• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hasan Aksay
Hasan Aksay
TÜM YAZILARI

İzmir Barosu, Düzce ve referandum

20 Şubat 2017
A


Hasan Aksay İletişim: ,

İzmir’de bir avukatımız, Düzce Akçakoca’da bir imamımız, kendilerine fahri hizmet imkânları düşünüyor, arıyor, keşfediyorlar. Yol verme, öne geçme kavgalarının yaşanır hale gelinen faniler kavgası dünyasında ne güzel şeyler. Eee... Biz nerden geliyoruz? İslam tarihi, camiler, medreseler, han, hamam, sebil ve vakıf hayratlarıyla doludur. Zaman zaman eşkıyalar, yağmalar. Elhamdülillah, daha gür çıkar. Teknolojinin bulduğu imkânlarla, çok parlak bir İslam medeniyetinin bahar esintileri hissediliyor. Nasibi olanlar ne mutlu! Cüssesi küçük, ruhu, manası büyük Ayşe kızımız ve Mustafa Beyin, vatan-millet sevgisi, heyecan veriyor. 

Milletimizin, Allah rızası, vatan-millet sevgisiyle yaptığı hizmetler, tarih boyu vicdanları aydınlatmıştır. Kesintiye uğramamış, bahtsızların doğurduğu kısa fetret devirlerinin soygun ve yıkıntıları, inşallah yeni ve büyük bir medeniyet için ibret olmuş, imkâna dönüşmüştür. İktidarı ve halkıyla ensar olmuş milletimizin gönül zenginliği bunu müjdelemektedir. Hz. Adem’le başlayıp son bin yıllık şerefli Selçuklu ve Osmanlı, ölümsüz İslami değerler gücümüz, Afrika ve İslam ülkeleri başta, tüm insanlık sorumluluk alanımızdır. Fetrete uğratılan ilgimiz pınarı inşallah, deniz altından Kıbrıs’a akıttığımız Anadolu ırmağı gibi coşacaktır. 

Adnan Menderes’le başlayan kalkınma ve devlet kurumlarının fitreye dahi el koyma devri kısmen aşılıp hafifleyince, kurban, zekât ve fitrelerle yardımlaşma başladı. Özgürlük ve ekonomik imkânlarla beraber artarak devam ediyor. 

BAAS darbesiyle Suriye’yi ele geçiren zalimin oğlu, zulümde babasını aratınca, milyonlarca Suriyeli kardeşimiz, Anadolu insanına “Ensar” olmayı nasip etti. İslami bir güzellik yeniden hayat buldu. Şimdi askerimiz, Suriyeli kardeşleriyle Suriye’de, büyük bir cihad’ın destanını yazıyor.

Diriliş hareketlerinin, liyakat imtihanları ağırdır, ard arda gelir. Millet olarak, düşman destekli terör ve darbelerin her türüyle savaşıyoruz. Allah’a şükür başarıyla ilerliyoruz. FETO hıyanetine karşı sokağa fırlayan kahramanlar tarih yazdılar. “Allah, nasip edince esbabını halkeder”. Cumhurbaşkanımız havaalanına; Meclis Başkanımız Kahraman bombalanan meclise koştu.

Milletimiz imani, ahlaki erdemlerle yardımın zevkini zirveye taşıdı. Yazımın başlık konusu, bu güzelliğin tazelenen filizlerinden iki örnek: Halkımız artık, ihtiyaç sahibinin ihtiyacını duyup, görmeyi beklemiyor. Arayıp buluyor, “Kabul buyurursanız, bu hizmeti ben yapayım” diyor. Bu tür güzellikler, her sahada ortaya çıkıyor. Bu iki olayda da, bu tür bir ceht ve gayret var.

Cumhurbaşkanı çağrısıyla halk, dolarını bozdurunca, İzmir’de Av. Ayşe Rabia Yüreklitürk, bu güzel harekette yer almak veteşekkür için, “Acil olarak ne yapabilirim?” diye vicdanını buluşa zorluyor ve buluyor. “Böyle müvekkillerimin, hukuki işleminden vekâlet ücreti almayacağım” diyor.Bu, iyilik yapma, iyilerle beraber olma iradesinden daha güzel ne var? Ne alakası varsa, İzmir Baro Başkanlığı da Yüreklitürk’ün hizmetini “Reklam” görerek sual açmış?

Bu gibi konularda hukukçular, itham edip, suç ve suçluyu artırmadan, kanun vazıının maksadı, gerekçesi neymiş? Bakmalı ki kanunu doğru anlayıp uygulayabilsin. Genel kural; kanun, iyilik hareketlerini engellemez. Vatanperverlik coşkusunu, iyiliği önlemek kanunların ruhuna terstir.

Düzce Akcakoca’damahalle camisinin imamı Mustafa Bulut bey gönüllü eğitici olarak Kızılay’ın 49 kişilik yaşlılar dinlenme evinde hizmet boşluğunu aramış bulmuş, talip olup haftada bir gün fahri olarak gidip, okuma yazma öğrenmek isteyene, okuma yazma, sorulara cevap vermiş. Ne güzel bir kardeşlik? Her iki yiğidin de ellerine sağlık. Allah, zihin açıklığı ve ömürlerine bereket versin!..

Aziz milletimiz, böyle ibretli olayların özü ve hikmetiyle aklını ve vicdanını besler. Hikmet, edeb, irfan sahibi, uzak görüşlü kimseleri, “Paşa, Erkan-ı Harp” unvanıyla niteler. Halktan kimseleri tefrik için “Çarıklı” sıfatı ekleyip, “Çarıklı Erkan-ı Harp” der. Büyük millet oluşun temeli, bu basirete, İslami fehim, idrak ve ahlaka dayanır.

Bugün milletimiz kadar hiçbir ülke dar geçitte değildir. Elhamdülillah, imanı, ahlakı mazbut her ferdimiz Cumhurbaşkanımızdan haber edinme imkânı en zayıf kimsesine kadar, bu gerçeğin önemine hassasiyetle sahiptir. 15 Temmuz felaketinin önlenmesinde bu hassasiyetin payı büyüktür.  

Şimdi; 1950 seçimi gibi, bir asırdır beklenen halk oylamasının dar geçidindeyiz. Çarıklı erkan-ı harplerimiz, Allah’ın lütfuyla, dar geçidin önemini, düşmanlarıyla kıyaslanamayacak derecede bir önemle biliyor. Bu noktada, kendi motorunun tekerine çomak sokmak, çarıklı erkan-ı harbin kabul edebileceği, ensar olmuş bir vicdanın basiretinin engelleyemeyeceği bir felaket değildir.

Vatan için, millet için, devlet için, ümmet için, tüm insanlık için hayırlı olsun dilek ve niyazıyla, tam bir vahdetle, şevkle, heyecanla yola devam diyoruz. 

Hamd Allah’a! 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23