• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Tarihe tanıklık gerçekleri kabulleniştir

20 Nisan 2017
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Millet iradesinin üzerinde irade arayarak, Haçlılardan medet ummak nasıl bir insanlıktır?

Haçlı batılının topraklarımıza ve milletimize olan kin ve düşmanlığını bilerek yardım beklemek ve istemek, vatanımızı ve halkımızı aşağılamaktır.

Bu hal, “Ret-Şer cephesinin” ülkemiz ve milletimize dair istikametleri olmadığını gösterir. Terör örgütleriyle aynı cephede bulunmak, hangi insani değerlerle izah edilebilir?

Bu mesele üzerine daha epeyce konuşulur, yazılır ama yerli ve milli düşünceye sahip insanlarımızın çok zoruna giden başka bir hususu paylaşmak gerekti.

Allah’a ve Peygambere iman hususunda, kimsenin kendi eline su dökemeyeceğine inanan eski bir bakan ve parlamenter, “EVET” demeyeceğini şöyle izah ediyordu.

Başkanlık sistemi Türkiye için iyi ve lazımmış, bu sistemle memlekete ve millete hizmet edilirmiş fakat “EVET” demek inancına tersmiş, yarın mahşerde sorarlarmış.

Bu konuşmayı dinleyenler o kadar da saf değil tabii. Dinledikleriyle amel etmek yerine, duyduklarını tahlil ederek şunu söylüyorlardı:

-“Behey kişi, 40 yıldır TBMM’den maaş alıyorsun. Hangi yasaya göre alıyorsun? Sağlık giderlerin TBMM’den karşılanıyor, hangi yasa çerçevesinde yararlanıyorsun?

Üç kez vekil seçildin. Üç kez de laiklik üzere yemin ettin. Peki, hangi yasaya göre yemin ettin de şimdi kalkmış, ‘Biz bu yasaya fıkhen nasıl EVET diyelim’ diye masum insanların aklıyla alay ediyorsun? Üstelik hâlâ eski vekil olmanın imtiyazıyla yaşarken”.

Ey ehli vicdanlar! Böyle diyenler haksız mı?

Hâlbuki açıkça; “Benim Ak Parti ve Erdoğan’a husumetim var. Bu sebeple başkanlığını istemiyorum” dese kimsenin bir diyeceği olamaz.

İşte bütün Haçlılar ittifak halinde, Erdoğan’a ve Türkiye’ye karşı sürekli hücumdalar. Milletimizi yolundan döndürebildiler mi? Hiç olmazsa açık açık mertçe düşmanlık etmekteler.

Rabbim böylelerin şerrinden bütün bir insanlığı korusun. Kimsenin öfkesini, aklının ve imanının önüne koydurmasın.

Derler ki; “Tarihe tanıklık, gerçekleri kabulleniştir”.

İşte bütün bir dünya ve özellikle avının üzerine atlamaya hazır bekleyen sırtlan yedi düvel Haçlılar ve destekçileri, 16 Nisan 2017 tarihine tanıklık etti ve durum ortada.

Kendi köklerimiz üzerinde sağlıklı durabilmemiz, beslenebilmemiz, tarih ve coğrafya ülkümüzden ve şuurundan nasiplenebilmemiz için dünümüzü ve bugünümüzü iyi tahlil etmek ve geleceğimizi ona göre belirlemek mecburiyetindeyiz.

Peyami Safa’nın şu ifadelerini severim.

“Tarihinin sürekliliğini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmeye mahkûmdur.

Hafızası parça parça kopmuş bir akıl hastası gibi geçmişiyle, hatıralarıyla ve benliğini terkip eden bütün varlık unsurlarıyla ilgisi kesilmiştir.

Yabancı tesir ve müdahalelerle, ‘yabancı korumaya hazır ve muhtaç bir halde’, önce bağımsızlığını sonra da bütün milli şahsiyetini ve varlığını kaybeder”.

Evet, işte halkoylaması bu kaybın önüne geçmiştir.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23