• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

Türkiye’yi böleceklerdi, kendileri bölündüler

26 Haziran 2016
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Başkalarının kötülüğünü isteyenlerin kötü duruma düşmeleri insana bazen haz veriyor. Yanlış anlaşılmasın; bu haz hasmınızın başının derde girmesinden çok artık başınıza bela olmayacağı için geliyor. İngiltere halkının Avrupa Birliği’nden çıkma lehinde oy kullanmasından bahsediyorum. Herkes İngilizlerin AB’de kalmasını beklerken onlar (artık AB’nin işlevsizliğinden mi yoksa kibirlerinden dolayı mı) çıkmayı tercih etti. İngiltere zaten tam bir üye değildi. Kendilerinin hâlâ bir süper güç olduğuna inandıkları için Brüksel’den yönetilmeye razı değillerdi. Bu yüzden AB’nin EURO ve Schengen gibi birçok ortak ürününü kullanmıyordu. 

Bu ayrılık Türkiye zaviyesinden bakınca gayet güzel oldu. “Türkiye AB’ye ancak 3000 yılında girer” diyen Başbakan Cameron sonuçlardan sonra 3 saat bile beklemeden istifa edeceğini söyledi. Yerine de muhtemelen Türk asıllı Boris Johnson gelecek (buna en çok hâlâ İngiliz olamamış Türk asıllılar sevinecek). Avrupa Birliği de dirliği sağlayamayacağı için 3 yıl daha dayanır mı bilmiyorum. Ayrıca bu karar İngiltere’nin 3’e bölünmesine sebep olabilir. Kuzey İrlanda, sınırları kaldırıp İrlanda devletiyle birleşeceklerini söylüyor. İskoçya, Büyük Britanya’dan ayrılmak için referanduma gitmekten bahsediyor.

Eğer referandum bu şekilde sonuçlanmasaydı Batılı güçlerin yerli müttefikleriyle Türkiye’yi yeniden karıştırmak için uyuyan ve uyumayan hücreleri yeniden harekete geçirmek için yaptıkları planları yazacaktım. Son zamanlarda bu ülkenin seçilmişleri neo-con medyası üzerinden açıktan tehdit ediliyordu. Yayınlanan her makalede darbenin nasıl yapılacağı ve kimlere taşere edileceğini anlamak için özel bir çabaya gerek yoktu. Çünkü failleri ve metotları edepsizce ve aşikarane yazıyorlardı. 

Fakat Türkiye yakın tehlikeden darbe sponsorlarının kendi dertlerine düşmesi nedeniyle bir süreliğine de olsa kurtulabilir. Televizyonun başına geçip çekirdek çıtlatarak Batıdaki krizi büyük bir keyifle izleme ihtimali bile var. Etme bulma dünyası işte.  Türkiye’nin güneydoğusunu terör örgütünü kullanarak koparmaya çalışanlar, Suriye’yi PYD üzerinden, Irak’ı da mezhep savaşları ile bölmeye çalışanlar bundan sonra kendi bütünlüklerini korumakla meşgul olacaklar. 

Önümüzdeki yıllarda Büyük Britanya bölünüp yerini İskoçya, İngiltere-Galler ve Birleşik İrlanda’nın alması kuvvetle muhtemeldir. İngiltere’nin ve dahi AB ve ABD’nin iç çekişmeleri nedeniyle Ortadoğu’nun rahat bir nefes alması, medyada üst aklın ülkeleri bölmek için çıkardıkları fitneler yerine kendilerinin bölünmemesi için neler yapılması gerektiğine dair yazılar çıkması, onların da varsa kırmızı kitapları içeriğini güncellemek durumunda kalmaları, Sterlin ve Euro’nun yatırım aracı olmaktan çıkması ve vizesiz Avrupa hayalden gerçeğe dönüşebilir. 

Batı dünyası kendi gülüşü için başkalarını ağlatan, zenginleşmek için sömüren, birlik için bölen, kazan-kaybet ortaklığını benimseyen, son derece kibirli, ayrımcı ve ayrılıkçı bir mantaliteye sahip. Dış politikaları güçlünün zayıfı ezmesi felsefine dayanır. Irkçılık, sömürgecilik, emperyalizm, dini, ideolojik ve ekonomik savaşlar gibi küresel sorunların kaynağı Avrupa ve onun kendisini aşmış çocuğu Amerika’dır. Doğuda böyle değil. Malezya eski Başbakanı Muhattir Muhammed bir konferansta, “Çin büyürse Malezya’yı işgal eder mi?” sorusuna “Biz binlerce yıldır Çin’le komşuyuz. İmparatorluk döneminde bile bize karışmadı” şeklinde cevap vermişti. Medeniyetin beşiği denilen Batıda böyle medeni komşuluk yok. Maalesef sadece kendilerine medeniler.

Huylu huyundan vazgeçmez. Avrupa istikrarlı olduğu sürece diğer ülkelerin istikrarını bozuyor. İngiltere’nin AB’den çıkışına bu bağlamda bakıyor ve başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye huzur getirmesini umuyoruz. Bu arada Türkiye’ye dalaşan her siyasetçi ve ülkenin bu ülke ve onun Cumhurbaşkanı için diledikleri veya yaptıklarının aynısıyla kendi başlarına gelmesi gibi ilginç bir durum var. Buna defalarca şahit olduk. Bilhassa sayın Cumhurbaşkanı ile uğraşanların kendi silahlarıyla kendilerini vurması (en son Cameron’un oy için referandum yapıp sonuçta istifa etmesi gibi) dikkat çekiyor. Demek ki oyunların üzerinde oyunlar yapan Yaradan, halka ve yöneticilerine rahmetiyle yardım ediyor. Gelen ikram-i İlahilerin kıymetini bilmek, samimane çalışmaya devam etmek ve şükretmek işin sırrı. İstikametini bozmayana Allah yardım ediyor. İşini ihlasla yapanlardan olmak temennisiyle… 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23