• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

DAEŞ’i yeniden hortlatacaklar

29 Ocak 2018
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Her şey PKK/YPG’nin otonom bir bölge için Amerika adına ölmeye karar vermesiyle başladı. İstatistiklere göre sadece Rakka’da 650 PKK’lı öldürülürken, bir tane bile Amerikan askeri ölmedi. ABD’nin hiçbir zaman ahlaki davranmadığını, kendilerini ABD için kurban edenlere vefasızlık edebileceğini anlamayan PKK/YPG için kullanışlı aptal mı yoksa mayın eşeği tabiri mi uygun gelir bilemedim.

Öte yandan; Türkiye ABD’nin vefasızlığına/ikiyüzlülüğüne tahammül edemediği için sınırında biriken terörist güçleri yok etmek için harekât yaptı. Teröristin ille de PKK’lı olması ya da mekânın Afrin olmasının bir kıymeti yok. Ordumuz geçmişte El Bab gibi bir Arap kasabasını DAEŞ’ten aldı. Yarın başka bir toprakta başka bir terör örgütüne de operasyon yapar. Nitekim mekânı belli olmasa da ikinci bir terör örgütüyle (DAEŞ) daha uğraşacağımızın sinyallerini ABD’li yetkililerin söyleminden anlayabiliriz.

Şöyle ki; Amerikalılar Zeytin Dalı Operasyonuna karşı çıkarken hep Türkiye’nin DAEŞ’i bırakıp PKK’yla savaştığını iddia ediyorlar. Ancak herkes DAEŞ’in nerede olduğunu soruyor. Çünkü DAEŞ’in bittiğini bizzat Amerikalılar söyledi. Bir örgüt artık yoksa nasıl bir tehlike arz edebilir ve neden onun bir daha ortaya çıkmaması için silah yığınağı yapılır? Eğer DAEŞ yenildiyse Türkiye neden kapısındaki PKK terörü dururken artık etkisi kalmamış bir örgüte odaklansın? Eğer örgüt hâlâ varsa neden yenildiği söylendi?

ABD’nin tutarsız söylemlerinden ve tutulmayan sözlerinden anlaşıldığı kadarıyla ABD, DAEŞ’i yeniden hortlatacak. Çünkü sınır güçlerini DAEŞ’in sızmasını engellemek için oluşturacaklarını söylüyorlar. Ayrıca ikide bir Türkiye DAEŞ’e odaklanmalı gibi suçlamalarda bulunuyorlar. Ancak Suriye’nin ve Irak’ın güncel haritalarına baktığımızda DAEŞ’in elinde çölde küçük bir bölge hariç tuttuğu bir alan kalmadı (Orayı da bizzat ABD etti).

Amerika bu akıl dışılıktan ancak ve ancak DAEŞ’i yeniden aktive edip piyasaya sürmekle kurtulabilir.  Mezkûr örgütü tekrar tedavüle sokmak zor bir şey değildir. Mesela, Rakka’dan otobüslerle çöllere tahliye edilen militanlar ve Amerika’nın kontrol ettiği muhalif gruplar tek bir çatı altında toplanıp yeniden saldırıya geçirilebilir.

DAEŞ/IŞİD ismi bir terör markası olarak gözden düştüğünden, militanları yeni bir isim ve liderle harekete geçirmeleri mümkündür (Bu satırlar yazılırken İsrailli Haaretz gazetesi DAEŞ 2’nin (ISIS II) doğacağını yazmıştı). Çünkü bölgeye çatışma lazım. Şii İran’ın (ve Sünni Türkiye’nin) İsrail için tehdit oluşturmasına engel olmanın tek yolu; mezhep çatışmalarını körüklemektir. Bu vesile ile bir kez daha Müslümanların enerjisi tüketilirken, PKK/YPG gibi daha laik bir örgütle olaylara müdahil olmak mümkün olacak.

Bu durumda İslam yine terörle anılacak, yine hiçbir Amerikan askeri ölmeyecek, Türkiye’de bombalar patlayacak, YPG’ye verilen silahlar PKK’lıların üzerinden çıkacak ve şüphesiz ki Türkiye teröre destek veren ülke olarak anılacak. DAEŞ’in yeniden ortaya çıkış senaryosu da hazır; “Türkiye DAEŞ’le en iyi mücadele eden grup olan YPG’ye saldırdığı için YPG, DAEŞ’le (ya da yeni adı her ne olacaksa) savaşmayı bıraktı ve örgüt yeniden alan kazandı”. Yeni örgütün elinde yüksek ihtimalle Amerikan silahları olacak ama kimsenin umurunda olmayacak.

Çünkü maalesef güç kimdeyse söz de onundur. Hükmeden sadece ülkelere/örgütlere değil medyaya ve algılara da hükmettiği için her söylediği yalan da olsa baskın geliyor. Bizleri sadede iki örgütle birden mücadele edeceğimiz günler değil, aynı zamanda Amerikalıların yalan yanlış dolu sözlerine cevap yetiştirmemiz gereken günler de bekliyor. Mehmet Akif’in dediği gibi; “Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?” Terörün tarihi tekerrür etmemeli.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23