• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Prof. Dr. İbrahim Bektaş
Prof. Dr. İbrahim Bektaş
TÜM YAZILARI

Biz koalisyonla oyalanırken, Suriye’de atı alan Akdeniz’e ulaştı

26 Haziran 2015
A


Prof. Dr. İbrahim Bektaş İletişim: [email protected]

Amerika’nın başını çektiği Batılılar, yıllar önce Büyük Ortadoğu Projesini (BOP), ortaya attığı zaman, ben dâhil büyük çoğunluğumuz hemencecik “imposible (imkânsız) deyiverdik.

Nasıl olsundu ki?

Bu zorlama dizayna, Türkiye karşı, İran karşı, Rusya karşı, Çin karşı, Latin Amerika karşı. Avrupalı ise o zaman için “Fransız” idi.

Bu durum da, sizce de sadece USA ve onun yegâne varlık sebebi İsrail’in bu işi başarması imposible değil mi idi?

Ama ne yazık ki, olayların akışı, Ortadoğu ve Arap Dünyası’nda gelinen nokta, kesin bir yanılgı içinde olduğumuzu itiraf etmemiz gerektiği yönünde gelişiyor.

Hulefa-i Raşidin’den başlayan şahlanış yolları birer birer düşürülüyor.

Endülüs’te başlayan çöküş, Kuzey Afrika ile devam ediyor.

Filistin’e zulüm kesintisiz uygulanıyor. Mısır ağır bir “darbe” aldı. Libya kan ağlıyor. Irak kangren oldu. Suriye ameliyat masasında kaldı. Yemen paramparça. Suudiler, silahşor olarak kullanılıyor. Şiiler ayaklandırılıyor. İran, Türkiye’ye karşı besleniyor. 

BOP’un nihai hedefinin, Türkiye-İran kapışması olduğu düşünüldüğünde, bundan sonra gidişatın ne yöne olacağı ve nasıl icra edileceği, daha iyi tahmin edilebilir.

Şüphesiz, İran ve Türkiye’ye karşı en etkili koz, Batı ve ABD’nin seralarında hassasiyetle büyütüp, beslediği “Kürt kartı”dır.

Özenle büyütülen fidan, şimdilerde yetişkin bir ağaç olarak, en güzel meyvelerini vermek üzeredir.

Kudüs Fatihi Selahaddin’in torunlarının, Kudüs’ün ebediyen Haçlılara ve Yahudilere peşkeş çekilmesinde kullanılıyor olması ise, en hafifi ile Selahaddin’in kemiklerini sızlatacaktır.

Yıllardır, Suriye ve Irak’ta kurulacak bir Kürt Devleti için “Denizlerle bağlantısı yok, yaşayamaz” yollu hikâyeler, Batılıları da etkilemişe benzer ki, “Alın size Akdeniz koridoru” diyerek, PYD’nin arkasına dizildi. Suriye’de yaşanan Müslüman kıyımı için “Uçuşa yasak bölge” ilan edilmesi için yıllardır yapılan çağrılara, zerre miktar değer vermeyen modern sömürgeciler, söz konusu “Kürt Devleti” oldu mu, gözünü tereddüt etmeden karartabilmektedir.

Türkiye’nin yıllardır Kürt sorununun bir parçası olarak görmediği, İran, Irak, Suriye ve Türkiye’den koparılacak yamalarla oluşturulacak bir “Kürt Devleti”, BOP’un gayri meşru çocuğu olarak Türkiye’nin kucağına oturtulmak üzeredir.  Zaten çocuğun, gövdesi Irak ve Suriye’de fiilen vardır. Sorun, İran ve Türkiye’den “kalanı” çıkarabilmektir.

Doğum sancılarının sıklaşma zamanı da manidardır. Normal yollarla gerçekleşmesi imkânsız olan bu doğum, ameliyatla sonuçlandırılmak istenmektedir. 

Tam da ortak bir çabanın sonucu olduğu, her halinden belli olan bir seçimle, Türkiye’nin hükümetsiz bırakıldığı ve koalisyon masalları ile uyutulduğu dönem seçilmiştir.

Ak Parti’nin koltuğunu altından çeken muhalefet, ne pahasına olursa olsun koltuğun bir ucundan tutmak istemektedir. 

Yarıya yakın bir sayısal çoğunluğun sahibi Ak Parti’yi, ölümü gösterip sıtmaya razı etmek için ellerinden geleni yapacaklardır.

CHP iktidar nimetlerini, MHP gelecek dönemi, HDP ise Kürt Devletini garantiye alma çabasındadır.

Biz, koalisyon hayallerinden uyandığımızda, Hatay’ı çepeçevre saracak Kürt devleti, Akdeniz’in sıcak sularında kulaç atarken, bize de “Atı alan Akdeniz’e ulaştı, size hayırlı koalisyonlar” yollu nazire yapacaktır.

Gelecek nesiller de “Kürtler Akdeniz’e ulaşarak Devletlerinin bekasını Türkiye üzerinden sağlarken, acaba atalarımız ne yapıyordu? diye soracaklardır. Tıpkı bizim de atalarımıza, Musul’u, Kerkük’ü, 12 adayı niye verdiler diye sorduğumuz gibi.

İyi mi?

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23