• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Dünya Müslüman İş Adamları Kongresi MÜSİAD

02 Aralık 2014
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

“İnsan sanıyordum mukaddes yüke hamal;

Hamallık ki sonunda ne rütbe var ne de mal.” Necip Fazıl.

MÜSİAD’ın düzenlediği 15. Uluslararası Fuarı, bir nevi “Dünya Müslüman İş Adamları Kongresi” gibiydi.

Geçtiğimiz Cuma namazını, 125 ülkeden Müslüman iş adamıyla fuar alanında eda ettiğimizde gördüğüm manzara buydu.

Müslüman olduğu halde belki dünyevi gaileler yüzünden, “Dünya Müslüman İş Adamları Kongresi” sözüm yadırganabilir.

Gerçi çok da yadırganacağını zannetmiyorum. Hamdolsun artık gümbür gümbür Müslüman bir Cumhurbaşkanımız ve Müslüman bir Başbakanımız ve bunların arkasında duran dev bir Müslüman halkımız var.

Dolayısıyla Müslümanlardan gözüküp, İslam’a ve Müslüman dünyaya karşı sürekli fitne ve fesat tohumları eken Müslüman düşmanlarıyla ittifak edenler kadar yürekli olmalıyız.

Neyse Cuma namazına döneyim. Üç dilde hutbe okundu. Arapça, Türkçe ve İngilizce. Namaz sonrası herkes işinin başına döndü ve mesaisine başladı.

Bir elin parmakları aynı olmadığı gibi herkesin aynı olmasını elbet bekleyemeyiz.

Dünya ile ahiret dengesini dünya tarafına kaydıranlar da vardı, ahiret tarafına kaydırıp, dünyadaki dengesini bozanlar da.

Şahsıma ait bir hayal ama yine de MÜSİAD fuarlarında yıllardır aradığım ölçü şuydu;

Üstad Necip Fazıl’ın “Sakarya”sından yazının başına aldığım iki mısraı yaşayan insanları görmekti.

Bu iki mısraı sanki şunu söylüyor gibidir:

- “Göçüp gittiğimizde arkamızdan zerre kadar vefa göstermeyecek bir dünyaya, böylesine abanmanın ne getirip ne götürdüğüne bakmalı değil miyiz?”

Şu denilebilir; “Senin elin taşın altında değil, sana göre konuşmak ve yazmak kolay, gel de işlerin içine bir gir, o zaman anlarsın Anya’yı Konya’yı.”

Çok doğru ama eli taşın altında olanların da olmayanların da günü ve saati geldiğinde, bedenleri bir taşın altına zaten girmeyecek mi?

Ve hepimize sorulmayacak mı? “Sana dünyada iken verdiğimiz ömrü ve nimetleri nasıl ve nerelerde harcadın?” diye. Geçelim.

Fuarda bizim gazetenin de çok güzel bir standı vardı. Cuma günü dostlarımızla buluşmak ve sohbet etme sırası bendeydi.

Namaza müteakiben standa dilimde şu sözle oturdum.

“Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol”.

Yazının başındaki mısra ve Mevlana’nın bu ikazı dilimde dolanıp dururken, İbrahim Cevahir ile Turan Yalçın çıka geldi. “Ha işte mısraının adamları geldi” dedim.

İbrahim Cevahir’in şahsı için söylüyorum. Mukaddes yüke hamal birisidir ve ne rütbede ne de malda gözü yoktur.

İbrahim Cevahir’in arkasından Burak Ambalaj’ın sahibi Mehmet Develioğlu, onun ardından Yedirenk İletişim’den İsrafil Kuralay, Kemal Çiftçi ve Bilal Arıoğlu gibi ahiret ile dünya arasında denge kurabilmek adına didinen dostlarla karşılaştık.

Devam edeceğiz.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23