• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Batıla kul olan Müslümanlara efendi olmaz

25 Aralık 2014
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Batılın yanına varıp, batıl gibi davranacaksın, Müslümanın yanına gelip Müslüman gibi davranacaksın.

Batılın yanına gidip, senin gibi düşünmeyen Müslümanları, her türlü söz ve fiille alaşağı etmeye çalışacaksın.

Müslümanların yanına gelip, saf duygularını kendine bend ederek ahiretlerini çalacak, sonra batılın aleyhinde konuşacaksın.

Müslümanlara hitaben; “Batılları yola getirmek için onlara maddi imkânlar ve lüks hayatlar sunmak lazım ki, kalplerini ısındıralım, bize yaklaşsınlar” diyerek, Müslümanların rızıklarından zekât faslını götürüp, batıllara peşkeş çekeceksin.

Batıllarla beraber olup, her türlü maddi imkânı onların ayaklarının altına serdikten sonra yanlarında bir “minderlik” yer için olmadık takla atacaksın.

Batılın yanında ve yöresinde onlar gibi yiyip içeceksin, üzerinde ve dilinde Müslümanlığa işaret eden hiçbir öge olmamasına dikkat edeceksin ve tüm ayrıntıları hesap ederek, onlar gibi olduğunu ispat edeceksin.

Bu sefer Müslümanların yanına gelip; ümmetin imanının kurtulması için paranın su gibi akıtılması gerektiğini söyleyecek ve toplanılan paraların akıbetinin sorulması halinde de hemen İslam’ı kalkan edinerek;

-“Biz hüsn-ü zan ile mükellefiz, zandan kaçarız, zan haramdır” deyip ağızları kapatacaksın.

……………………

Bu ve benzeri denemeler, İslam tarihi boyunca hep olmuştur. Ahireti hayatını “araç”, dünya hayatını “amaç” haline getiren insanların ortak özelliği, böyle bir şey olsa gerektir.

Oysa hakiki manada iman ederek; batıla batıl diyebilen, Hakk’ı tutan ve uyan insanlar; ahireti “amaç”, dünyayı “araç” olarak bilir ve dünyaya bağlılığı bu yöndedir.

Kişi ya da kişiler, ne kadar “Müslüman kisveli ve sözlü” olursa olsun, böyle insanlara güvenilmemeli ve inanılmamalıdır.

Elbet bir taraftarları olacaktır ama eninde sonunda bu tür kişi ya da kişilerin gerçek yüzleri, gerçek niyetleri ortaya çıktıkça, taraftarlarının çok önemli bir kısmı ayrılacaktır.

…………….

Batıl ile İslam aynı avuçta tutulmaz, aynı kalpte bulunmaz, aynı dilde durmaz. İkisi de birbirini reddeder.

Allah diyen bir ağız, sırf batıla yaranmak için onlar gibi inanmaz. Çünkü “helal ve haram” gibi düsturları vardır.

Müslümanlığını batılın istediği gibi yorumlayıp, kendisi gibi düşünmeyen Müslümanları ötelemez.

Baki olan Allah’tır. Allah’ın kelamı adına hareket edip gözükerek, kendi kelamını yaymak, yaymakla kalmayıp, kabullenmeyenleri batıllara şikâyet etmek ve onlarla birlik olup, Müslümanlara karşı mücadele etmek, batıla kul olmanın yegâne göstergesidir.

İnsanları aldatmak, yanıltmak basittir ve basitliktir. Hepimiz insanız ve aldanabiliriz ama Allah’ı aldatmak imkânsızdır.

Hesap gününde, “işlediği ve işlettiği zerre hayır ile zerre şer’in”, sadece kendi vücut azalarının şahitliğiyle hesap vereceğine iman eden Müslümanlar böyle inanırlar.

Velhasıl; İman hırsızlığı bir kul hakkıdır. Kul hakkı da af kapsamında değildir. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23