacak tek şey, Avrupa’ya “Leküm diniküm ve liyedin” ilahi doktrinini kabul ettirip küçümsedikleri Müslümanlara en azından saygı göstermelerini sağlamaktır. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23