• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Aliya İzzetbegoviç Konuşmalar

26 Haziran 2017
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Bu haftaki eserimiz Klasik Yayınları’ndan. Aliya İzzetbegoviç’in konuşmalarından hazırlanan kitabı, Fatmanur Altun ile Rıfat Ahmetoğlu tercüme etmiş.

Genç ve orta kuşağın çok iyi bilmediği, bizim kuşağın ise bizzat ortasında yer aldığı Bosna Savaşı’nı unutmamak ve unutturmamak lazım.

Neden sorusu çok gereksiz olur. Batı âlemini tanımak için Bosna Savaşı’nın iç yüzünü ve nelerin yaşandığını çok iyi irdelemek ve anlamak gerekir.

Bosna’da yüzbinlerce insanın boğularak, kurşunlanarak, süngülenerek, havan ve top mermileriyle yapılan toplu katliamların ve soykırımın tek suçlusu Sırplar olmakla birlikte, Sırplara her türlü desteği veren Birleşmiş Milletler, Avrupa ve Amerika’dır.

Kitabı okuyan her insaf ehli bu hakikati görecektir. Aliya İzzetbegoviç tüm samimiyetiyle anlatmış ve Bosna gerçeğini bütün dünya insanlığına haykırmış.

Bizde de 15 Temmuz darbe kalkışması Bosna Savaşı’na dönecekti. Allah’ın inayetiyle milletimiz geçit vermedi.

15 Temmuz’u iyi okuyabilenler, Bosna’nın uğradığı akıbete bizim de duçar olacağımızı görecek yetiye sahiptirler.

15 Temmuz başarılı olamayınca, Avrupa nasıl kudurgan bir şekilde ülkemize cephe aldıysa, Bosna Savaşı’nda da aynı cepheyi almışlardı.

Aliya’nın dünya insanlığına sunduğu konuşmalarını okuyacak kimseler, içimizdeki ve dışımızdaki terör örgütleriyle, bu örgütleri yine içte ve dışta destekleyen siyasi ve ekonomik çevrelerin, Haçlıların hizmetinde olduklarını bilecektir.

Aliya’nın konuşmalarından:

- “Bize yapmak istedikleri sıradan bir işgal değildi. Bu, bir ülkeyi ve bir halkı, bir daha asla var olmamak üzere ortadan kaldırma teşebbüsü idi”.

- “Bu savaş, sıradan insanların gerçek büyüklüklerini bize gösterdi. Bu savaş, karşı tarafın şatafatlı cümlelerden hoşlanan sözde büyük adamlarının bayağılığını da ortaya koydu”.

- “Eğer birileri kutsal şeyleri, köprüleri, kültürel anıtları tahrip ediyor, kadınları çocukları öldürüyorsa, Avrupa bunu yapanların ancak Bosnalılar olabileceğini düşünürdü.

Neden? Çünkü kitaplarda böyle yazıyor. Oysa Avrupa kökenli halklar, savunmasız insanları öldürdüler, camileri ve köprüleri tahrip ettiler”.

Askerlere hitabından:

- “İnsanları tehdit eden bir ordu sefildir. Muzaffer olamaz. Bugün, bütün gücümüz halkımızdan gelmektedir. Biz halka aitiz”. 

- “İnsanların kendilerinden bildikleri bir ordu olmak zorundayız. Böylece yenilmez olacağız. Eğer halkımızı kendi yanımıza çekebilirsek, bu dünyanın bütün şeytanları toplansalar dahi bizimle savaşamazlar”.

SDA parti toplantısındaki hitabından:

- “Halkımızın dediği gibi on yedi renge bürünmüş olanlara, büroları ve daireleri işgal etmeyi başarmış, çocukları diplomatik kadroya atanmış ya da kendileri diplomaside ileri gitmiş ve hatta savaştan önce bile elleri dolar ve marklarla yapış yapış olmuş kimselere karşı uyanık olun.

- “İnsanlar tarihe hükmedemezler. Tarihe, Allah hükmeder ve O ne derse, o olur”.

Eser hakkında: 

Klasik Yayınları; 0212- 520 66 41

Hayırlı Bayramlar. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23