• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

Teröre destek veren ülke

29 Mayıs 2016
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Birkaç gündür Amerika’nın zorlamasıyla terör örgütü YPG öncülüğünde diğer bir terör örgütü IŞİD’in merkezi Rakka’nın kuzeyine operasyonlar yapılıyor.  Saldırıya ÖSO’nun yağmacı diye kovduğu gruplarla fırsatçı davranan bazı Arap aşiretleri de katılıyor. 250 Amerikan askeri de YPG kıyafetleri içinde operasyona destek veriyor. Üniformaları (1) siyasi mesaj vermek ve (2) IŞİD’e hedef olmaktan korktukları için giyiyorlar. Afganistan’da da korkudan araçlarına Türk bayrağı taktıkları olmuştu. 

YPG kıyafetli Amerikalıların resimleri aynı zamanda ABD’nin küresel politikalarını nasıl uygulamaya soktuğunun numunelik bir karesidir. Amerika’nın kendisini bölecek iç ya da dış düşmanı yoktur. Ne ülke içinde ayrılıkçı bir grup, ne de komşuları içinde kendisine saldıracak bir ülke var. Buna rağmen 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana birçok savaşa girdi. Tüm savaşlar başka ülkelerin topraklarında gerçekleşti ve pek az Amerikan askeri öldü. Her seferinde kendisinden istifade edeceği kullanışlı bir örgüt bulmuştur. El Kaide’yi kuran Usame Bin Ladin Afganistan’da ABD adına savaşmamış mıydı?

 Ladin daha sonra Amerika’nın kendisine savaş açtı. Terörün bir gün kendisini de vuracağını 11 Eylül saldırılarında anlamayan Amerika şimdi de yerle bir edip Şiilere teslim ettiği Irak’taki Sünnilerin zulüm altında kalmaları nedeniyle radikalleşerek kurdukları IŞİD’i yok etmek için başka bir terör örgütünü (PKK/PYD/YPG) taşeron olarak kullanıyor. Belki ileride PKK’yı bertaraf etmek için de başka bir terör örgütünü kullanacaktır. Yeter ki; Amerikan askerlerine ve çıkarlarına bir şey olmasın. 

Dünya üzerinde 800 tane üssü olan ABD’nin Suriye’de de bir üs kapmak için müttefiki Türkiye’ye saldıran bir terör örgütüyle hevallik etmesi ahlaksızlıktır. ABD, YPG kıyafetleriyle poz vererek hâlâ dost olduğunu iddia edemez. Türkiye’nin Amerika’nın her iki tarafı da okşayan söz ve tavırlarına kanmadan onu tercih yapmaya zorlaması gerekir. İncirlik’ten kalkan her uçak IŞİD’i daha da zayıflatabilir. Lakin beri tarafta PKK’nın daha da güçlenmesi, yeni şehitlerin gelmesi demektir. Bu durumda asker katillerini dolaylı olarak kendi elimizle beslemiş olmuyor muyuz? PKK ve Suriye’deki uzantısı bunca silah desteği ve siyasi statü vaatlerine rağmen silah bırakır mı? Niye bıraksın ki? Sosyalist PKK, kapitalist Amerika’nın eliyle devlet benzeri bir yapıya sahip olacak. Hem Amerikalı yetkililer Kobani’deyken Washington’da PYD bürosunun açılmasına da müsaade ettiler.

Acaba Türkiye de Amerika gibi teröre destek verseydi ne olurdu? Aslında iftirasının bile çıkardığı kargaşayı hepimiz gördük. Amerika gibi PKK ve YPG’yi çok seven Paralel Yapı ve satın aldığı gazeteciler MİT TIR’larını durdurup fotoğraflayarak hükümeti Lahey’de yargılamanın hesaplarını yapmamışlar mıydı? Fakat yine de IŞİD’e destek verdiğini varsayalım. Ne olurdu o zaman? Muhtemelen Amerika’nın teröre destek veren ülkeler listesine girerdik ve devlet yöneticilerine uluslararası mahkemelerde davalar açılırdı. Ne yerli ne de yabancı medya Türkiye’nin Amerika gibi çıkarları için terör örgütlerini kullanabileceği savını kabul etmeyecekti.  Çünkü bizde basın sadece İslam’ı kullanan teröristlere karşı olup kızıl teröre muhabbet duyar. 

Amerika dün ve bugün olduğu gibi yarın da terör örgütlerini kullanmaya devam edecektir. Amerika’ya tepki göstererek politikalarını değiştiremezsiniz. Kendi çıkarları için atasözündeki iti ite kırdırmak misali teröristi teröriste kırdırmaya devam edecektir. Fakat terör örgütlerinin hedefi Amerika değil bölge ülkeleri oluyor. Canlı bombalar New York’ta değil İstanbul’da patlıyor, sokak savaşları Houston’da değil Cizre’de yapılıyor. 

Bu ahval ve şerait içinde yapılacak şey Amerika ile ilişkileri bozmak mı yoksa Amerikan politikalarını kopyalamak mı diye düşünürken Putin’in Türkiye ile barışmak istediği haberini gördüm. Dış politikada duygusallığa yer yoktur. Dost bildiğiniz, sizi ufak bir terör örgütüne tercih ediyorsa siz de onun düşmanıyla dost olabilirsiniz. Kaldı ki Rusya ile uçak krizi dışında ciddi bir sorunumuz yok. İlişkilerin düzelmesi Suriye kapılarını yeniden açacaktır. Putin’in barışmak için öne sürdüğü talepler devleti küçük düşürecek talepler de değil. Yeni hükümet dış politikada ilk icraat olarak Rusya ile ilişkileri düzeltebilir. Artık gerisini de terörle yatıp kalkan Amerika düşünsün.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23